Tek Eşlilik Mümkün mü?
BUGÜN tek eşlilik üzerine yazmak istiyorum. 'Doğada tek eşlilik var mı?' diye soruyorum kendi kendime. Sonra duyduklarımdan ve okuduklarımdan dolayı'var' diyorum. 'Bu kadar emin olma' diyorum kendi kendime. Çünkü hayatın içinde tek eşliliğin mümkün olamayacağına inanıyorum. Doğanın ruhuna aykırı olduğunu düşünüyorum. İnsan doğanın bir parçası. İnsanı anlamak için doğayı anlamak gerekiyor. İnsanı doğadan bağımsız olarak görünce her türlü sorun ortaya çıkıyor.
Kuğuların ve güvercinlerin tek eşli olduğuna yönelik bilgilerin doğru olup olmadığını öğrenmek için internete giriyor ve başlıyorum araştırmaya. Kuğuların ve güvercinlerin tek eşli olduğuna dair bilgilere rastlıyorum. Neyse yanıldım derken bir haber imdadıma yetişiyor: "Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi Zooloji Fakültesi'nde yapılan bir araştırma, sadakat ve aşk sembolü kuğuların 'masum' olmadığını kanıtladı. Araştırmayı yürüten Raoul Mulder, uzun süren çalışmalar sonucunda siyah kuğuların tek eşli olmadığını bulduklarını söyledi. Araştırmada, Albert Park Gölü'ndeki 60 erkek kuğunun kuyruk tüylerine yerleştirilen mikroçiplerden yararlanıldı. DNA testi sonuçlarına göre, yumurtadan çıkan her altı siyah kuğudan biri 'evlilik dışı ilişki' sonucu dünyaya geliyor."
Siyah kuğunun yaptığına bakın. Kuğuların doğası gereği tek eşli olduğuna yönelik genel kabul görmüş düşünceyi yerle bir ediyor. Demek ki, erkek kuğular onlarca yıldır hem dişilerini hem de insanları aldatmışlar. Anlayacağınız mikroçip çıkınca, erkek kuğuların yalanı ortayı çıkmış. Mikroçip, yalanın saltanatını yıkmış.
Hawking'in elleri ayakları tutmuyor ama tek eşli değil
Sonra Akşam Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut'un tek eşlilik üzerine yazdığı yazıya rastlıyorum. Turgut yazısında kuğular ve güvercinler dışında gorillerin de tek eşli yaşadığı bilgisine ulaşıyorum. Tek eşliliğin en önemli nedeni ise; goriller obez ve tembelliklerinden dolayı başka bir dişi aramazlarmış. Anlayacağınız tek eşli yaşayan goriller de bunu sadakatlerinden dolayı değil obezliklerinden ve tembelliklerinden yapıyorlarmış. Turgut yazısında bu konuyla ilgili şunları yazıyor: "İnsanlara en yakın maymun türü olan Bonobos'ların erkekleri sürekli ve hiçbir tercih göstermeden orji içinde olmaları ile bilinir. Antropoloji biliminin tespit ettiği 850 adet insan toplumunun yüzde 83'ünde çok eşlilik varmış. Sadece yüzde 16'sı monogomi normunu uygulamaktaymış. Ancak o topluluklarda da monogomi, seri monogomi şeklindeymiş. Birbiri ardına tek bir kadınla birlikteymişler, yani geri zekalılar sürekli zincirleme evleniyorlarmış... İnsan toplumlarının en korkuncunu bunlar oluşturuyor olmalı."
Serdar Turgut'un tek eşlilik üzerine yazmasının nedeni; ünlü fizikçi Hawking'in iki kez evlenmesi ve ikinci evlililiğini aşk yaşadığı metresinden dolayı bitirmesi. Hawking'in durumunu biliyorsunuz. Eli ayağı tutmuyor. Ancak dünyanın dahilerinden biri. Hawking’in I.Q'su 200 üzerinde imiş. Ancak eli ayağı tutmayan bir bilim adamının iki evlilik yapması ve ikinci eşini aldatması benim iddiamı doğruluyor diye düşünüyorum.
