Tembelliğin Sonu Çok Kötü..!
Yüce Allah’ın akıl vererek yarattığı insanların 18 yaşına geldiğinde aklı başında (mı) dersiniz çocuk sahibi anne ve babalar..!Hepimizin ve hepinizin malumu olduğu gibi hiçbirimiz belli bir süre yaşamak durumunda olduğumuz şu iki günlük fani dünyada kötülüklere bulaşarak adımızı ve geleceğimizi ailemizin geleceğini karartmak istemeyiz.
Ama bahse konu kötülüklerden ülke ve insanlar olarak topyekun kurtulmak için ailece mutlak surette çalışmak ve çocuklarımızda çalıştırmak durumundayız. Çalışmadan yorulmadan geçim kolay değil.Çünkü hazıra dağ dayanmaz der atalarımız.Öyle ise birilerinin eline ve gözünün içine bakmak yerine kabiliyetimiz ne işe yetiyorsa adam gibi çalışarak helal kazancımızı rahat rahat yemeliyiz.Çünkü alın teri akıtılarak elde edilen kazancın tadına doyum olmaz.
Ancak insanlarımızı asli görevlerini yerine getirerek çalışarak kazanmaya teşvik etmesi gerekenler, kendilerini ve bir avuç yandaşlarını düşündükleri için, yalanla dolanla kandırabilecekleri tembel ve hazırcı toplum oluşturmanın peşine gelişen ve değişen teknoloji yoluyla düştüler. Toplumu iç ve dış şer güçlerin sayesinde yattıkları yerden yaşamaya alıştırarak son darbe ile el açar duruma getirdiler.
12 Eylül 1980 yılına kadar azda olsa çalışmayı isteyen insanlarımızı bu tarihten sonra iş başına gelen iktidarlar kendilerini ve bir avuç yandaşlarını düşünerek koltuklarını korumak için hak edene de etmeyene de vererek hazırcı yaptılar.
Bu yüzden insanlar karda kışta güneş altında yanarak kavrularak, ter akıtarak köyde çalışmak yerine, hayatı bedava gördükleri şehre akın etmeye başladılar.
Bakıyorsunuz apartmanların önlerinde parayla satılmaz amblemli onlarca kömür yığınları var. Bu kömürler sadece şehre kaçanların kapılarında olsa bir şey değil.Bir o kadar kömür de köylere veriliyor.Çoğu köyde ve dar gelirlide kömür sobası olmadığı için bu insanlar haklı olarak kömürleri satarak geçimlerini temin ediyorlar.
Şehirlere gelenler yetmiyormuş gibi köylere de kömür verilince adam ne yapsın şehirde, nasıl olsa köye ve köylüye de veriliyor yardım diyerek çalışamadan yorulmadan yattığı yerden ekmek elden su gölden geçinip gitmeye alıştılar. Böylece kimse çalışmıyor. Çalışmayınca işte bugün olduğu gibi insanlar birilerinin eline bakmaya mahkûm oluyor. Böyle olunca geçim sıkıntısı çekenler akıl dışı eylemlere kalkışarak hem kendilerini, hem ailelerini, hem de ülkelerini zorda bırakabiliyorlar.
Çalışmayan toplumların başlarına ne gibi vahim durumların geldiğini bugün evimizin içine girmiş olan teknoloji vasıtasıyla bizler görüyoruz. Ama bu vahim durumu teknoloji yokken zamanın evvelinde gören T.C.Devletimizin kurucusu Dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin amire memura olduğundan çok, tarımla, toprakla, hayvanla iç içe yaşam sergileyecek köye ve tarım alanında çalışacak çiftçiye ihtiyacı olduğunu görerek idareciler tarafından ülkenin ve insanların huzurlu ve güvenli geleceklerine zemin hazırlamaları adına, insanların kabiliyetlerine göre değerlendirilmesini salık vererek
“Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdur”, diyerek aziz Türk milletine çok önemli bir uyarıda bulunmuş.
Ve hatta kurtuluş ve bağımsızlık için yaptığımız savaşı tamamlamak, Tanrı’nın milletimize doğuştan verdiği yetenek ve kabiliyeti en yüksek derecede geliştirmek ve memleketimize bağışladığı bütün kuvvet ve servet kaynaklarından en iyi biçimde faydalanarak, zayıflığımızın sebeplerini yok etmek için bundan böyle hiçbir fırsat ve zamanı ziyan etmeyerek çalışmaya mecburuz.
Ancak bu çalışma yıllarca takip edilecek ve uygulanacak
bir programa dayalı olmazsa başarısızlığa mahkumdur diyerek ülkenin ve insanların sevk ve idaresine talip olacaklar ile bizlere diyeceğini ölümünden kısa süre evvel demiş.
Ama görüldüğü gibi duyan olmamış ki hepimiz el açar duruma gelmişiz. Bunu fırsat bilen iç ve dıştaki şer güçler ülkemiz kurulduğu günden buyana ve halen hiç boş durmadılar ve durmuyorlar. İnsanlarımızın mağdur olarak ülkemizin tarihten silinmesi için teknoloji vasıtasıyla sürekli tembelliği ve bedavacılığı şırınga ederek halkımızı uyuşturmaya devam ediyorlar.
İşte bu nedenle çocuk sahibi anne ve babalara iş işten geçmeden bize atalarımızdan emanet olan cennet vatan ülkemize çalışarak ve üreterek sahip çıkalım. Çünkü tembelliğin ve tembel insanların ülkelerinin ve insanların acı ve vahim halleri ortada. Hazırcılığın ve tembelliğin ülkelerin ve insanların başına ne felaketler açtığını gözünüzü dört açarak görün.
Eğer sen hala uyumaya ve el açmaya devam ederek yaşar ve yaklaşan tehlikeyi görmezsen pusuda bekleyen şer güçler görür. Şer güçler görmeden Allah tarafından akıl verilerek yaratılmış en mükemmel canlı olan sen gözünü dört açarak ülkemiz ve insanımız adına yaklaşan tehlikeyi gör. Çünkü sen kendi kıymetini bilmezde yaklaşan tehlikeyi görmezsen, pusuda bekleyen şer güçler görür. Sonumuz tembellik nedeniyle çok kötü olur. Ve böyle giderse olacaktır diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Tembelliğin sonu çok kötü..!