Toplayacaksın Bakanları…
“Emek” denildi mi, akla kim bilir kaç sözcük gelir. Ekleyin arasına “K” yı olsun size “Ekmek”, ekleyin başa “Yemek”, birde “D” yi olsun size “Demek”…
Demek ki Emeğin hakkı önemsendi…
Ne demişler, “Çalışanın gerçek hakkını teri soğumadan vereceksiniz”
Başbakan işverenlere fena yüklenmiş ve ne demiş? İşsizliğin yapısal bir sorun değil, sanal ve insani bir sorun olduğunu belirtirken, işverenlerin kar etmeyi düşünen, işverenin “emek sömürüsü” yaptığını ve çalışanın hakkının verilmediğini, söylemiş…
Tebrikler, hem de binlerce…
Biz yıllardır hep bundan bahsettik…
Yazdık, çizdik, sonuç, çalışanlara biber gazı ve yüzde 2,5 lar yanı sıra asgari ücretin azlığı oldu…
Toplu Sözleşme zamanı ne dediler?
Bütçede para yok!
Ne zaman hükümetin dayattığı ücret artışları hayata geçirildi. Türkiye ekonomide iyi yolda dendi…
Söylem güzel, şimdi bu söz üzerine icraat gerek. Nasıl mı? İşte çözüm;
Önce Bakanlarını toplayacaksın.
İçişleri Bakanı’na; “Bundan sonra hiçbir çalışana şiddet uygulamayacaksın”,
Maliye Bakanı’na; “ Sende hesabını iyi yap, gereksiz giderlerini kıs ve kesenin ağzını çalışanlardan yana aç. Öyle asgari ücreti 500 TL’lerde sınırlandırma. Çıkart şöyle 1000 TL’lere, insanca yaşanacak ücreti belirle”,
Sonra Çalışma Bakanı’na; Şu çalışanlarla ilgili kanunları bir gözden geçir. Onların haklarının yenmemesi için elinden ne geliyorsa yap”
Daha olmadı Anayasa Değişikliğini hazırlayanlara da; “ Çalışanlara toplu sözleşme yetmez. Onlara grev hakkı da verin ve anlaşmazlık halinde yapacakları grevlerde şiddet uygulanamaz” maddesini ekleyin, diyeceksin.
Söylem güzel şimdi icraat zamanı. Gerçekleştirin bunları verdiğim binlerce tebrik yanına on bin tebrik daha…
Ne demişler; “ Ağzından çıkanı önce kulağın duyacak” Ne yapacaksın? Ortada bir durum varsa derinlemesine araştıracaksın. Hele siyasetçiysen konuştuklarını bırakın bir kulağı, ikinci kulakta devreye girecek…
Öyle Bir TL’lik dava açmayacaksın ve olaya külli yalan” demeyeceksin!
Sonuç; CHP’ye Van’da yumurtalı saldırıda objektiflere yakalanan AK Partililer şimdi disiplin kurulunda…
Şu an elimde ikinci kez incelediğim Hitler’in Kavgam kitabından bir bölümü sizlerle paylaşmak istedim;
“ Eskiden olduğu gibi, kitlenin koşumlarını silkip atmasını önleyecek yeni bir engel, yeni bir tehdit bulmak gerektiğini hissederler. Bunun içinde eski usullere başvurur, bir komisyon oluşturur. Her tarafta halkın isteğini dinler, basından çıkan makaleleri iyice koklar, milletin neden hoşlanmadığını, ne ümit ettiğini anlamaya çalışırlar. Büyük bir itina ile her meslek grubunu, işçi sınıfını, tetkik eder.
Onların en içten arzularını öğrenmek isterler. Ciddi bir inceleme için tehlikeli muhalefetin formüllerini de olgun bir belge alır ve yeni bir inanç getirirler ki, bunda herkes kendine uygun bir taraf bulur. Mesela; köylüye tarlasının ve çiftçinin korunması, sanayiciye üretimin korunması, tüketiciye satın aldığı şeylerin korunması vaat edilir. Öğretmenlerin maaşları arttırılmış, memurların hayat şartları ıslah edilmiştir. Devlet dul ve yetimlere büyük yatırımlar yapacak, trafik düzene girecek, fiyatlar indirilecek, vergiler azalacak hatta büyük ölçüde kaldırılacak...” diye devam ediyor…
Peki, memurlara iyi bir zam var mı? Yok,
Fiyatlar indi mi? Yok,
Vergiler azaldı mı? ( Özellikle akaryakıtta) O da yok,
Eeee, nasılsınız?
Nerde kalmıştık?
Siyaset bu, ne sağı nede solu belli olur… İnsanlara neler getireceği hele hiç belli olmaz!...
Sevgiyle kalın, uyanık kalın…