Tenkit Ne Zaman Sadra Şifadır?
Tenkitin gayesi; doğruya ve gerçeğe ulaşmanın yollarının aranması, bu yolların en doğrusunun seçilmesi için çaba safetmektir. İdeale yürümektir.
Hakikati, iyiyi ve güzeli aramayı gaye edinen
haliyle tenkit etmek ve tenkide açık olmak ilmi esaslardan sayılır. Bu müspet olan halidir.
Fakat unutulmamalı ki ; doğru niyetle de edilse bazı sözlerin kendi içinde bir takım problemler barındıracağı muhakkaktır. Maalesef; bu haliyle kötü niyete karine teşkil edebilir.
Uzlaşmacı değil de kavgacı bir mahiyet içeren; hertür laf ebeliği, ağız dalaşı, kavram karmaşası, kelime oyunları, ego tatmininden başka bir sonuca götürmez.
Sığ ve yarım okumalar, eveleyip gevelemeler, yakışıksız kelimelerle meseleler incelenemez, çözümlenemez ve analiz edilemez! Hatta tartışılamaz!
Kişileri ve vaziyetlerini analizde; ağız dalaşına dönüştürülen, kelimelerle oynayarak aynı şeyi başka şekillerde söyleyerek, içi doldurulmamış sorular ya da olmadık sorunlar türetilmesine, verilebilecek cevap yoktur.
Konuyu değil de alakasız bir biçimde kişileri hedef alan tartışmalara sataşma denir ki, bir edep düzeyinde ise muhatap alınır, aksi takdirde ise lüzumsuzdur !
Ayrıca hazmedilemeyen fikirlerin sancısı elbette olacaktır … Niyet güzel ise birlikte şifa aranır ve niyaz edilir…
Hepimizin idrak düzeyinin her konuda aynı olması imkânsızdır. Bu nedenle istifadeye sunduğumuz düşüncelerimiz kadar, her karşımıza çıkandan kendimiz için de fikirler derlemeye çalışmak erdemdir. Gelişmeye odaklanarak , eleştirel de baksak yapıcı olmaya gayret etmeliyiz….!
Doğru ve mantıklı oluşuna bakılmaksızın, mahiyetten koparılmış tenkit boştur. Vurguları ıskalayıp, dilediklerini seçerek verilen bilgisiz ve birikimsiz cevaplar hiçbir amaca hizmet edemez.
Âdâbıyla edilmeyen tenkit art niyetlidir. Kişiyi, konuyu yahut tenkit edilen her ne ise, onu; istismar etmektir. Hülasa; meseleye, kişiye ya da bir düşünceye " dur " denilmesi, durdurmaz. Tam tersine azmettirir. Hangi yolu katediyorsa, şevke gelir. Çünkü kışkırtılmıştır.
İdeolojik, kültürel yahut ırkçı yada türetilebilecek herçeşit bağnazlığı, yobazlığı, İslam dışı çağdaşlığı mesned edinerek icra edilen tenkit acizdir. Kültür ya da modernizm hapıyla yutturulmaya çalışılan tenkit ise traji komiktir.
Yakınan değil, çözümler düşünen, üreten ve sunan kişilere her zaman kulak vermek hakperest bir tavır olacaktır. Fakat kişiler arasındaki tenkit ; edilenle eden arasında geçen bir çeşit zihinsel harptir.
Takdir edersiniz ki; dünyada hiçbir harbin komutanı tek başına muzaffer olmamıştır. Yolunda samimiyetle ve ihlasla ilerlemeye çalışanları büyük bir zaferle çıkarmanın tek yolu var. Çalışmak… Ortak amacı olanlar için de birlik ve beraberlik içinde çalışmak…Her iyi niyetin yenilmez ordusudur. İyi niyetli, samimi ve dürüst insanların birlik ve beraberlik içinde çalışmaya devam etmeleri bu nedenle şarttır. Tenkitlerin sinir harbine teslim olmaktansa, ölesiye çalışmaya teslim olmak yeğlenir. İlim için, irfan için, hayatları için, hakları için uğruna tenkit edildikleri herşey için tüm azimli insanlar tenkitlerden şifalanmayı bilerek, yılmadan tükenmeden çalışacaklardır.
Sadra şifa olan tenkit; iyi, güzel, doğru olanın değerini ortaya çıkarmak, doğru olmayandan kurtarmak, kalıcı bir niteliğe kavuşturmak amacını taşır. Tenkit edilen sadece yanlışları ile ele alınamaz. Hem iyi hem de kötü yönleri ile değerlendirilecek şekilde kapsamlı olarak incelenir. Hertür önyargıdan uzak, tarafsızca yapılmalıdır. Ayrıca kötülükten sankındırarak, tenkit edileni daha güzel, daha doğru, daha olgun, daha hakperest olmaya teşvik etmeyi hedefler. Tenkiti duyan ve izleyenlere de kılavuzluk yapacaktır. Tenkit edilenin anlaşılır olması amaç edinilerek sorularla yapılan tenkitin muhakkak hoş görülmesi gerekir.
Tenkit yerine bühtan etmekte olduğunu bilmeyen bir gaflete düşmekten sakınmalıyız.
Tenkitin ölçüsü insaf ve zamandır; tenkit ettiğimize zaman tanımalıyız.