Topal Atı Vururlar!
Barış ağaç değil, ot değil ki yeşersin:
Sen istersen olur barış, istersen çiçeklenir.
Sizsiniz uluslar, kaderi dünyanın.
Bilin kuvvetinizi.
Bir tabiat kanunu değildir savaş,
Barışsa bir armağan gibi verilmez insana:
Savaşa karşı, barış için katillerin önüne dikilmek gerek,
"Hayır yaşayacağız! " demek...''. gerek…
Bertolt Brecht
TOPAL ATI VURURLAR
1950 ler de Amerikan savaş arabasına bağlanan ülkemiz Adnan Menderes (Mendereksizm) den buyana. Terörist devlet olarak örgütlenen orta doğuya yerleştirilen bu salkım bombaya söğüt ağaçlığı görevini yürüten ülkemiz. Aslında Filistin halkına bedel ödetenlerin safında yerini almış. Buna gerekçe olarak da, Dışarıdan gelecek saldırılardan korunma içgüdüsü bahane delmiştir. Minarenin kılıfı böyle dikilmiştir.
O günlerde Amerika’nın yanında Kore’ye asker göndermemizin gerekçesi de. Emperyalist blok’un gözüne girme olarak tarif edilmiştir. O günden bu yana göze girmek için. Ülkemizde yaşayan Türk’ü, Kürd’ü Laz’ı, Çerkez’i- Alevi’si, Sünni’ si ile tüm halkımız bedel ödemeye devam etmiş. Hatta bu halkın evlatlarından oluşan güvenlik güçleri bile içinden çıktığı halkına karşı konumlandırılmış, Darbeler yapılmış, işkence tezgâhları kurulmuş, Üstelikte bunu Ulusal kurtuluş savaşı vermiş bir halkın değerleri üzerinde yükselen ordu ile yapılmıştır. Kötü şeyler iyi ambalaj yapılarak halka sunulmuş. Halkın kabul etmediği koşullarda da dipçikleyerek kabul ettirilmiş. Bu gün de Amerika’ya yaslanarak gücünü oradan alarak yönetme tutumu sürmektedir.
Sağır sultan bile bilir ki Amerika istemediği sürece darbeler olamaz. Olmuyor da. Bu gün darbecilikle suçlananlar. Amerika konseptinin Sepetinin dışına düşmüş çürük elmalardır. Çünkü bu gün Amerika’ nın çıkarları. Seçimle gelenler tarafından yürütülmekte. B u noktada Sistemin tepesindekiler ve genel anlamda sistem bir biri ile uyumlu olarak yürüyor. Tek sorun bu çarkın dönmesine şu yada bu oranda zarar verebilecek olanların bertaraf edilmesidir. Yani dün işine gelenler bu gün ayak bağı olma konumuna düşmüşler bu dedenle de yeni değil ama yenilenmiş güçlerin önünü açmak için. Yargı eliyle yolu temizleme işleri bu yüzden sürmektedir.
Kendini yenilemiş kutsal ruhu da yanına almış Amerikancılar kadrosunu taşıyan arabanın ön lastiğine kutsal kağnı eskisinden düşen İngiliz çivisi Mıh batmış. Araç yalpalamaktadır. Kendilerini İlahi kudretin Türkiye temsilcisi olarak görenler besmele çekerek ne oluyor şaşkınlığı ile yol almaktadırlar. Ülke içinde tam denetimi ele alan yeni klik yeni durumun kendilerine verdiği cesaretle 4. Murat yöntemleri ile bastırma çökerme hareketine başlamışken. Kuzey Irak’a bilmem kaçıncı kez fetih harekâtı başlatmışken. Bu kutsal çivide nereden çıktı. Sam amcanın canını sıktı endişesi zinde güçlerimizin elinin ayağının dolaşmasına neden olmaktadır.
Tüm bulara rağmen Kürtler Ne mutlu TÜRKÜM dememekteler. Ben kürdüm ülkemde KÜRT gibi yaşamak istiyorum inadını sürdürmektedirler. Tavşan BEN FİLİM BEN FİLİM dememektedir. Secimde geçerli oyların %49 ‘nu alanlar. Seçim günü akşamından beri daha belirgince ortaya koydukları ustalık davranışı Padişah 4. Murat’ı anımsatan baş yöneticilerimiz BRE DENSÜZ ÜSTELİKTE BENSÜZ deseler de artık Kürt halkını teslim alamamakta diz Çöktürtememektedirler. Ama bu inatlaşmanın bedelini Türk, Kürt, Laz, Çerkez her milliyetten, Alevi, Sünni her inanıştan yoksul halkımızın çocukları ödemektedir. Ne hikmetse varsılların çocukları bu onur’ a ve şerefli konuma layık görülmemektedirler. Ne yazık ki bu dün böyleydi bu gün yaratılmışı yaratandan ötürü sevenler döneminde de böyle sürüyor. Ama bu verili koşullarda kazancına kazanç katanlar. Oylarına oy katanlar kazanmaya devam ediyorlar.
Bizden hatırlatması bu seyrü seferleri yapanların kendileri de seyirci kafilesinin arasındaki yerlerini aldılar. İsrail’e yönelik efelenmede Dini klik alanından çıkamazsa, Amerika’ nın ülkemize müdahale etmesi sömürüde daha ahlaksızlaşmasını koşulları artacaktır. Kürt sorunu ve İsrail ilişkilerinden doğan sorun Amerikanın elinde iki tarafıda keskin kamaya dönecektir. Denenmeyen tek yola davetten başka bir şey gelmez elimizden Barış. Barış kardeşlik. Bunun için yapılması gerekenleri yapmaya çağırmaktan öte yapacağımız yoktur. Bu çağrıyı yapmakta her vatandaşın boynuna asılı borçtur.
Sadık TÜRK