content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

07 Tem

Tekrar Merhaba…

Bir ayı aşan bir süredir ayrı kaldık. Özür dilerim. Mücbir sebep dolayısıyla yazamadım.

Tam 20 yıldır, prostat ameliyatından kaçtım. (Cenab-ı Hak (cc) kimseyi sondaya muhtaç kılmasın.) Ama neticede yakalandım. Haziran başında, prostat 20 yıldır yapmadığını yaptı. İdrar yollarını tıkadı. Neticede, sonda işkencesi başladı.

3 Haziran'da, Özel Gazi Hastanesi'nde açık ameliyat oldum. Kapalı yapamadılar; zira prostat 300 gram olmuş. (Nerede ise dünya rekoru)

Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ümit Yıldırım'a;  Selim Amato'ya; hastanenin bütün personeline müteşekkirim. (Bana, kendi babaları, dedeleri gibi ihtimam gösteren hemşire ve hastabakıcı kadrosuna, ayrıca teşekkür ediyorum.)

Şimdi, Rabbime (cc) şükürler olsun, iyiyim. İstirahat ediyorum. Gerçekten, her şeyin başı sağlık. Sağlık olmayınca, hiçbir şeyin tadı olmuyor. Dünyanız kararıyor. Telefonlara bile cevap veremiyor, kimse ile konuşmaya güç bulamıyorsunuz.

Şu Mübarek Ramazan Ayı hürmetine dua ediyorum. Rabbim, herkese sağlık versin. Özellikle çaresiz dertlere maruz kılmasın. Yatağa mahkûm etmesin. Elden ayaktan düşürmesin. Kimseye muhtaç duruma koymasın.

1- Gerçi, Türkiye'de insanın sadece kendi derdi ile baş başa kalması mümkün olmuyor. Fiziken acı ve sıkıntı çekerken; psikolojik ve manevi açıdan da ızdırap duyuyorsunuz. Yüreğiniz kanamaya devam ediyor. Zira, ülkenizdeki perişanlık, zulümler, baskılar, fişlemeler, iftiralar, hukuksuzluklar, rüşvet, kayırma, torpil, kamu malını yandaşlara peşkeş çekmeler devam ediyor.

2- Ülke hızla kaosa, bölünmeye, kardeş kavgasına sürükleniyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde destek alma uğruna, PKK'ya, KCK'ya, Öcalan'a, BDP'ye her türlü taviz veriliyor. Doğu ve Güneydoğu'da Devlet otoritesi kalmadı. İktidar aciz durumda. Halkını koruyamıyor;  baraj, karakol vs. yapamıyor.

Her gün evlatlarımız dağa kaçırılıyor. Zavallı, gözü yaşlı, yüreği yanık anaların derdine çare bulan yok.

Bu yetmezmiş gibi; kendi konsolosluk mensuplarımızı, şoförlerimizi bile kurtaramıyor, sadece boş lafları dinliyoruz. Beslediğimiz IŞİD, gözümüzü oyuyor.(Yaptığı zulümler yetmezmiş gibi, şimdi hilafet ilan etmez mi? Haddini bilmemek diye buna denir.)

3- Ülkede mal ve can güvenliği, huzur, fikir ve ifade hürriyeti, teşebbüs hürriyeti hiç kalmadı. Tam bir baskı düzeni var. Başbakana biat etmeyenler, azıcık karşı çıkanlar, her türlü baskıya, haksızlığa uğruyor. Maliye Bakanlığımız, hiçbir zaman bu kadar politize olmamıştı. Devlet çarkı, hiçbir zaman bu derece kalitesiz hale düşmemişti. Suçlar hiçbir zaman bu derece pervasızca ve aleni işlenmemişti. ( Şimdi, Anayasaya aykırı olarak, işledikleri suçları, kanun yoluyla suç olmaktan çıkartıldığını görüyoruz.)

Bu arada, BONZAİ başta olmak üzere, uyuşturucu, ülkenin her tarafını sardı. İktidar da bunlara teslim olmuş durumda. (Devlet kurumlarının, paralelci takibinden, fişleme yapmaktan, suç icad etmekten, tabela sökmekten, Gülen Cemaatine her türlü komployu kurmaktan, başka bir işyapmaya vakti kalmıyor.)

4- Bu kadar sıkıntı içinde tek güzel olay, Sn. Ekmeleddin İHSANOĞLU'nun Cumhurbaşkanı adayı yapılmasıdır. CHP ve MHP Genel Başkanlarını, bu feraset, cesaret ve fedakarlık örneği davranışlarından dolayı, gönülden kutluyorum. Teşekkür ediyorum.

Lütfen, yandaş ve yalaka ağız ve kalemleri, hiç ciddiye almasınlar.( Halkımız, bu derece vicdansız, böylesine yalan ve iftira kaynağı, bu derece iğrenç, bu zümreyi tiksinti ile takip etmektedir.) Ama bu vicdansız tetikçi kesimin bile, (kendisini belirli vesilelerle tanıma şansı bulduğum) Sn. İHSANOĞLU ile ilgili, en küçük bir kusur bulmaları mümkün değildir. Gerçekten ideal bir adaydır. Bin oyum olsa, hepsini hiç düşünmeden kendisine veririm.

5- Bu arada, herkesin merakla beklediği, aylardır bir sürü senaryonun konusu yapılan; Sn. Arınç'ın tabiri ile "Bütün Dünyanın Tanıdığı", herkesi kucaklayacağını söylerken bile, kendisine biat etmeyenlere hayat hakkı tanımayacağını bildiren AKP adayı açıklandı.

Bu ne tantana? Sanki cülus töreni. Bu ne gurur, hırs, azamet, övgü yarışı, sonucu çantada keklik sayma, halkı emir kulu görme,  kendini vazgeçilmez sayma havaları.( Bu kadar tiyatroya ne gerek vardı? Başbakanın aday olacağı, yıllar öncesinden belli değil miydi? Güya fikri sorulan zümreden, "hayır" diyebilecek ve kellesi alınmayacak kişi olur mu?)

Görüyoruz ki, Başbakan görevinden ayrılmayacaktır. Devletin bütün imkânlarını, gücünü, baskılarını, devreye sokacaktır.

Bütün bu haksız rekabet ortamına rağmen, Türk halkının baskılara boyun eğmeyeceğine, beyin yıkama operasyonlarına kulak asmayacağına, diktatörlük düzenine geçit vermeyeceğine, şakşakçıların yanında yer almayacağına; yolsuzluklara, baskılara, zulümlere, kıyımlara, yalanlara, iftiralara, rüşvetlere, peşkeşlere karşı duracağına; dürüstlük, fazilet, haysiyet, demokrasi vb. hasletlere sahip çıkacağına inanıyorum.

Herkesin bir oyunu vardır. Ama Cenab-ı Hakk'ın oyunu, hepsine galip gelir.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank