Düşmanın övdüğü dostum olamaz, düşmanımı öven dostum olamaz.
Türkiye'nin savaşa girmesi için elinden geleni yapmaktalar.
Asıl amacın, Türkiye'nin parçalanması olduğu zaten bilinmete. Bunun için, en kolay yol, elbette ki terör. Ama bu topraklarda yaşıyorsak, bu toprakların üzerinde kurulu bulunan TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'nin yönetimi olan meşru hukumetine siyasi olarak oy verelim veya vermeyelim, böylesi zamanlarda sahip çıkmak vicdani, insani görevimizdir.
Yurdunu seven herkes bu ülkenin zararına yol açacak amacı ihanete varan fiil ve davranışları görürse devletin meşru denetim organlarına bildirmelidir.
Her yerin kameralarla mobeselerle dolu olduğu bu devirde terörist eylemlerin en kötü ihtimalle teşebbüs halinde kalması beklenir. Herkes daha fazla can kaybı olmaması ve kan akmaması için, kendinin ve ülkesinin menfaati için şüpheli eylemleri ihbar etmesi vatandaşlık borcudur.
Bir de, ülkemizin kalkınması için daha fazla çalışıp, daha az israf etmeyi de bir DEĞER YARGISI addetmeliyiz.
Ne kadar gayret ederlerse etsinler, küreselleşme jargonuyla sınırların kalktığı palavraları atılsa da özellikle ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizin sınırlarında vedahi içinde cereyan eden hadiseler, Türkiye'yi zorla savaşın tam içine sokmak istemeleri, sınırların kalkmadığının, yeraltı ve yerüstü hanedanlarının menfaatlerinin, parçalanmış bir Türkiye olduğunun göstergesidir.
Boş kahvehane edebiyatlarıyla sözden başka yapılacak çok şeyimiz olduğunun bilincine varalım, Türkiye ne sömürge ülkesi olmuştur, ne de tarihten beri hernangi bir ülkeyi sömürge unsuru olarak görmüştür. Başarınca olduğunun en güzel örneğini, ÇANAKKALE'ye bakarak görebiliriz, Hiroşima ve Nagazaki'ye bakarak Japonya'da görebiliriz.
Dün, İstanbul, bu gün Kayseri, yarın Adana, diğer gün Maraş... Her terör eyminden sonra lanet minitglerinden, kınamalardan, bildirilerden öte, AKTİF VE KATILIMCI VATANDAŞ olarak müteyakkız olmak ZORUNDAYIZ. Doğu ve Güneydoğu sınırımızdaki oyunları elbetteki bozarız ve bozacağız da. Yeter ki herkes GERÇEKTEN üzerine düşenleri yapsın. Devlette, vatandaş ta, STK lar da, Medya da...
Gücümüz, çalışmamız, inancımız, birlik ve bütünlüğümüzdedir.