Taze Umutsun Sen
TAKSİM’de diğer anne…
Taşı toprağı altındır. İSTANBUL’un..
Taksim’ in taşı altındır. Adım atacak toprak bulamazsın… taş, beton, görkemli tarih mekanıdır..
Taksim gezi parkında bir ağacın altında bir bebek yatıyor. Beton beşiğin üzerinde. Masmavi gözler güneşe karşı. Altında bir bez gelen geçen şaşkın bakıyor. Bahar güneşini fırsat bilen, bezin üzerinden ve yanından geçen kış için yiyecek taşıyan karıncalar vardı. Karıncalar yavrularını bırakmıyordu tas modelinde olduğu gibi. Yeryüzünde hiçbir canlının yapamayacağı , insan görünümlü yaratıklar arasında var olan anneler. Başında mavi puanlı bez bir başlık. Ara sıra ağlıyor. İnsanların dokunuşları ve bakışları karşısında. Polis beklendi yarım saat kadar…
Yüreği naif anneler başında durdu ve sordular kendi kendilerine. Kim bıraktı bunu buraya? diye. Çok geçmeden park bekçisinin sesi yükseldi. “Annesi yanına koyduğu “tas” dolunca gelir. Merak etmeyin.” dedi. Yanında duran bakır tasa insanlar para atıyordu. Bebeğe yardım olsun diye.
Anne yaklaşık yirmi dakika sonra çıktı geldi. Kazanç kapısının yanına. Birkaç kişinin elinde cep telefonu kaydetmeye başladı. Polis geldi. Bebeği almak için. Anne bebeği ile yüzünü kapattı. Yüzündeki çirkinliği görmesinler diye. Bebek çok işlevseldi. Akan insan seli içinde…
Dünyaya geldiğinden beri 3 - 5 aydır para kazanıyordu. İsimsiz kazanç listesinde
Maskeydi annesinin yüzünü kapatan.
Akşam eve gitiğinde hesap yapmayacaktı en azından. Mışıl mışıl uykusunda olacaktı.
Anne ertesi sabah başka bir ağaç altı, başka bir semtte açacaktı bebek tezgâhını
Ağlama bebek!!!
TAZE UMUTSUN SEN…