Tanrı Sana Küsmedi (II)
Tanrı seni şartlı sevmez/ Seni sevenler/ Seni sen var olduktan sonra sevdi. / Seni sevenler için önce var olman gerekliydi.
Hatırlamaya çalış; Bir zamanlar yoktun
Seni sevenler yoktu
Sen kendi yokluğunu farkında değildin.
Rabbin seni yoklukta buldu
Seni yoktan var etti
Seni hiç yokken sevdi
Seni sevdiği için var etti
Başkaları seni var olduğun için sevdi
Rabbin seni şartsız sevdi
Seni sevmesi için var olman bile gerekmedi!
**Tanrı senden kusursuzluk beklemez
Dostların bile çoğu kere hatasızlık bekliyor senden
Bilmeden hata etsen bile affetmekte zorlanıyorlar
Yanlışından dönsen de eskisi kadar sevemiyorlar
Oysa rabbin hata edebileceğini biliyor
Kusurların olabileceğini sana açıkça söylüyor
Bağışlayacağını kulağına en başından fısıldıyor
Senden sadece hatanı kabullenmeni istiyor
İçten içe duyduğun pişmanlığı bile özür sayıyor
Affediyor, affederek seviyor, severek affediyor
Sevenler seni yaptığın hatalarda yüzüstü bırakmadı mı?
Eleştirip mahkûm etmedi mi?
Ya rabbine karşı yaptığın hatalar
Üst üste yığsan yerden göğe yol bulur
Ama bak O seni sevmeye devam ediyor
Seni hediyelere boğmaktan geri durmuyor
Yeryüzünün nimetlerini önüne seriyor
**Tanrı seni kuyrukta bekletmez
Hayatını bir yokla; ne kadar kuyruk var.
Otobüste, bankada, okulda, yemekhanede…
Kuyruğa her girdiğinde kendini sıradan biri görmeye başlamıyor musun?
Kendini önemsiz, işe yaramaz bile görmeye başlayabilirsin.
Ama rabbin öyle davranmaz sana
Seni sıraya koymaz
O’na her zaman her yerde istediğin kadar yakınsın.
Sana şahdamarından bile yakın olduğunu bildiriyor
Sana senin kendine yakın olduğundan daha yakın O.
O’nun bakışında sıradan biri değilsin, önemlisin, önceliklisin.
O’nun için bir tanesin, biriciksin
Başkalarını da öncelemesi seni sonraya bırakmasını gerektirmez
İstediğin şeyi, istediğin kadar, istediğin gibi isteyebilirsin
O seni kuyrukta bekletmiyor, “sıraya geç” diye bağırmıyor
Duvarın sıradan bir tuğlası değilsin sen
Ay yüzünde alelade ışımıyor, çünkü sen baharda cömertçe açan bir çiçek tarlasında nadide bir çiçeksin
Diğer çiçeklere benziyor olman onlarla akraba olduğunu, yalnız olmadığını göstermek için değil mi?
Sen sana özgüsün, özgünlüğün içinde özgürsün.
Melekler sana birinci sınıf bir ilgiyle anında hizmet sunmaya her an hazır bekliyor
O’nun gözünde hep birinci sıradasın, hep öndesin, hep gözdesin…
**Tanrı seni yalnız bırakmaz
O’nunlasın her zaman
Bütün internet bağlantılarından daha hızlı..
Tüm kısa mesajlardan daha doğrudan..
Tüm plastik kahramanlardan daha gerçek..
Tüm TV dizilerinden daha dostça.
O varken “yalnızlık” sadece bir kelimedir
O’na yakın olduğun oranda yalnız değilsin,
O’ndan uzaklığın oranında yalnızsın!
**Tanrı sana “ne halin varsa gör” demez!
Hayatına bir bak, çoğunlukla göreceksin ki,
Başta annen baban, eşin çocukların, okulda öğretmenlerin, işyerinde patronun..
Yaptığın hataları çoğu kere abartarak,
Sanki seni daha önce uyarmış olmalarının bedelini istercesine kızgınlıktan küplere binip,
“ne halin varsa gör” demişlerdir ve demeye devam ediyorlar.
Düştüğün, tökezlediğin zamanlarda en yakın bildiğin dostların sana
“ne halin varsa gör” demediler mi?
Fakat şefkat ve merhamet sahibi Rabbin öyle mi ya..
O düştüğün zamanlarda, ard arda hatalar yaptığın vakitlerde bile seninle..
“Bana dua et, yüzünü gönlünü bana çevir, sahte oyuncakların avuntusundan geç ki sana elimi uzatayım” diyor adeta…
O düşenin elinden tutan, yaralıya merhem olan diyor ki,
“Ben, uğrumda kalpleri kırık olanların yanındayım…”
**Tanrı senden umut kesmez
Rabbinin seni sevmesi için
Bir yüzün, bir yüreğinin olması gerekmedi.
Rabbinin seni sevmesi için
O’nu hatırlaman gerekmedi.
Rabbin seni hiç koşulsuz sevdi
Ve hala seviyor.. farkında mısın?
Sen O’nu unutsan da O seni unutmuyor!
Sen O’na isyan etsen de O senden umut kesmiyor.
Umudun kaynağı olan, umudu yaratan nasıl umudunu keser?
Senin göklerde yazılı adın umuttur, bilesin…
Farkında mısın, sen sık sık umutsuzluğa düşüyorsun…
Hâşâ sanki seni yaratan senin itaatkâr bir hizmetçin.
Senin her istediğini her an hazır edecek.
Bir anda çok paraya kavuşacağın iş hemen kapına gelmeli,
Sevdiğin kız veya oğlan hemen sana varmalı,
Saçların karışmasın diye rüzgar bir saat sonra esmeli,
Kıyafetin ıslanmasın diye yağmur gece yağmalı..
Umutsuzluklarının sebebini bir düşün..
Her şey sana göre şekillensin istiyorsun,
Geleceğe ilişkin kimi kurgularda bulunuyor, bunları başaramayınca çöküyorsun.
O merhametli, şefkatli yaradan senden asla umudunu kesmiyor
Hep O’na dönmeni bekliyor.
**Tanrı seni yüz üstü bırakmaz
Yaradanın sana armağanlarını verirken, ille de bilindik anlamda başarılı olmanı
Karnenin hep pekiyi olmasını beklemiyor.
Sen O’na isyan etsen de, seni gözden çıkarmıyor.
Sen O’nu unutsan da, seni yüzüstü bırakıp gitmiyor
Hiç istemediğin halde ayağın kayar da yere yüzükoyun kapaklanırsın.
Elinden tutan O’dur.
Düştüğünde (ki sık sık düşersin) tutunacağın ipleri daima sarkıtan bir Rabbin var!
Kuran-ı Kerim çevirilerinde yıllardır süren büyük yanlışlar yapılmaktadır.
Allah ya da Rabbin kelimesi yerine TANRI kelimesi konmuştur.
Halbuki İslam inancı kelime-i tevhid temeline bina edilmiştir.
LA İLAHE : Tanrı-tanrılık kavramı yoktur
İLLALLAH : Sadece Allah var
demektedir.
Sizin de bu konuda dikkatli olmanızı ve yanlış tercümelerin kurbanı olmamanızı ve tanrılık kavramından kurtulmak için çabalamanızı dilerim.
Konu başlığınızın doğrusunu ekliyeyim. Kuran da yazdığı gibi.
DUHA SURESİ
Mart 4th, 2011 at 12:123-) Ma vedde'ake Rabbüke ve ma kala;
Rabbin sana veda etmedi/terketmedi ve darılıp buğzetmedi (sevgisi daim?).