Telafisi Ol(a)mayan Zamanlı/Zamansız Cümleler!…
Kaybettiklerimizin peşinde verdiğimiz mücadelenin arkasına sığınarak, kaybettiğimiz zamanı telafi etmeye çalışırken, elimizdekilerden olmadan zamanı iyi idare etmek ve kullanmak gerekir.
Gereksiz olanları gerekir hale getirmek için, bir adım ötesini fazla kurcalamadan ve de didiklemeden yürümeyi bilmeli beşeri zihniyet.
Olgular
Olaylar
Zamanlar
Mekanlar içinde olumsuzluklar karşısında her an ayakta durabilmek için, yorulmadan sağlam adımlarla hayata yaklaşmak adına geçmişten alınan ders(ler)le zamanı din(len)dirmeye çalışmalıdır akl-ı hürriyet.
Aynasız
Asılsız
Yolsuz
Gölgesiz tarihin kaosu bol sayfalarında yaşanan ileri-geri birçok olay ve olgusuyla örneklerini tamamlayıp kalbe hükmetmeyi öğrenmelidir insan aklı. Aslını inkâr eden bir çokları gibi kabul etmediklerinin altında ezilmeden, bencilliğin dar kapılarında kalmayı dar etmeli kapı arkalarına. Dünya denilen han’ın sancısız geç(e)meyen ve kendine sahip arayan anlarında, bağdaş kurup oturarak gelip geçenlere bakmadan ayağa kalkmalı ve tefekkürü özgür bırakmalıdır insanoğlu.
Ha bugün!
Ha yarın!
Ha da dünden! Kalma hafiflikten silkinip kendine gelmeli ve kendinden geçmelidir ruhun hezeyanlarından bu acizane hayatın. Aklın vurgunlarının yıkıp geçirdiği saçma ve sapan olmayacak kadar ipe sapa gelmezlikleri silinmeli Ab-ı Hayat’ın defterinden.
Mizansız
İzahsız
İzansız
İtirafsız hükümler birliğinin âleme attığı kemendi, yenilemenin vakti geldi de geçiyor bile. Had bilmeyenlerin haddi aşmakta tanımadıkları sınırsızlığın temelin de yatanların belini kırıp atmak akla görev oldu.
Duraksız
Meraksız
Aralıksız
Zamansız bir(siz)liğin kaybettirdiklerini alaşağı edecek hikâyeleri yazmanın ve kâğıdın bir köşesine dipnotlar geçmenin tarihi yok artık. Sadece yazmalı ve yazabilmeli söylemlerini, yerine getirebilmek uğruna savaşlar başlatabilmeli bu günden itibaren. Bilginin gerçek bilgiye ihtiyacının olduğu bu zavallı devirde, çağ atladık laflarıyla cümle doldurmanın hali kalmadı.
Anlamadan
Dinlemeden
Söylemeden
Bilemeden dokunulmazlık kılıfı altında bürün(dür)düğümüz yaşamların özetini çıkararak; “tarihte tekerrürden ibarettir” deyip öylesine yaşamanın da hiçbir anlamı olmayacaktır, tefekkürlerin yenilendiği çağ denilen; dört bir yanı dağlarla kurulu ve ağlarla kurgulu dünyasında.
Kaybetmek
Sabretmek
Defetmek
Göç etmek gerekiyorsa getirisi olmayanlardan; göze almalı ve gözden sakınmalıdır kalbin derin ve insiyatifi geniş aklını. Masallar diyarının düşlerine el edercesine, yaşadıklarından tavizler vererek arz etmelidir taleplerin ağırlığından. Duygu sağanağından kurtulmadan duygularının damara dokunan halinin zevkini çıkarmayı bilmelidir hayat.
Derme çatma
Kapısı olmayan
Çatısı kırılan
Yıkılan ve yanılan ruhani depremlerin salladığı hanelerin, prefabrik kurulumunun temeline sevgi ve sabır betonları dökmelidir sözlerimiz. Adil ve hali hazırda sunulan iyilik karmasıyla yoğurmayı bilmelidir kalbin harcını. Harcın kıvamını tutturmak için özveriyle ve isteyerek işlemelidir ruhun sıvasını. İz bırakmadan, korkmadan tamamlamalıdır dışarıda kalan can izleri, yarı kalan ran( yelkenlinin rüzgardan kalmaları) sözlerini.