content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

29 Haz

TRT ve Tarih Bakışı

Biz TRT´nin tek kanal olduğu dönemlerden geliyoruz. Siyah-beyaz ekran İstiklal marşı ile açılıp yine aynı marş ile kapanırdı.

Gece yarısı kapanış programından sonra ekranda “Televizyonunuzu açık unutmayınız” yazısını bir filmin bitimindeki “son” yazsını okur gibi okurduk.

Kapanışta istiklal marşı söylenirken ev içinde ayağa kalkıp hazır ol vaziyetine geçmişliğimiz de çok olmuştur. Milli duyguların zamanı ve mekânı yoktur ve biz bayrağımızın resmini de görsek saygı duyardık.

Her yeni hükümet kurulduğunda TRT´de program de çok mühimdi. Ne de olsa devlet kanalıydı ve “yetkililerin” söylediklerinin dışına pek çıkamazlardı.

TRT mühimdi yani…

Darbe veya ihtilal adı verilen hadisenin ardından ilk kurulan seçim hükümeti özel televizyonlar kurulması için kanuni düzenleme yapılınca kanal sayısı artı TRT de devlette kalmaya devam etti. O gün bugün devam etmektedir.

Toplumda ciddi ve saygın bir yeri olan TRT yüzlerce kanal arasında hala önemini sürdürmektedir. TRT birden çok kanal açarak devletin sesini-politikasını- daha fazla kitlelere duyurmaya devam etmektedir.

Geçenlerde Fatih Terim adlı teknik adam ile sohbet edilirken teknik adama “Ramazan geliyor futbolcular arasında oruç tutmak isteyen olursa ne yaparsınız?” gibi bir sual tevdi edildi. Teknik adam sporcu olduğu için futbolun kaidelerini harfiyen biliyordu. Ancak sorulan bu soru “dini” konulu olduğu için cevabı da merak eder olduk. Teknik adam kendine has bazı cümleler kurduktan sonra ilmihal ilmini devren çıkaran bir cevap verdi. “Onların yerine biz tutarız.”

İlk defa başkası yerine tutulabilecek bir oruç kavramı giriyordu hayatımıza. Bu bir sporcunun oyuna girmesine benzemiyordu. Durum farklı bir hal almıştı.

Aradan zaman geçti. Takımının başında çıktığı ikinci maçı da kaybedince ülkede sükût-u hayale uğrayanlar az değildi.

Tam bu esnada ünlü tarihçi Prof Dr Ahmet Şimşirgil TRT´de program yapıyordu. Maçın neticesine her Türk vatandaşı gibi o da üzüldü. Sporcuların daha disiplinli oynaması gerektiğini, parayı düşünmemeleri gerektiğini, mücadelenin maç sonuna kadar devam etmesi gerektiğini söyledi.

Ne olduysa ondan sonra oldu. Sayın Şimşirgil´in sözlerine tepki gösteren teknik adam “Koca tarih profesörü futbol yorumluyor” dedi ve TRT´ye konuşmayacağını bildirdi.

Tarihçi Prof Dr Ahmet şimşirgil de buna cevap verince ortalık biraz hareketlendi.

Ahmet Şimşirgil tarih anlatıyordu. Osmanlı tarihçisiydi. Yani Osmanlıyı anlatıyordu. TRT bir karar aşamasındaydı. “Reyting” denilen şey daha ağır bastığından tarihçi TRT´den tabiri caizse ihraç edildi.

Tarih bilgisine ne lüzum vardı? Bizler TRT ve yetkililerinden daha iyi bilemezdik. Devlet kanalı olan TRT´nin bir hocayı ekran dışında bırakması akıllarda soru işareti bıraktı. Hatta bazı genel basında “TRT Fatih Terim´den korktu” şeklinde haber başlıkları attı.

Öyle veya böyle Prof Dr Ahmet Şimşirgil tarihi devlet televizyonunda değil de başka kanallarda anlatacak artık. Üstelik de anlattıkları devlet erkânı açısından da istenilen mevzular. Kısaca buradaki tuhaflığı izah edecek mantık bir cümle yok.

Maçlar devam etti. Ülke takımı elendi. Şimdi Avrupa´nın diğer takımlarının kendi arasındaki maçları seyrediyoruz.

Bu arada tarih de anlatan yok şimdilik.

Mademki tercih içi hava dolu meşinden yana yapıldı; bize de susmak düşer. Çünkü karar mecii devlete ait bir kurum.

Devlet kutsaldır derler ya…

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank