Tayyip Bey Yeter!
Başbakan’ın Pazar günkü grup toplantısındaki kendinden ve grubundan emin konuşmaları doğrusu beni rahatsız etmişti. Gazetelerdeki zarf kontrolü yapıldığına dair görüntüler ne kadar rahatsız edici ise Başbakanın grubuna yönelik yüksek güven ifadeleri de o denli rahatsız ediciydi.Daha bir gün geçmeden Ak parti grubu, 12 fire birden verdi.
Kalbine tam 12 den sıktı kurşununu…
Ak Parti’nin dolayısıyla demokrasinin, halk iradesinin kalbine kurşun sıkanlar yine Başbakan Erdoğan’ın tercihiyle milletvekilliği elde etmiş kimseler değil mi?
Kurşunlarını kendi partilerini sıkanların Meclis Başkanı olmalarını, bakan olmalarını sağlayan da Başbakanın kendisi değil mi?
Domuz gribi vak’asında ülkesinin ve insanın geleceğini heba eden de, 2008’de 10 milyar dolar olan ilaç harcamasını 2009’da 15 milyar dolara yükselten de Erdoğan’ın kabinesine aldığı bakan arkadaşı değil mi?
Döneminde tarım üretimi ve hayvancılığın yüzde 20’lerden fazla küçüldüğü, pirinç fiyatlarını da et fiyatlarını tavan yaptıran bakanı da kabineye getiren ve hâlâ korumaya devam eden de Sayın Başbakan değil mi?
Eğer Ak Parti grubunda ve parti yönetiminde İttihatçı ve dolayısıyla Ergenekoncu birileri varsa bunun sorumlusu da Kabinenin başı ve dolayısıyla Ak Parti’nin yönetimi değil mi?
Hadi birinci dönemde yani 2002’de iktidarda olmadığınız istihbari bilgileriniz yeterli olmadığı için atlamış, aldanmış, aldatılmış olabilirsiniz. Bu hoş görüşür. Peki, ikinci dönemde yaptığınız bu hataya ne demeli?
Bu kadar büyük aydın, medya ve toplumsal destek varken,
Konjonktür de bu kadar uygunken,
Grubuna hâkim ol(a)mamaya, milletin ümitlerini yıkmaya, motivasyonu bozmaya, yürekleri ağızlara getirmeye kimsenin hakkı yok.
Kuşunu sıkan bu kişilerin adlarının hiçbir önemi yok. Önemli olan sonuç…
Sonuçta vurulduk, yaralandık ve kan kaybettik.
Bu sürece nasıl geldik?
Aday listeleri çok önceden belli olduğu halde on binlerce kişiye adaylık müracaatı yaptırıp, prosedürü tamamlamak maksadına matuf süreçleri uygularsanız, bu malzemeden bırakınız mükellef bir sofra kurmayı pilav bile yapamazsınız.
Ayine ortada.
Nerdeyse tek başına çırpınan bir Başbakan var ortada.
Herkes bunu birbirine tekrarlamıyor mu? ‘Ak Parti demek Recep Tayyip Erdoğan’ demektir demiyor mu?
Ak Parti grubu için Aşure çorbası desek, aşure çorbasına/tatlısına haksızlık etmiş olmak değil mi? Aşurede bir ahenk ve lezzet vardır Ak Parti grubunda ise İttihatçı ve Ergenekoncular var.
Üstelik sayıları 12 ile sınırlı da değil. Şimdilik 12’den vurmak için 12 yetiştir. Gerektiğinde bu sayısı yüzleri bulur. Burada bir ahenk ve tat olur mu?
Asıl oylama 8. madde de değil değişiklik taslağının tümü için yapılan oylamada olacak.
O oylamada ise fire sayısı çok daha büyük olabilir. Gerçi bunun ne önemi olur?
229 almış bir oylama taslağın tümü geçersiz hale getirdikten sonra dövünseniz neye yarar?
Şimdi bunları yazdık diye kara listedeki derecemiz artırılabilir. Olsun doğruyu söyleyelim de isterse kara listenin 1. sırasına terfi edelim.
9 köy değil, tüm köylerden kovulsak da hakkı söylemek boynumuzun borcu.
Tabandan tabana hiçbir Ak Parti yöneticisinin, hiçbir milletvekilinin, hiçbir kabine üyesinin hatta liderinin bu süreç ve kalıcı politikalarda hata yapma hakkı yok, olamaz, olmamalı.
Ama yapıyorlar.
Bakınız bugün yapılan et ihalesinde şartname alıp ihaleye katılmayan Avusturya menşeli Köseoğlu firmasının sahibi Mustafa Köseoğlu, Türkiye'de ve Avrupa'da 40 yıldır et ticaretiyle uğraşıyorum. Akreditif açıldıktan sonra hayvanların 10 gün içinde tesliminin isteniyor. Bu sürede 4 bin 25 ton hayvanın tesliminin mümkün olamaz. İhale “göstermelik.” Bir günde ancak 300 hayvanı yükleyebilirsiniz. 10 günde de 3 bin hayvan gelir. 4 bin 25 ton hayvanın bu kadar sürede yüklenip getirilmesi mümkün değil. İhale göstermelik. Ya hayvanlar geldi bir yerde bekliyor, ya da hazır."
O halde yeter artık! Yeter!
Kemal bey,
Şu her bir şeyi İttihat Terakki'ye bağlama hastalığınız olmasa, bu sitede yazdığı yazıya en iyi hazırlanan kişi olduğunuzu söyleyeceğim. Ama gelin görün ki daha önce de bir kaç kere belirttiğim gibi gelip orada tıkanıyorsunuz.
Hem grubuna hakim olamamak ne demek? Bu çok yanlış bir şey. Yani parti başkanının seçtiği vekiller her daim parti başkanı ile aynı renkte mi oy kullanmalı?
İnsan hiç bir zaman arkadaşından ya da liderinden farklı bir şey düşünemez mi?
Önemsersiniz önemsemezsiniz, sizin bileceğiniz iş: Ancak gönlünüzün meyli aklınızın vardığı sonuçları gölgelememeli...
Mayıs 5th, 2010 at 08:56AKP de her şey ilerlemekte dahil ERDOĞAN dan başlar diyorsunuz.
Erdoğan = AKP dir diyorsunuz
Erdoğana padişahlık benzetmelerri, 2. peygamberlik benzetmeleri gırla gidiyor
Sonra kalkıp İsmet İnönü ye yani milli şef e yani TEK ADAM a laf söylüyorsunuz
Erdoğan a TEK ADAM lık yakışıyor di mi ?
Vekilleri de kapı kulu olmalı
Çok tutarsızsınız çoookkkkk
Mayıs 5th, 2010 at 15:03Demokrasilerde lidere tapınma yoktur
İlk kural bu