Doğada tek eşlilik yoksa, toplumsal hayatta tek eşlilik olamaz diyerek iddialarımı güçlendirmeye çalışıyorum.
Güvercinler eşlerini aldatıyor mu? Aldatmıyorsa nedeni?
Neyse araştırmaya devam ediyorum. Hayvanlar aleminde kuğuların eşlerini aldattığının ortaya çıkmasına rağmen inşallah güvercinler eşlerini aldatmıyordur diye araştırmaya devam ediyorum. Hani benim tezim, tek eşlilik mümkün değildir dememe rağmen, yine de yanılmak istiyorum. Bir bilgi daha gözüme çarpıyor memeli (doğurgan) hayvan türleri içinde sadece yüzde 3'ü tek eşli iken, kuş (yumurtlayan) türleri içinde tek eşlilik oranı yüzde 90'dır.
Neyse güvercinlerin sadakatı ve tek eşliliği üzerine araştırma yaparken, güvercin ve kumrunun aynı kuş türü olduğunu öğreniyorum. Güvercinlerle kumruların arasında bir ayrılık olmadığı, şu farkla ki ailenin daha ufak ve daha yumuşak huylu üyelerine kumru denilmekteymiş. Bizdeki "barış güvercini" deyimi birçok dillerde "barış kumrusu" olarak ele alınıyormuş.
Erkek güvercinle dişisi birbirlerine çok bağlı imişler. Eşlerden birinin başına bir hal gelirse bir öteki yeni bir eş kabul edinceye kadar aradan oldukça bir zaman geçermiş. Yok diyorum bunda bir hal var.
Araştırmaya devam diyorum. Kuğular hakkında bilinen "doğası gereği tek eşlidir" genel kabul gören düşünce, yapılan araştırma ile nasıl yerle bir olmuşsa, güvercinlerle ilgili de mutlaka bir şey vardır diyorum. Ancak bir şey dikkatimi çekiyor: Hayvanlar aleminde genellikle dişiler erkeklerini seçerlermiş. Bu nedenle erkek cazip olmak zorunda imiş. Sadece dış görünüşü ile değil kuşlarda olduğu gibi özellikle çiftleşme zamanında sesleriyle, yani ötüşleriyle de rakiplerinden üstün olmaları gerekirmiş. Dişileri cezbetmek için bu kadar gösterişli olmak erkekleri düşmanları için çok kolay bulunan bir av haline getirir.
Dişiler kendilerini tabiat içinde veya yuvalarında gösterişsiz renkleri ile daha iyi saklayabilir, düşmanların dikkatlerini çekmezken çoğunlukla erkekler hedef olurlar. Olaya bakın, kızların, dişilerin dikkatini çekecek diye erkek kuşlar telef oluyorlar.Doğanın kanunu kuşlarda da tam işliyor. Dişi kuşlar erkeklerini zengin ve güçlü oldukları için seçerlermiş. Aslında erkekler yiyecek bulmak için çok zaman harcamazlar, onlar daha çok öterler. Güvercinlerde, kuşlarda neden tek eşlilik yüzde 90 diye düşünürken merakımı giderecek bir bilgiye ulaşıyorum:"Bütün güvercinler lekesiz beyaz veya koyu sarı renkte yumurtalar yumurtlarlar. İyi bilinen türlerin yumurta sayısı ikidir, fakat bazı tropikal türler bir tek yumurta yumurtlarlar. Erkekle, dişi sırayla kuluçkaya otururlar, fakat erkeğin kuluçka nöbeti genellikle gündüzün, eşininki ise gecedir."
Anlayacağınız erkek aynı zamanda yavrunun yumurtadan çıkmasına direk katkıda bulunuyor. Anlayacağınız yavrunun dünyaya gelmesi için olmazsa olmaz. İnsanların dünyasında bu mümkün mü? Erkek olmasa da kadın çocuğunu dünyaya getirebilir. Acaba en önemli neden bu mu diye düşünüyorum.