content 1977 Trabzon doğumluyum/evli ve bir çocuk annesiyim. yerel bir gazetede ve İnternet bir edebiyat dergisinde yazılar yazıyorum. k.t.u mezunuyum.
24 Şub

Toplumda Ahlaki Çözeltiler

Tacizden bahsederken ne kadar tarafsız olursak olalım, kadın olmanın verdiği hassasiyetle ister istemez tarafımızı da imalarla bile olsa ortaya koyuyoruz. Toplumun geldiği ahlaki anlayışın çöküşüne, "tuz biber eker gibi" bizlerde buna katılıyor ve acıda olsa tat katmaya çalışıyoruz.

Genel olarak konuyu ele aldığımızda, neden toplumsal çözülmeyi bu kadar kısa bir süreç içinde yaşadık Türkiye olarak. Oysaki gelenek ve dini anlayışla yoğrulan bir milletin evlatlarıyız, nedir bizi bu hale getiren. Suçlamalar ve eleştirilerin yokuş aşağı sarsıntılarıyla gelinen noktada, suçlu aramaktansa aynaya bakmamız gerektiği de ortada. Hepimiz yaptıklarımızı başka bedenlerin arkasına gölge yaparak çıkıyoruz ve kaçıyoruz sorunlarımızdan. Depresif bir çöküşün kursakta kalıpta, mide bulandırmasına ne zaman dur diyeceğiz oda muamma. Hasta ve bezgin bir yürüyüş tümceleri kurup, kaybettiklerimizi kazandığımızı sandıklarımızla örtmeye çabalıyoruz.

Saçma sapan olumlu ve sempati içeren yazılarla, toplumu kendimizin bile inanmadığı bir çizgiye sokuyoruz. Ha gayret! Az kaldı batağa saplanmaya, "üzerine düşen görevlerden kaçanlara söylüyorum" aman yanlış anlamayın beni.

Dünyanın her yanında toplumsal çözülmenin, devletleri nasıl bölünmelere getirdiğini seyrediyoruz hep birlikte. Ama ne kadar ders alıyoruz, nacizane düşünmek gerektiğini de söylemeden geçemeyeceğim. Gelenek ve dini anlayıştan ayrılan milletlerin geldiği bu amansız durum, toplumdaki bölünmelerinde en büyük sebebi bana göre. Bakın Mısır'a "aslında yanlış oldu" daha eskiye gitmek gerek. Bakın Irak’a yaşadıkları Saddamlı eziyet dolu yıllardan sonra batının sömürüsünü havada kaptılar. Kaptıkları bu havada" fos çıktı" daha çok daraldılar ve asıl olandan uzaklaştılar. Toplumsal ahlakı bırakın yeni doğmuş" kedi yavruları gibi" dağıldılar, kendilerine anne ve baba aramaya. Kendi atasını ve dedesini reddeden bu milletlerin, hangi ahlaka sığınabileceklerini de siz düşünün. Tıpkı yıllar önce Fransızların Cezayir’i düşürdüğü ve benlik kargaşasına düşürdüğü zamanların anılarını hala yaşamakta Cezayir halkı. Asimile edilen bir kültürden arta kalanlarda, kendi içine dönük yaşayıp gitmekteler sessizce işgal topraklarında. Batının yıllardır kullandığı bu taktik; Afrika ve Asya ülkelerini kendi olmaktan çıkardı. Kendi topraklarında el durumuna düşürdü.

Yıllar sonra  Mısır'da karıştı birbirine. Neden bu senaryolar birbirine benziyor anlamaya çalışıyorum. Batının sistemli çalışmasına hayran kalmamak elde değil. Mısır'da ayaklanan  Mısır halkı değil miydi Hüsnü Mübarek’i oralara getiren ve yıllardır başına taç eden. İpe sapa gelmeyen yorumlar yapmaktan geri durmayan politikacılara ve gazetecilere sormak istiyorum; "başka milletler hakkında yorumlar yaparken kendi içine düştükleri psikolojiye de bir çare bulsunlar. " Bırakın artık uyuttuğunuz bu millete doğru diye yutturduğunuz ve oynadığınız oyunları.

Her gelen kendine göre getirdiği devrim niteliğindeki kararlarda, koca bir milleti ahlaki bir çözülmenin akıl almaz hezeyanlarına soktu. Dini tasvirlerle halkı peşine sürükleyende aynıydı, vatan millet, Sakarya diye yola çıkanda. Tabii ilkeler ve devrimler diyenleri de bunlara katmadan olmaz. Alınan bir çok kararın halkın onayından geçmeden" laf olsun diye" iki kelimelik açıklamalarla, doğru burada safsatalarıyla yürürlüğe konmasını aklım almıyor. Benden örnek beklemeyin Allah aşkına. Sağım solum her yerimiz yalanlarla perdelenmiş artık. Ve korkuyorum yakında Mısır'dan bir farkımız kalmayacağından. İçten içe ideolojilerin karıştırdığı kafaları kim düzeltecek. Artık yoluna konulması gerekenlere ve acilen yapılması gerekenleri yapmak gerek.

Tüm Orta Asya yanıyor, savaşla ve kanla bitiremedikleri bu toprakları toplumun içine kadar girerek sona getirdiler. Sözde, canda kursakta. Ahlaki çözülmelerin, çözeltileri çözmek için çözüm üretmek lazım. Buda ancak ilim ve bilgi sahibi insanların akıllı ve metanet içindeki davranışlarıyla olacaktır. Doğru ve tutarlı eğitim milletleri kendine getirecektir. Özüne dönmek, özünü sevmek bencillik değildir; kendine gelmektir. Karga misali ördek olmaya çalışırken, karga olmayı da unutmamalıyız..

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

2 Kere Cevaplanmış to “Toplumda Ahlaki Çözeltiler”

  1. 1
    ibrahim hakkı gündoğdu Says:

    Saldırı topyekün geliyor.. Bu saldırı islam alemine yoğun gelirken önder olduğumuzu bildiklerinden bizim ülkemize daha güçlü, daha planlı ve daha topyekün geliyor.. Aynı kavilikte, aynı bilinçte, aynı topyekünlükle biz de projeler üretip saldırıyı defetmek için karşı saldırıya geçmezsek atı alan çoktan üsküdarı geçecektir..
    Hassasiyetin için kutluyorum.. Tebrikler.. İHG

  2. 2
    Cahit KARAÇ Says:

    Dünyada giyilebilecek en güzel elbise güzel ahlaktır.

    Allakı güzel olanın genelde bir çok şeyi güeldir.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank