Tanrı’yı Anlamada Yeni Din Anlayışları
İnsan'ın; Evren/kainatta yalnız olmadığı bilinciyle, merak, endişe, öğrenme, bilme, aklı ve beş duyularıyla algılamaya çalıştığı temel gerçekliklerdir.
Bir çok kişi metafizik konularda çalışmalar yapmaya, evrenin oluşumu, Tanrı, din bilimi gibi konularda sentezlere ulaşmaya adamıştır.
Tanrı'yı/Yaradan'ı bilimsellikle ifade etme zamanı geldi diyenler her zaman olmuştur.
'İnfoteizm yeni bir terim. 'İnfo', enformasyonun kısaltılmışı. 'Teizm', ise mükemmel varlık olarak Tanrı'yı tanımlar. Birleştiği zaman da, 'Tanrı'nın enformasyonu' anlamına geliyor. Özer Uçuran Çiller. İnfoteizm-Tanrının Enformasyonu kitabında İnfoteizm kavramını, Tanrısal sistemin içerdiği enformasyona odaklanan bir düşünce sistemi, diye tanımlıyor.
İlk canlının ortaya çıkış paradoksuna yeni açılım sunmayı amaçlayanlar diyor ki; 'Evet, Allah'ı arıyorum. Tanrı'nın evrensel yasalarının enformasyonlarını arıyorum. Yapılan deneylerle araştırılan 'Tanrısal Parçacıklar' bu enformasyonu taşıyor.'
Diyorlar ki; Yaradan'ı inkar edenlerin karşısına bilimsel söylemlerle çıkmak gerekiyor. 'Bugüne kadar Yaradan'a dinler kanalıyla ulaşmaya çalışıyorduk. Artık Tanrı'yı, Yaradan'ı bilimsellikle ifade etme zamanıdır.
Yaradan'ı inkar etmek, bilimsel zafiyet midir? Amaç varoluşun başlangıcı olan ilk canlı hücrenin ortaya çıkışı paradoksuna kavram ve hipotez boyutunda yeni açılımlar getirmek.
Yeni inanç veya düşünce sistem arayışları, Yaradan'ın enformasyonu üzerine kurgulanmıştır. Yaradan, kendi düşüncesi sonucu oluşan Büyük Patlama'yla o enerjiyi var etmiş ve ona yönlendirdiği Tanrısal sistemin enformasyonuyla, evrensel evrimi başlatmıştır.
Materyalizm ve Darwinciliğe göre; Büyük Patlama sonrası ortaya 'akıllı maddecikler' çıkmış ve tesadüfler sonucu bunlar da evreni oluşturmuştur. Cansız maddeler doğanın tesadüfen gelişen olaylarıyla kendi kendilerine organize olmuşlar ve sonuçta ilk tek hücreli canlı organizma rastlantısal bir şekilde var olmuştur. İnfoteizm diyor ki, 'Tesadüf' diye bir şey yoktur! Büyük Patlama'yı Yaradan istemiştir. Oradan açığa çıkan enerjiye Tanrısal sistemin enformasyonunu yönlendirmiş ve evrimi başlatmıştır. İnsan DNA'sının sırrı çözülmüş olsaydı bugün Darwin diye biri olmazdı.
CERN'deki deneyde karşı madde bulundu. Dünyada her şeyin karşıtı varsa maddenin de olmalıdır. Ancak anti-madde, ortamda yok! Gerçekleştirilen yapay patlama sonunda saniyenin onda biri kadar bir sürede de olsa sekiz adet anti-hidrojen atomu yani anti-madde gözlemlenebildi ve tekrar yok oldu. Uzaydan zaman zaman gelen kozmik ışınlar atmosfere girdiğinde, şiddetli çarpışma sonunda oluşan madde ve karşı-madde parçacıkları, Tanrı'nın yeni enformasyon taşıyıcıları olabilir mi?
Anahtar kelime kaybolmak. 13.7 milyar yıl önceki Büyük Patlama'da ortaya çıkan anti-madde de kaybolmuştu. İnsanlık onu arıyor. Neden kaybolduğu öğrenildiğinde nereye ulaşılır?
Tanrı'nın enformasyonuna. Evrenin DNA'larına yani sicimlere. Sicimler de karşı-maddeyi taşıyor olabilir. Değişik frekansta titreyen her sicim, yeni bir maddeyi oluşturabilir. Tanrısal parçacıklar, Tanrı'nın evrensel yasalarının bilgisini taşıyan atomun en küçük kuark parçacıklarıdır. Ve bu da Yaradan'ın kanıtı olabilir.
Enformasyon yerine bilgi terimini kullanmamaya özen gösteriliyor. Çünkü enformasyon yorum katılmış, kodlanmış bilgidir. Evrenin temel taşı enformasyondur. Büyük Patlamaya Tanrısal Enformasyon katılınca evrensel evrim gerçekleşti mş?
Üç Ortadoğu kökenli din birleşip, tek din olur mu?
Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı değildir
İnsanoğlunun DNA'sıyla evrenin DNA'sı iletişim içindedir
Büyük Patlama'da oluşan radyasyon, Tanrısal parçacıklar tarafından emilerek madde ve karşı-maddeyi oluşturdu. Böylece radyasyon bu parçacıklarla enerjiye dönüşüyor, meydana çıkan madde ve karşı-madde çarpışarak yine radyasyon haline geliyordu. Bu aşamada Tanrısal parçacıklar yok olmuştu.
Tanrısal Parçacıklar'ın isim babası Leon Lederman. Ancak 1960'ta Peter Higgs, parçacık kütlelerini açıklayan bir kuram geliştirdi. Ona göre; Tanrı zerrecikleri bir enerji ajanıyla bütünleşip evreni var etti.
Semavi dinlere ve diğer inançlardan farklı olarak Darwin, Dawkinsi, Kant, Hawking, Spencer bu konuda çalışmalar yaptı. Çalışmalar, Tanrı'nın varlığını kanıtlama ve ulaşma çabasıdır.
Diyorlar ki; Ben Allah'ı arıyorum. Bu beden, korkunç bir makine. Bu makine nasıl yapılmış, önce ona bakıyorum. Hayvanlara, bitkilere suya evrene bakıp sorular soruyorum. '
Bütün bu bilimsel deneyler sonunda varılacak nokta, dinleri, inanç sahibi insanları etkiliyor.
GÜNÜN SÖZÜ; Yaşam geç kalanı affetmez.