İletişimde Tezatlar ve Mezatlar
İletişimde Tezatlar ve Mezatlar
Evrenin her yanı, canlı cansız, soyut somut büyük küçük, karanlık aydınlık, soğuk sıcak, vb. tezatlarla doludur. Tezatların beceriksiz bir şekilde bir araya getirilmesiyle gürültü, çirkinlik kavga bölünme ortaya çıkarken, ustaca bir araya getirilmesiyle melodi, motif/güzellik, zenginlik/güçlülük ve esenlik/mutluluk ortaya çıkmaktadır.
Düşünsenize, dünya haritasına baktığınızda, ortada Türkiye olmak üzere, haritanın sağ tarafında Japonya'nın, sol tarafında da Amerika'nın olduğunu ve bu ülkelerin (bize göre her birinin iki ayrı uçta olduğunu düşünürsünüz. İşte vurgulamak istediğimiz konu da bu. Bakış açılarımız. Bakış açımız düz mantıkla bakmaya mı eğilimli, dikey ve küresel bakmaya mı eğilimli. Düz mantıkla baktığımızda iki en uzak mesafe olarak baktığımız her ülkenin küresel olarak baktığımızda, bize göre ters noktadan birbirlerinin komşusu ülkeler olduğunu farkedeceğiz.
Her hangi bir varlığın veya olgunun hissedilebilmesi, farkedilebilmesi bütünüyle değil çoğunlukla zıddının varlığını gerektirmekte. Kışın dondurucu soğuğunu, yazın kavurucu sıcağının şiddetine göre belirleriz. Sessiz bir ortamda sineğin kanadının sesinin şiddeti, kulakları patlatacak gürültülü bir ortamda kulağımızın dibindeki bir haykırışın veya patlayan bir bombanın çıkardığı gürültüden daha fazladır.
Çocuğunuza vermiş olduğunuz, içinizi sızlatan, ciğerinizi parçalayan gözlerinizi sulandıran sizi mateme boğan cezanın acısı, içinizden gelmeyen, hakedilmeyen, anlam ifade etmeyen bir ödülün sizde bıraktığı duygularla ne kadar da aynı olduğunu göreceksiniz.
Kafasını kazıtmış, küpeli, hızmalı, baksır şort giymiş kafasının derisinde büyükçe bir dövme olan birinin, sokakta yürürken birden bire düştüğünüzde, kalbinin derinliklerinden size uzattığı yardım elini veya dondurucu soğuk bir havada, sıcacık dumanı tüten bir çayı gözlerinin içindeki gülümsemeyle buyurun afiyet olsun diyerek uzatmasını düşünün. O kişi hakkındaki ön yargılarınız sobanın karşısında karın eridiği gibi erimez mi?
O halde, tezatlıklar birer zenginliktir. Tezatlıkları, güçlenmek, sinerji oluşturmak, zenginliğe kavuşmak, mutluluğa ermek için birer vazgeçilmez olgular olarak görmeliyiz. Ancak bakış açılarının değişimiyle, kızıl ötesinden morotesine tezatlıkları bütünün vazgeçilmez birer parçası olarak görebiliriz, bu şekliyle de söz konusu tezatlar, hayatın biren mezat kaynağını oluşturur.
Not
Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.gazetecanik.com, http://www.kamudanhaber.com, http://www.haberanaliz.net, http://www.siyasalforum.net, http://www.gunesgazetesi.net, http://www.gercekgazete.web.tr, http://www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
Sanırım sorun cüceyi basketbolcu yapmaya sırık gibi uzun boyluyu da ovada tütün çapalatmaya zorlamamızdan kaynaklanıyor. Takım oyununu bilmiyoruz, uygun parçayı-kişiyi uygun yerde kullanmayı bilmiyouz
Doğal ortamını sağlayabilsek zıtlardan bir resim yapmaya başarabilcez ama olmuyor işte. Bu siyaset de dahil her alanda var. Yüseklik korkusu olan birini pilot yapmaya uğraşmaktansa pilotluğu olmak isteyen kişiiye yolunu açsak kolaylaştırsak daha az yorularak daha çok mesafe ketedeceğiz
Ocak 9th, 2010 at 13:15