Tercihleri Olmayınca, Halk Aptal Oluyor!
Halkı kurtarmak için yola çıkanların, her şey halk için diyenlerin, halk için ölümü göze alanların, o ne zaman nerede olduğu bilinmeyen ‘güzel günler için diyerek’ her bedeli ödemeyi göze alanların, gün olup da kendi tercihleri dışında tercih yapan halka hakaret etmeleri ne büyük trajedidir.
Halk başka tercih yaptığı zaman aptal olur…
Bir şey bilmez, zavallı olur.
Halk onları tercih edince, ‘halk akıllandı’ olur.
Halbu ki, halk yine aynı halktır…
Halk onları tercih edince ya da o’nun tercih ettiğini tercih edince, halk işini bilen olur…
Ve o zaman da halk ‘birilerine ceza verdi’ olur.
Halbu ki, halk aynı halktır…
Hiç aynaya bakılmaz… Varsa yoksa halk aptaldır…
*****
Şu halkı beğenmeyenler yok mu, yolları hepsinin aynı yere çıkıyor…
Nereye mi? Tabi ki, Silivri’ye… Silivri zihniyetine…
Silivri’dekiler masum tarenesine…
Hiçbiri iddianameleri okumamıştır…
Halbu ki, iddianameler kendile-rine bir tık kadar uzaktadır.
Onlar için, “Ergenekon terör örgütü diye bir örgüt gösterin gideyim üye olayım” diye slogana dönüşür…
Onlar için mutlaka bir gün Silivri’de kafalarına göre bir halk da bulmak gerekiyor ama öyle bir halk tarihte yok, ne yazık ki!
*****
Bu halk 12 Eylül’de Anayasa’ya yüzde 90’ların üzerinde ‘evet’ diyen halktır.
Bu halk, 12 Eylülcülerin işaret ettiği partiyi de seçmeyen halktır.
Bu halk, 1989 yılında SHP’yi yerel yönetimlerde iktidar yapan halktır…
Bu halk, İstanbul’da Kemal Kılıçdaroğlu’na en yüksek oyu veren halktır.
Bu halk, zalimi ile vicdanlısı ile bizim halktır.
Mağdurun yanında olan da, mağrurun da yanında olan da aynı halktır.
Güce tapan da, güce karşı olanda aynı halktır.
Dünyanın her yerinde halklar aynıdır.
Bazen büyük direnişler yazarlar…
Bazen büyük zulümleri yazarlar…
Bazen büyük zulüm karşısında ayağa kalkarlar…
Bazen büyük zulmün karşısında diz çökerler…
Ama en sonunda ayağa kalkarak zulüm edenlerin iktidardan alaşağı edenler de onlardır.
Zamanın ruhuna uygun değişirler…
Korkakları da vardır…
Cesurları da…
*****
Ama o halkı beğenmeyenler de halkın bir parçasıdır.
Aslında halk, soyut ve içi boş bir kavramdır.
Ve faşizmin kavramıdır.
Çünkü içinde birey ve yurttaş yoktur…
Farklılıkları yoktur…
Yurttaş ya da vatandaş elle tutulur…
Halk ise soyuttur…
Halk kavramının içinde ne etnik yapı, ne inanç, ne kültür, ne cinsiyet, ne dil ne de başka bişey vardır.
*****
Aynı 10. Yıl Marşı’nda olduğu gibidir…
Yurttaş vatandaş elle tutulur. Canlıdır…
Tercihleri vardır… Aklı vardır… beğenir ya da beğenmez, bir çobanın oyuyla bir bilmem ne adamın oyu aynıdır.
Çoban Sülü’yü Cumhurbaşkanı yapar, Kayserili bir muhafazakâr adamın oğlunu da Cumhurbaşkanı yapar.
İşte o halk, Kasımpaşalı seçkinlerinden ve iyi okullardan mezun olmayan sıradan ailenin çocuğunu da Başbakan…
*****
Halk kaynaşmış bir kitledir ve faşizan bir kavramdır…
Yurttaş ise demokrasinin gereği ve bir bireydir.
Halk üzerinden popülizm yapanlar bir gün o’nu beğenmezler…
Ve içlerindeki faşizmi kusarlar…
İçlerinden çıktıkları toplumu beğenmezler…
Halbu ki, ne o diğerinden farklıdır ne o küçük gördüklerinden…
İkisi de bu toprağın çocuklarıdır…
Biri tercihlere saygılı değildir, diğeri ise tercihini yaptığı için hakarete uğrayandır.
*****
Ve bu topraklarda bir zihniyet yerle bir oluyor…
Halkı küçümseyenler, yurttaşlar gerçeği ile tanışıyorlar…
Ne büyük trajedidir, halk için ölümü göze alanlar, o halka şimdi tercihlerinin dışında tercih yaptı diye küfür ediyorlar…
Dün de o halkı beğenmiyorlardı, bugün de…
*****
Tek ortaya çıkan gerçek ise halkın soyut, vatandaşın gerçek olduğudur.
Şimdi vatandaş yurttaş ortaya çıkıyor…
Ve 90 yıllık halk kavramı tercihleri ile yerle bir ediyor…
Tercihleri ile solcu, demokrat, özgürlükçü görünenlerin boyasını döküyor…