content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

29 Ara

Tanrının Armağan Ettiği Hayat Akıyor…

Yeni yılın son haftasının cuma günü için yazıyorum...
Yaşlı yada genç yada çocuk fark etmiyor... Kimilerimiz büyüsekte, kimilerimiz yaşlansa da hayatımızından günler eksiliyor.
Tanrının bize armağan ettiği hayatın günlerini sayıyoruz. Ve tükeneceğini bilerek, bilmez gibi hayatlarımızı sürdürüyoruz...
Sürekli sayarak sürdürmeye kalksaydık çekilmez olurdu, bize armağan edilen hayat...

Sonsuza kadar yaşayacağımızı düşünür gibi yaşıyoruz... Yani hiç ölmeyecek miş gibi...

****
Her gelen yeni yılı eğlenceler içersinde kutluyoruz.
Kimilerimiz çılgınca sarhoş oluyor, kimilerimiz televizyon karşısında çekirdek çıtladıyoruz, kimilerimiz dualar içersinde yeni yılı karşılıyoruz, kimilerimiz dostlarımızla sohbetler ediyoruz, kimilerimiz için her zamanki gibi yaptıklarımızı yaparak, eski yılı yeni yıla bağlayan geceyi geçiriyoruz.

Ne olursa olsun yeni yılı öyle yada böyle karşılıyoruz...
Yeni gelen herşeyden olduğu gibi, yeni yıldan da güzellikler bekliyoruz, kendimiz ve yakınlarımız için...

****
Hayat akıyor... Ve her birimiz o büyük akışın içersinde sanki hayatın akışını yönetiyor muş gibi yaşıyoruz. Yönettiğimizi zannettiğimiz, aynen bizden öncekilerin yönettiğini düşündükleri gibi ve hepsinin ortak mekanlarının mezarlıklar olduğu bir hayat...

****
Her yeni yılı beklemek, yitip gidene, bizden olan yaşadığımız günlere 'güle güle' demek, yeni gelene 'herhaba' diyerek yaşadıklarımız kötü ise onun gibi olmamasını dilemek, giden güzel ise yeni yılın en azından onun gibi ve ondan daha güzel olmasını dileriz.
Ama giden gitmiştir, “Dün dünde kalmıştır.”
Yeni gelene dünkü baktığımız gibi bakamayız.

****
50 yaşa kadar hayatın o büyük akışının hızlılığını okuyamıyordum. 50'sinden sonra hızla akan hayatı daha çok görüyorum. Daha çok anlamlı buluyorum, hayatta olduğum her günü, her saati, her dakikayı...
50'sinden önce hiç düşünmüyordum, sanki ölmeyecek miş gibi yaşıyordum. Belki de aklıma getirmiyordum...
Bugün ise, yaşadığım hayatın sonrası için sadece çocuklarım için kaygılanıyorum... Kaygılarımız bile değişiyor yaşlandıkca...
Çocuklarımın büyüdüğünü görememek, onların başarıları karşısında beraberce sevinememekten, üzüntüleri yaşadıklarında yanlarında olamamaktan korkuyorum.

Bugün hayata bakışım çocuklarımla ilgili...
Kendimle beklentim sadece, çocuklarıma iyi bir hayat hazırlayabilmekle sınırlı...
Ve ben ne kadar çok onlarla ilgili iyi şeyler yapabilirsem o kadar içimdeki mutluluk, hayatta olmamamın asıl anlamının büyüyeceğini düşünüyorum...

****
Hayat akıyor ve ben hayatın akışında sadece bir zerrecik olarak bulunuyorum. Dünyanın merkezi gibi kendimi hissetmek ama milyarlarca merkezle beraber, evrenin sadece bir zerreceği olan 'merkezinde'  aslında tanrının (evrenin) bir parçası olduğunu bilerek, o büyük akışın parçası olmanın, büyük keyif vericiliğinde hissediyorum kendimi.

****
İşte çocuklar ,kendimizi tanrı yerine koymanın bir göstergesi...
Çocukları rünyaya getirmek, sonra onlarla beraber hayatın gerçek anlamını ve oradan tanrıyı keşfetmek... Çocuklarımız için neler hissediyorsak, aynı şeyleri tanrının yarattığı herşey için hissettiğini bilmenin büyük coşkusuyla, hayatın anlamını yakalamaya çalışmak...

****
Ülkemdeki büyük değişimin yaşandığı ve içersinde bulunduğum, kendimce bulunduğum yerden katkı yaptığımı düşündüğüm o büyük değişime tanıklık yapmak... Yeni yılın son günlerinde yaşanan tartışmalara bakınca gelecek için umutlu olmak... İçimdeki umut büyürken gelecekle ilgili, kendimle ilgili umudu diri tutmak...

****
Hayat öyle değişiyor ki, daha birkaç yıl öncesine kadar bu ülkede birileri, yeni yılla ilgili kutlama yapmazdı, yapanları da hiç doğru bulmazdı. Hey gidi yıllar hey... Onlar şimdi sokaklara 'yeni yıl kutlama' mesajları asıyorlar. Telefonlara yeni yıl mesajları gönderiyorlar...
Hayat işte böyle bir şey... Değişmeyeceklerini ve dönüşmeyecekelerini düşünenleri, hayatın içinden hızla akıp giden zamanın ruhu alıştıra alıştıra değiştiriyor.

****
Mutlu yıllar diliyorum yılın son haftasından....
Gönlünüzce olsun yeni yıllarınız, günleriniz, saatleriniz, dakikalarınız...
Sevinçleriniz bol, kederleriniz az olsun... Az olsun ki, sevinçlerinizin değerini bilin diye söylüyorum.

Mutlu olun, mutlu edin... Mutlu edin ki, paylaşmayı bilirsiniz... Paylaşınki hayatın asıl anlamını keşfedin...
Sevgiyle olsun yıllarınız, günleriniz, saatleriniz, dakikalarınız... Ve sevgiyle yaşayan ki, geride sevgiyle sizi anan çocuklarınız, dostlarınız, arkadaşlarınız, tanıdıklarınız olsun...
İyi yıllar... Yeni yılınız kutlu olsun...

Son söz: Öyle yada böyle değiştirilerek, değiştirirek, değişirek ve dönüşerek hayata devam ediyoruz... Çünkü hayat sürekli bir devrim... Belki de  evrim mi demeliyim de...
 

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank