Tıp Bunu da Başardı: Dışkıdan Hap Üretildi
Antibiyotiklere dirençli C. difficile bakterilerinin sebep olduğu kolit tedavisinde insan insana “dışkı nakli” yeni bir umut olmuştu ama uygulama yönteminin çeşitli zorlukları vardı.
Bugüne kadar sağlıklı insanlara ait “taze dışkı” kolonoskopi veya burundan ince bağırsaklara yerleştirilen bir tüp aracılığıyla veriliyordu.
Massachusetts General Hospital’ de yapılan çalışmada, haftalar öncesinden kapsüllere konup dondurulan dışkı hapları ile de iyi sonuç alınabileceği ve bu uygulamanın hem hasta için daha kolay hem de daha ekonomik olduğu bildirildi.
CDC’ ye göre, bu enfeksiyon USA’ da senede 250 bin insanın hastaneye yatmasına, 14 bin kadarının ölmesine ve 3.2 milyar dolar masrafa yol açıyor.
C. difficile koliti antibiyotik tedavisine (metronidazol, vankomisin, fidaksomisin) cevap vermeyebiliyor ve hastalar kaybedilebiliyor.
Dışkı naklinin mantığı, sağlıklı insanların bağırsaklarında bulunan bakterilerin hasta kişide normal mikrobiyotanın oluşumunu sağlayarak C. difficile bakterilerinin çoğalmasını durdurmasına dayanıyor.
Daha önce yapılan birçok çalışmada dışkı naklinin antibiyotik tedaviye göre çok daha iyi sonuç verdiğini ortaya konmuştu.
Dışkı sulandırılıyor, süzülüyor, kapsüllere konup donduruluyor
Yeni bir araştırmada ise “taze dışkının” yarattığı sorunları gidermek için sağlıklı insanlardan haftalarca önce alınan ve dondurularak muhafaza edilen dışkı ile de iyi sonuç alınabileceği gösterildi.
En azından 6 aydan beri antibiyotik kullanmamış olan ve herhangi ir enfeksiyon hastalığı bulunmayan dört sağlıklı insanın dışkısı bir blenderde tuzlu su ile karıştırılarak büyük taneciklerin ayrılması sağlandı.
Geriye kalan “dışkı bulamacı” her birinde 1.6 gram dışkı bulunan kapsüllere kondu ve sıfırın altında 80 derecede muhafaza altına alındı.
Araştırma, yaşları 11-89 arasında değişen ve daha önce en az üç defa hafif veya orta derece C. difficile enfeksiyonu geçiren ve 6-8 haftalık vankomisine cevap vermeyen ya da en az iki kere hastanede yatmayı icap ettiren enfeksiyonu olan 20 hasta üzerinde gerçekleştirildi.
Günde 30’ a kadar ishali olan bu hastalara iki gün arka arkaya günde 15 kapsül yutturuldu.
20 hastadan 14’ ünün ishali kesildi ve biri hariç hepsinde de sekiz hafta boyunca tekrarlamadı.
Düzelmeyen altı hastaya bir hafta sonra günde 15 kapsül olmak üzere iki gün kapsül verildi ve beşinin ishalinin düzeldi.
Buna göre, dondurulmuş dışkı haplarının etkisinin ortalama olarak dört günde ortaya çıktığı ve hastaların yüzde 90’ ında ishalin düzelmesini sağladığı, altı hastada kramp ve gaz gibi hafif yan etkiler görüldüğü ama bunların da üç günde düzeldiği sonucu bildiriliyor.
Dışkı nakli daha önce kolonoskopi ile veya burundan ince bağırsaklara yerleştirilen bir tüp aracılığıyla yapılıyordu ve bu uygulama hastalarda mental ve emosyonel travma yaratıyordu.
Bu uygulamaların kolonoskopi ve nazal tüple gerçekleştirilmesi, dışkının hazır olmaması ve daha masraflı olmaları gibi olumsuz tarafları da vardı.
Gelelim neticeye
Bu çalışmanın sonuçları gelecek için umut veriyor ama sadece yirmi hasta üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmanın sonuçları hemen doğru olarak kabul edilemez.
Bu yöntemin genel kabul görebilmesi için, çok daha fazla hasta üzerinde, kontrol gruplarıyla ve daha uzun vadeli çalışmaların yapılması şart.
Yakında, “donmuş plazma” gibi “donmuş dışkının” da eczane raflarında yer alacağına inanıyorum.
Hastalar “hap yuttuk” yerine ne diyecekler, SGK donmuş dışkı haplarını geri ödeme kapsamına alır mı, üretici firma ilaçlarının tanıtım ve reklâmını nasıl yapar, onu merak ediyorum.
KAYNAKLAR
http://jama.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=1916296
Clostridium difficile koliti nedir?
Clostridium difficile enfeksiyonu, daha çok hastanelerde yatan hastalarda uzun süre antibiyotik kullananlarda görülür.
C. difficile aslında bağırsaklarda tabii olarak bulunan bir bakteridir ve sağlıklı insanlar için genellikle bir zararı yoktur.
Fazla miktarda ve/veya uzun süre antibiyotik kullanıldığında bağırsaklardaki faydalı bakterilerin zarar görmesi, sayıları kontrol altında tutulan C. difficile bakterilerinin artmasına yol açar.
Bu sayıları artan C. difficile bakterileri tarafından salgılanan “toksinler” ağırsak mukozasını hasra uğratarak “C. difficile koliti” veya “psödomembranöz kolit” adı verilen bir bağırsak enfeksiyonuna yol açar.
C. difficile kolitinin hafif şekillerinde günlerce süren ishal ve karın ağrıları vardır.
Enfeksiyonun ağır formlarında ise, günde 10-15 kere ishal, ciddi karın ağrıları, ateş, iştahsızlık, kanlı dışkı ve kilo kaybı vardır, bağırsak delinmeleri de görülebilir.
C. difficile koliti, daha ziyade hastanelerde yatan ve uzun süreli antibiyotik kullanılması gereken hastalarda görülür.
Herhangi bir antibiyotik bu tabloya yol açabilirse de sebep çoğu zaman geniş spektrumlu antibiyotiklerdir.
Birden fazla antibiyotik kullanılması ve tedavi süresinin uzaması riski artırır.
Bunun dışında, mide-bağırsak sistemi cerrahisi, enflamatuar bağırsak hastalıkları, kolon kanseri, bağışıklık sisteminin zayıflaması, kemoterapi, daha önce C. difficile enfeksiyonu geçirilmiş olması, ileri yaş, börek hastalığı, proton pompası inhibitörleri de riski artıran diğer etkenlerdir.
C. difficile koliti tedavisinde metronidazol, fidaksomisin veya vankomisin kullanılır.
Önce metronidazol denenir ve 3 gün içinde belirtilerde düzelme olur fakat ishal geçici olarak tekrarlayabilir, tekrar antibiyotik icap edebilir.
Tedavide probiyotik ve sıvı tedavisinin de önemli yeri vardır.
Bazı C. difficile türleri antibiyotiklere direnç kazanabilir ve bunların tedavisi gerçekten zor ve hatta bazen imkânsızdır.