Tembellik Anayasasının Dipnotları
Toplumumuzdaki bu denli güçlü tembellik duygusunun bilimsel incelemesi üzerine bir yordamlama yaptıktan sonra bu davranışa temel teşkil eden tembellik ilkeleri üzerine de dipnot düşmekte fayda görmekteyim.
Şimdi bu ilkelere teker teker değinelim.
İlke 1: Bu günün işini yarına bırakma, (erteleyeceğin kadar ertele)!
Bu ilke çoğunlukla kamu kurumlarında adliye duruşma tarihlerinde, ve çoğunlukla ve yoğunlukla borçlu alacaklı işlerinde, istenmeyen randevularda zevkle ve önemle kullanılmaktadır. İnternette genel bir ilke vardır, çoğunuz bilirsiniz. Bir sayfanın açılması geciktiyse o sayfa yüzde doksanbeş açılmayacaktır. Hayatta da öyle. Bir olay ertelemeye alındıysa veya gecikmeye başladıysa o işten pek hayır gelmez. Tabi bu bir genellemedir. İstisnaların çıkması doğaldır.
İlke 2: İnsanlar yorgun doğar, dinlenmek için yaşar!
Bu ilkeyi de daha çok tembelliği karakter haline getirenler, ekonomik olarak hiç kimseye eyvallahı olmayanlar uygulamaktadır. Yani bu sözü söyleyen kişiler tam bir mirasyedidir. Yani yiyicidir. Yorgun doğanlar ise bu yiyicilerin servetlerini kazanan talihsiz, talihsiz olduğu kadar da e...yi malını mülkünü ölümüyle birlikte götüremeyen zavallılardır.
İlke 3: Tembellikten kimse ölmemiş!
Bu sözü de çoğunlukla hayatının hep dalgasında olmuş, canı pek te kıymetli olan, kendi canından başkasını düşünmeyen egoist ve hasta ruhlu kişiliklerdir. Toplum içinde bol miktarda bulundukları gibi esas zararları / dışsallıkları sadece kendilerine değil ağırlıklı olarak çevresindekileredir. Şiddetle bu tür yaratıklardan uzak durmak gerek.
İlke 4: Eğer içinde bir çalışma hissi beliriyorsa, otur o hissin geçmesini bekle!
Bu tür hasta ruhlar da gerek çevresindeki çalışkanlar gerekse az bulunan vicdanlarının etkisiyle arada bir çalışma gereği görürler. Ancak bu ihtiyaçları çabuk geçer. Çünkü içlerindeki gerçek duyguları bu geçici duygularına baskın çıkar. Bu türleri de dominant karakterli çalışkanlar biraz olsun yola getirebilir.
İlke 5: Dinlenen birisi görürsen hemen git ona yardım et!
Bu duygu da içinde az bir miktar çalışma duygusu olup ta şu ya da bu nedenle çalışamamış veya şu yada bu nedenle çevresindeki kişilere yardımcı olamamış olanların, çevresindeki kişilerin çalışma sonrası dinlenme seanslarına katılarak onların dinlenme sürelerini uzatarak eksi dışsallık oluşturan tiplerdir. Bu tipler, sürekli yiyici ve beleşçidirler. Aman kendinize dikkat edin! Siz dinlenirken hemencecik çayınıza ve sigaranıza ortak oluverirler.
İlke 6: Oturman mümkünse ayakta durma, yatman mümkünse oturma!
Genelde, süper hedonik tiplerdir. Tembellikleri olağanüstü boyutlara varmış, hatta tartışmasız ve zamandan bağımsız olarak tembelliği tam olarak hayat felsefesi haline getirmiş tiplerdir. Aciliyetle uzak durulması gereken tiplerdir. Tek bir yönden tehlikeli değildirler. O da, bu kişilerin tembellikleriyle nam saldıkları için, baştan gardınızı (önleminizi) alabilirsiniz.
Size bu tür yaratıklardan uzak, bu tür duygulardan uzak enerji ve sevgi dolu günler diliyorum. Kaç gündür takmış olduğum tembellik çıkmazından bu yazımla birlikte kurtuluyorum.
Sevgilerimle...
Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com, http://www.gunesgazetesi.net https://www.bilgiagi.net http://www.bilgievreni.com, http://www.siyasalforum.net www.ahmetfidan.com ile, Halkın Sesi ve Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.