Tarım Çöküyor
Bugün itibariyle Ordu tarımının özeti
Ordu’da tarım büyük oranda fındık demek. Fındığın iki temel sorunu var: 1) dönüm başı verim 80 kg ve 250 kg’a çıkarmamız gerekiyor, bu konuda kimse kusura bakmasın neredeyse hiçbir şey yapılmıyor, rekolteyi tartışınca kurumlarımızın görevini yerine getirmiş sayıyor, 2) fındığın katma değerli ürünlere dönüştürülerek hammaliyeden kazanca geçmemiz gerekiyor, bu konuda özel sektörde ciddi çalışmalar var, özel sektöre “siz neler çalışıyorsunuz, bize ne düşer, birlikte neler yapabiliriz” diyen yok.
Arıcılar zaten sahipsiz, arı ürünlerinin sadece balıyla ilgiliyiz. Asıl para getirecek olan; polen, arı sütü, arı zehiri gibi diğer ekonomik başlıklarda bir açılımımız yok malesef.
Kesme Çiçek konusunda; birçok konu çalışıldı, üretim bölgelerine ziyaretler yapıldı, TKDK’nın modern seralara KDV’yi de sayarsak üçte ikisi hibe desteği var, ancak bir türlü tarafları buluşturamadık, biz bu konuya inanıyoruz dedirttiremedik, delme çatma seralarla da bu işin olma şansı yok.
Kivi için benzer sahipsizlik devam ediyor
Yaylalarımız bomboş, ne büyük baş ne de küçük baş hayvancılıkta hiçbir iddiamız yok malesef. “organize kuzu bölgesi” başlıklı yazımda da belirttiğim gibi, 10 yıllık ısrarlı ve düzenli bir çalışmayla, sadece yaylalarımızda küçükbaş hayvancılıkla, fındığın Orduya bırakacağı para kadar gelir elde edebiliriz, çıt yok.
Patates, fasülye ve diğerleri zaten hak getire...
Eyy tarım teşkilaları, siz kırsal kalkınmadan ne anlıyorsunuz, basına demeç vermeyle büyük mesafe katettiğinizi düşünüyorsanız bir facianın eşiğindeyiz demektir.
Ekolojik tarım turizmi diye bir kavramla ilgili değiliz zaten.
Bu köyler neden boşaldı zannediyorsunuz.
Kıymetli okurlarım, tarımın her noktasında dökülüyoruz, tarım teşkilatlarına bir dokunun bin başarı hikayesi işitin.
Bu böyle gitmez, gidemez, zamanı gelir herbir dönüm için tek tek hesap sorulur, sorulmaz ise ilahi adalete aykırı olur.