Telafi Çalışması Kar İçin de Geçerli
Kar yağışı dolayısıyla başta İstanbul olmak üzere neredeyse Türkiye’de hayat durdu. Okurumuz Engin Topuz da, kar yağışı nedeniyle çalışılmayan süreler için ne yapılması gerektiğini soruyor. Diyor ki, “Şirketlerde kar nedeniyle çalışmayan işçilere işverenler telafi
Elbette normal şartlarda işçi ve işveren işyerinde belirledikleri çalışma süreleri üzerinden bir birlerine karşı yükümlülüklerini yerine getiriyorlar. 4857 sayılı İş Kanunu’nda düzenlenen telafi çalışması, zorunlu nedenlerle işyerinde işin durması ve benzeri nedenlerle belirli zaman dilimi içinde haftalık çalışma saatleri tamamlanamadığı takdirde işçilere bu eksik çalışmalarını telafi ettirme süreci olarak tanımlanabilecektir.
Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri dışında izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafisi için işçiye yaptırılacak çalışma, telafi çalışmasıdır. (İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 7. maddesi).
Özellikle ulusal bayram genel tatil günlerinden önce veya sonra yada şu an olduğu gibi kar nedeniyle işyerinde çalışılamaması durumlarında işyerinin tatil edilmesi halinde daha sonraki günlerde telafi çalışması yaptırılabilmektedir. Telafi çalışmaları fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmayacaktır.
Telafi çalışması yaptıracak işveren; bu çalışmanın sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek, hangi tarihte çalışmaya başlanacağını, ilgili işçilere bildirmek zorundadır.
Telafi çalışması, kaynağını oluşturan zorunlu nedenin ortadan kalkması ve işyerinin normal çalışma dönemine başlamasını takip eden 2 ay içerisinde yaptırılır. Telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Telafi çalışması, tatil günlerinde yaptırılamaz. Telafi çalışmalarının hangi hallerde yaptırılabileceği belirtildikten sonra, bu telafi çalışmasının iki ay içinde ve bir günde en fazla üç saat olabileceği hüküm altına alınarak telafi çalışmalarına bir düzen getirilmesi amaçlanmıştır. Telafi çalışması ile ilgili hükümlere aykırı davranan işverenlere bu durumda olan her işçi için 2012 yılında 220 TL para cezası verilmektedir.
Yaşını büyüten erken emekli olamaz
Okurumuz Serap Toral’ın, yaş büyüten annesiyle ilgili bir sorusu var. Okurumuz, “Annem 1963 yılında doğmuş ancak nüfus kağıdı 1966 yılında çıkmış ve nüfus kağıdına da doğum yılı 1966 olarak işlenmiş. Annem 1978 yılında SSK girişi yaptıktan sonra evlenmek için 1981 yılında mahkeme kararıyla yaşını 3 yaş büyütmüş ve nüfus kağıdındaki doğum yılı 1963 olmuş. Ancak SSK girişi bu mahkeme kararından önce olduğu için SSK işlemleri 1966 tarihinden işlem görmektedir. Annem 3600 günden 50 yaşında emekli olabilmesi için SSK kayıtlarındaki doğum tarihinin 1963 olarak güncellenmesi gerekmektedir. Bunun için nasıl bir işlem yapmalıyız?” diyor.
Bu köşeden daha önce başka okurlarımıza da belirttiğimiz üzere, mahkeme kararıyla yaşını büyütenlerle ilgili sorunlar emeklilikte kademeli yaş uygulamasının getirilmesi ile önem kazanmıştır. Hem sosyal güvenlik reformu öncesinde ve hem de sosyal güvenlik reformu sonrasında yer alan mevzuata göre, ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlanan tarihte nüfus kaydındaki doğum tarihi emeklilik açısından geçerli olmaktadır. Yani, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladıktan sonra mahkeme kararı ile yapılan yaş düzeltmeleri emeklilik işlemlerinde geçerli kabul edilmemektedir. Sigortalı olunan tarihten önce yapılan yaş büyütmeleri emeklilik açısından kabul edilmektedir. Okurumuzun annesi, sigortalı olduktan sonra mahkeme kararıyla yaşını düzelttiği için, emeklilik hesabında, SGK kayıtlarında yer alan 1966 tarihi esas alınacaktır.