Ticaret Odası Seçim Çalışmaları Başladı…
Ticaret Odası...
Seçimler...
Gruplarında öne çıkanlar...
Çıkmak isteyenler...
Siyasetçiler... Sivil Toplum Kuruluşları... Laf ebeleri... Kanaat liderleri... "Ben bilirim"ciler... Bir bilenler... Kendi guruplarında söz sahibi olanlar... Köylüm boylum politikaları... Etnik köken yarışları... Ve yeni bir yönetimde yer almak isteyenlerle, oluşacak mecliste görev almak isteyenler...
Evet, bu konuda ilçemizde hummalı bir çalışma göze çarpıyor...
Bir yandan grup içerisinden çıkmaya, diğer taraftan da YÖNETMEYE talip olmalar...
Ayak oyunları...
Baskılar...
İnce tehditler...
"Gör beni ki; göreyim seni" tarzı cilve ve nazlar!
Rakibi küçümsemeler...
Kendini DEV AYNASINA sığdıramayanlar...
"Dün dündür, bugün ise bugündür" diyerek kendi yolunu açmaya çalışanlar!
"Dün dünde kaldı, bugün başka şeyler söylemek lazım cancağızım" diyerek, "balık akıllı" olduğumuzu adeta yüzümüze vuranlar!
"Silgisi kaleminden önce bitenler"in, yani "yanlışları daha çok olanların" verdiği BAŞ OLMA, yönetim veya mecliste yer alabilme savaşı...
"Söylediklerinden, yaptıklarından, hatta yapacaklarından çok, SAKLADIKLARINDA gizlenen" isimler, simalar...
"Kin ve nefreti" bulduğu "her fırsatta" değerlendirmeyi, arkadaşını yolda YALNIZ bırakmayı marifet sanan, SÖZDE DOSTLAR...
Evet işte böyle bir ortamda, Ticaret Odasının çeşitli kademesinde yer almanın, bir savaşımın ilk adımları, ilk tohumları atılıyor seçim adı altında bugün!
Oysa "Kusur bulmak için bakmaya gör birine, öyle çok bulunur ki; marifet; kusuru örtmektir" der bir düşünürümüz. Öyle çıkılır öne.. Öyle kazanılır kusursuzluk...
Ve yine büyük bir düşünürümüz; "Ekmeğim, aşım helal olsun yiyene, içene.. Amma hakkım helal değil, DOST gibi görünüp kuyumu eşene..!" der!
Bazı insanlar söze gelince Edebiyatın turşusunu bile kuruyorlar, amma icraata gelinde turşunun içindeki MALZEME (!!) bile olamıyorlarsa biraz düşünmek gerek! Tercihi de buna göre yapmak lazım.
Sözün Özü!
Ticaret Odası Başkanı olacak kişinin dini, dili, mezhebi, siyasi görüşü, kim olduğu hiç önemli değil bence. Önemli olan tacirlerimizin önünün açılması, gelecekte dünyamızın karartılmaması yönündeki görüşleri, çalışmaları, Didim'e gerçekten hizmetleri, edineceği her türlü RANTIN (!!) yanı sıra hiç değilse yarın çocuklarımızın ve torunlarımızın da Didim'de yaşıyor olmaktan mutlu olmaları için de çaba göstermeleridir. Bu dilek ve temennim; sadece Ticaret odası yönetimi için değil tabii, tüm yönetimler içindir.