TOBB’da İzmir Rüzgarı
Yaklaşık 1.5 milyon işletmeyi temsil eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 70. Genel Kurulu için Ankara’dayım.
Bu, izlediğim 5. Genel Kurul.
Akış geçmişle hemen hemen aynı.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ardından, protokol kurallarına uyulmadan ilk konuşmayı Başbakan yaptı ve yine konuşması biter bitmez salondan ayrıldı. CHP Genel Başkanı yarısı boş koltuklara inatla hitap etti. Akışta fark olmasa da salona baktıkça birkaç değişim gözüme çarptı.
*
Eskiden genel kurullar, “erkekler dünyasının” simgesel buluşmaları gibiydi. Üç yıl önceki genel kurulda dahi kadın üye sayısı 3’ten fazla değildi. Bu sefer salonun üçte biri kadın.
Kesinlikle pozitif ayrımcılıkla ilgisi yok ancak iş dünyasında yetkili, etkin kadınların olması, o salonun dilini, tarzını değiştirdi.
Ve evet, bu rüzgarı özellikle İzmirli kadınlar estirdi. Işınsu Kestelli, Berkay Eskinazi, Işın Yılmaz, Gülfem Yorgancılar, Gülçin Güloğlu ilk aklıma gelen isimlerden.
TOBB üyesi kadınlar, şov tarzı konuşan siyasileri çılgınca alkışlamadılar, demokratik, laik bir ülkenin varlığını iş dünyası ekseninde simgeler giyibidiler. Bu sadece şahsen hoşuma giden bir tespit. Ancak elbette başka değişimler var.
*
Başkan Hisarcıklıoğlu, bu yıl konuşmasını uzun ve gerçekçi tuttu. Hükümeti doğrudan karşısına almamaya özen gösterse de sağlam ekonomik tespitlerde bulundu.
Ayrıca yeni Cumhurbaşkanı tarifinde“Huzur yaratacak bir isim olmalı” demesi dikkat çekti. Bu ifade, Başbakan’ın da ilgisini çekmiş olmalı ki, huzursuz biri olmadığını vurguladı, lakin bunu söylerken de pek huzurlu değildi!.
Özellikle Soma’daki ihmalde işçilerin, işverenlerin ve sendikaların payının büyük olduğunu söylemesi, ‘Hükümetin hiç mi suçu yok’ sorusunu akla getirdi.
Siyaset zaman zaman dalgalanır, bir süre sonra konular değişir.
Ama genel kurulda konuştuğum iş dünyası temsilcileri asıl huzursuzluğun ekonomide olduğu izlenimini verdi. Özellikle yabancı yatırımların bıçak sırtı gibi kesilmesinin, üzerlerindeki borç yükünün kendilerini korkuttuğunu anlattılar.
Ve bu sözler aklıma, bir gün önce İzmir’de ESİAD 31. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’na katılan Kemal Derviş’i getirdi. Özellikle krizle ilgili uyarılarını...
DERVİŞ’İN GÖR DEDİĞİ
Uzun süre ortalarda görünmeyen Derviş, özel sektörün borç yükünün kaldırılabilir olmadığının vurgularken, bu durumun 2 yıl içinde bir krize yol açabileceğinin altını çizdi.
Derviş’e göre çözüm, kimseye avantaj sağlamayan, siyasetin mikro kararlara girmeyen devlet yapısı ancak bugünkü gerçek, bunun çok dışında.
İki gün arka arkaya, Derviş’in ve TOBB üyelerinin endişeleri kesişince, “Umarım, Soma’ya yeni facialar eklenmeden ve ekonomik kriz yaşanmadan kendine gelir bu ülke” diye geçti aklımdan, bilmem siz ne dersiniz....
