content
02 Oca

Tanrının Vermediklerini Almak

Tanrını vermediklerini almak, Uçmayı biliyor musun?

Kime sorduysan, sen uçamazsın dediler.Tanrı sana kanat vermedi diye alay ettiler.

Ama kuşlar uçuyordu.

Onlar uçarken, sen yerde yürüyemezdin, bunu kendine yediremedin. İnanmadın, inat ettin, biliyordun ki sen istersen uçabilirdin.

Balıkları gördün,

Sordun, bende yüzebilir miyim diye,

Hayır senin yüzgeçlerin yok,

Tanrı yüzmeni isteseydi,

Sana da balıklar gibi yüzgeçler solungaçlar verirdi dediler.

İnanmadın, inat ettin.

Uçakları yapıp göklerde uçtun,

Gemiler yapıp okyanuslar aştın,

Balıklar bile senin daldığın derinlere inemediler.

Şimdide ekmek istiyorsun.

Hayır yiyemezsin,

Tanrı isteseydi senide zengin yaratırdı,

Seni yoksullukla deniyor diyorlar.

Tüm yasakları, günahları senin için seçiyorlar.

Defalarca denedin,

Bin yıllar boyunca gördün, elele verince dağların nasıl titrediğini..

İnsanlar, kışlık yiyeceğini yazdan toplayıp saklamayı,

Toprağı ekip biçmeyi öğrendiği o günden beri,

Ortaya bir tanrı çıktı.

Önce taştan topraktandı.

Herkesin gözleri önünde yıkılıp yerlere serilince olmadı,

Sonra dağlara taşındı,

Bulutlara karıştı.

Yine aciz kaldı,

Fukarayı aldatmaya yetmedi.

Onda görünmez oldu, bilinmeze gizlendi,

Tartışmalarda kaldı.

Bu kez ötekiler gibi değildi.

O da tecrübeler edinmişti.

Hemen her soruya verecek cevabı vardı.

En son cevabı da senin aklın ermezdi.

Ama insanda tecrübelendi.

Yazıyı buldu,

Aklı aklın üzerine koymayı öğrendi.

Düşünürken denemeyi buldu.

Aracılardan, elçilerden kurtuldu.

Yasak kapılarını itmeyi, itip devirmeyi öğrendi.

Açılan her yasak kapının ardında, kendinden gizlenen bir cennet olduğunu gördü.

Eğer tüm evreni tanrı yarattıysa,

Her şeyi bilense,

Bildiği şeyi neden denesin dendi.

Sonra denemenin süresi sorgulandı.

Ömür boyu deneme olur muydu,

Olsa da bu bir tanrıya yakışır mıydı.

İnsanlar bile birbirlerinin karakterleri için üç günde karar verirken,

Tanrı neden bir karara varmak için 70 sene beklesindi.

Kapatıp ta kutsal kitapların kapağını,

Kaldırınca yasaklar üzerindeki perdeyi,

İnsanlar, hem uçmaya, hem yüzmeye, hem doymaya, hem de mutlu olmaya başladılar.

Eğer kuş olmanın yolu uçak yapmaktan geçiyorsa,

Eğer okyanusları aşmanın yolu gemi yapmaksa,

Hastalıkları kaldırmanı,

Açlığı yok etmenin,

İnsanın insana zulmünü yok etmeni,

Bebek ölümlerini durdurmanın yolu da

El ele verip haksızlığa baş kaldırmaktır.

Askere gidiyorsunuz,

Ama kira ödeyemiyorsanız, dönecek bir eviniz yok,

Polis oluyorsunuz, koruyacak bir malınız yok,

İktisatçı oluyorsunuz artıracak paranız yok.

İlaçsızlıktan çocuklarınız bir bir gözlerinizin önünde ölüyor.

Açlıktan nefesiniz kokuyor.

Eşiniz evi terk ediyor,

Tanrı sınıyormuş.

Peki ama örgütlenenleri neden sınamıyor da,

Hep böyle ben tek başıma ne yapabilirim diyenleri sınıyor.

Artık sınavları kaldırmanın zamanı gelmedi mi?

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Tanrının Vermediklerini Almak”

  1. 1
    Murat Serdar Arslantürk Says:

    İnsana zorluk gerek inancını sınasın,
    insana kolaylık gerek imanını sınasın.
    İnancını ve imanını zorlukta ve kolaylıkta muhafaza eden insana, bütün bunları hesap edecek bir Tanrı gerek.
    Yoksa kolaylık neden, zorluk niye?
    Saygılarımla.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank