Trafikte Alkollü Araç Kullanmanın Hukuki Sorumluluğu
Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarının nedenleri arasında alkolün etkisi oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Ne yazık ki gün geçmiyor ki kaza sahnelerinde içki şişelerini ve alkollü sürücüleri görmeyelim. Şişede durduğu gibi durmayan alkol, sahte bir güven duygusu vererek, sürücü üzerinde fiziksel ve psikolojik uyarıcı ve uyuşturucu etkileri ile riskli hareketleri tetiklemektedir. Bunun doğal sonucu olarak meydana gelen kazalarda binlerce insanımız ölmekte, sakat kalmakta ve yaralanmaktadır. Milyonlarca liralık milli servet heba olmaktadır.
Kontrolünü ve dengesini kaybetmiş alkollü bir sürücü direksiyon başına geçmekle kendisi açısından intihar etme girişimi olarak değerlendirilebilecek hareketi, diğer sürücüler ve yayalar için ise büyük bir tehlike oluşturmaktadır.
Serseri mayın gibi nerede ve ne şekilde patlayacağı belli olmayan alkollü sürücülerin hukuki durumu nedir?
Alkollü araç kullanmanın sonuçları nelerdir?
Uyuşturucu maddeler ile birlikte düzenlenen alkollü içkilerin etkisinde araç kullanma yasağı 2918 sayılı Trafik Kanunu'nun 48’inci maddesinde düzenlenmiştir. Kanunun 48’inci maddesine göre:
ü Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmeleri yasaktır.
ü Uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla, trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılır.
ü Bu madde hükmüne uymayan sürücüler derhal araç kullanmaktan men olunur.
ü Yönetmelik ile belirtilen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin, suçun işlendiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde;
*Birinci defasında sürücü belgeleri altı ay süreyle geri alınır ve haklarında para cezası uygulanır.
*İkinci defasında sürücü belgeleri iki yıl süreyle geri alınır ve haklarında para cezası uygulanır ve bu sürücüler Sağlık Bakanlığınca, esas ve usulleri Sağlık ve İçişleri Bakanlıklarınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilen sürücü davranışlarını geliştirme eğitimine tabi tutulurlar, eğitimi başarıyla tamamlayanların belgeleri süresi sonunda iade edilir.
*Üç veya üçten fazlasında ise, sürücü belgeleri beş yıl süreyle geri alınır ve altı aydan aşağı olmamak üzere hafif hapis cezası ile birlikte hafif para cezası uygulanır. Ayrıca, psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesine tabi tutulurlar. Bu değerlendirme ve muayene sonrasında uygun görülenlere, geri alma süresi sonunda sürücü belgeleri iade edilir.
Madde hükmü ile ilgili olarak Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin, konuya ilişkin 97’nci maddesinde, alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı, araçlara göre farklı düzenlenmiştir. Maddenin 1 ve 2’nci bentlerinde “Taksi veya dolmuş otomobil, minibüs, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla kamu hizmeti, yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücüler ile resmi araç sürücüleri alkollü içki kullanmış olarak bu araçları süremezler. Alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer sürücülerden kanlarındaki alkol miktarları 0.50 promilin üstünde olanlar araç kullanamazlar" hükmü getirilmiştir.
4450 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile 2918 Sayılı Yasaya eklenen Ek 13. madde ile 2918 Sayılı Yasanın 48. maddesinde gösterilen "alkollü araç kullanmak" suçunu 1. ve 2. defa işlemek suçlarından sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması işlemlerine trafik görevlileri yetkili kılınmış, belirtilen suçlardan sürücü belgelerinin geri alınması mahkemelerin görev alanı dışına çıkarılmıştır. 3 ve daha fazla işlenmesi halinde ise yetki yine mahkemelere aittir.
Taksi veya dolmuş otomobil, minibüs, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla kamu hizmeti, yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücüler ile resmi araç sürücüleri alkollü içki kullanmış olarak bu araçları süremezler. Bu nedenle bu kişiler hakkında kandaki alkol miktarının 0.50 promil olması şartı bulunmadığından alkol miktarı ne olursa olsun alkollü araç kullanma suçun unsurlarının gerçekleştiği kabul edilmelidir.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 179. maddesine göre, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanılması trafik güvenliğini tehlikeye düşürme suçunu oluşturur. Anılan suçun oluşabilmesi için kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından tehlikeye neden olunması gerekir. Trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü tespit edilmedikçe salt alkollü araç kullanan kişi hakkında TCK 'nın 179. maddesi uyarınca ceza tayin edilemez. Yani trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek durumda olduğuna dair tıbbi bulgular veya dışa yansıyan davranışlarına bağlı olarak yapılan bir tespit ve delil olmaması halinde sürücüye bu suçtan dolayı ceza verilemez.
Alkollü araç kullanmaktan dolayı sürücü belgeleri geri alınan sürücüler, sürücü belgesine el koyan Trafik birimine veya en yakın Trafik Denetleme Şube Müdürlüğüne alıkoyma süresinin bitiminde dilekçe ile başvurarak sürücü belgelerini geri alabilirler.
Getirilen bu kadar cezai müeyyide elbette ki polisiye tedbirlerle de desteklenerek, eğlenmek ve keyif almak için alınan alkolün, ölçünün ve dengenin kaçırılmasıyla ortaya çıkan yok edici etkisini bir ölçüde azaltabilir. Ama unutulmamalıdır ki güvenli alkol limiti yoktur. Asıl olan hiç alkol almadan araç kullanmaktır.
İçimizdeki trafik canavarını alkol ile uyandırmayalım…