Tersaneciliğe Yatırım Yapın
Şık fiziki mekanların etkisini, ‘Fuar İzmir’de görmeye başladık. Mermer ve boatshow fuarları, uluslararası niteliklerini daha iyi ortaya koyabildiler. Bazı eksiklikler şüphesiz var. Ancak güzel olan şu ki, gelecek fuarlarda yeni mekanların daha iyi kullanılması adına dersler çıkarıldı. İşte tam bu noktaya takılıp kaldım. İzmir kendi adına hangi analizleri yapabiliyor?
Bizde maalesef bunu yapan pek yok. Fuar güzel geçti, bitti, haydi kısmet yeni fuara, kaç para kazanacağız’ hesabını yapmak yetiyor. İzmir’in en başarılı belediye başkanlarından, bir zamanlar yanında çalışmış olmaktan kıvanç duyduğum Burhan Özfatura’nın sık söylediği bir sözü vardır: “Belediyelerin birinci önceliği istihdamdır. İşsiz ve mutsuz insanlara kanalizasyon yol yapıp iyi başkan olamazsınız”
Türkiye’de ise hala belediyecilik ve istihdam denildiğinde belediyelerdeki kadrolaşma anlaşılıyor.
DİKKATLİ OLUNMALI
Bir örnek verelim. Yakınlarda Boat Show Fuarı gerçekleştirildi ve Türkiye’de sektörün ilgili bir çok ismi oradaydı. Gelen sektör yetkilileri ile İzmir’i konuştuk. Gördüğüm şu; tekne ve yat üretimi ile marinacılık alanında büyük bir potansiyel ve bir o kadar da dikkatli olunması gereken süreç var.
İzmir Tekne İmalatçıları Derneği Başkanı Hüseyin Akduman şu örneği veriyor; Türkiye’de balıkçı tekneleri de dahil kayıtlı yaklaşık 96 bin tekne ve yat var. Kıyılarımızın uzunluğu 8.333 km. Fransa’da 3.701 km. Peki Fransa’da ne kadar kayıtlı tekne ve yat var; tam 2.5 milyon. ‘Fransızlar kadar rahat yaşasak biz de alırdık’ diyorsunuz değil mi?
Fransızların ikinci konut yani yazlık alışkanlıkları yok. Türkiye’de ise tekne sahibi olmak bir lüks. Marinacılık da gelişemiyor.
SİPARİŞ YAĞIYOR
Bu sayının artması için Türkiye’nin önündeki en büyük fırsatlardan biri İzmir. Sektör sessizce büyüdü; üretilen tekneler dünya sularında. İzmir’de %80 Türk markasıyla üretim yapılıyor ve siparişlere yetişilemiyor. Şu an 60’ya yakın irili ufaklı firma varken, Aliağa’da Çaltıdere yat tersanesi tamamlanınca üretici firma sayısının 120’yi geçmesi bekleniyor. İstanbul ve hatta yakın ülkelerden İzmir’e talep var. Yeni tersane, 1 milyon 300 bin m2 alanıyla yeni iş alanları ve istihdam sağlayacak..
Sektörün en büyük derdi yalnız bırakılmak. Osmanlı zamanında 200 üzerinde tersanemiz vardı, halen tüm Türkiye’de 50 civarında tersane var. Oysa sektör “siparişlere yetişemiyoruz” diye bağırıyor.
Teknik ara elaman sayısının artması, İzmir ve çevresinde altyapısı güçlü balıkçı barınakların çoğaltılması isteniyor. Umarız öyle olur ve Ege’nin koylarını, yazlık istilasından kurtarabiliriz. Elbette sektör hareketlendikçe tekne/yat fiyatları ile şu sıralar akıl almaz rakamlara yükselen marina kiraları da düşmeli. Aksi halde, büyük bir potansiyel içimizde yaşarken, “en güzel tekne arkadaşın teknesi” demeye ve fuardan fuara sektörden haberdar olmaya devam ederiz.