Tanımadığı Sektörde Liderliğe Oynuyor
Yıllar önce gittiğimde, Türk sanayisinin yapı taşlarından, ülkenin sayılı elektrik motoru üreticisi Volt Elektrik’teki izlenimimi hayal meyal hatırlıyorum.Bir motor öğretmeni olan Ali Taner’in zor bir işi başardığını düşünmüş ve devamını şöyle getirmiştim. “Ancak buraya iyi bir yatırım eklenemezse, rekabetle başa çıkmaları kolay olmayacak.” Belki bu nedenle Volt Elektrik’in 2011 yılında satılması, benim için sürpriz olmadı.
Ama bu firmayı, satın alanlar sürprizdi.
İzmir’de Folkart’la tanıdığımız Saya Grup...
Sancak Ailesi’ne ait grup, çok değil daha 2006 yılında kentte adı yeni duyulan yatırımcı bir gruptu. Bugün ise kentin sayılı yatırımcıları arasındalar.
Ancak ilgilendikleri alanlar bugüne kadar hep gayrimenkul oldu.
Volt Elektrik ise sanayinin en güç kollarından birisi...
Ve gittiğimde gördüm ki, grubun Volt Elektrik’i satın alması yalnızca bana değil, kendilerine de sürpriz olmuş.
Saya Grup’da dört kardeş; Abdülrezzak, Haluk, Mesut ve Sadi Sancak şirketlerin yönetimlerini de paylaşmışlar. Volk Elektriğin başında Haluk Sancak ve Hamit Sancak var.
Abdüllrezzak Sancak’ın oğlu olan genç avukat Hamit Sancak, ailenin bu yeni tanıdığı sanayicilik serüvenini anlattı.
* Sanayiciliğe zor bir alandan, elektrik motoru üretiminden başladınız...
Tesadüfler etkili oldu. İstanbul’da 27 şubeli Alpark market zincirimizi 2010 yılında Carrefour’a sattık. Ben de Saya Gruba tam o pazarlık aşamasında başladım. Aynı zamanda ailemizin, kuzenimiz Ethem Sancak’la ilaç dağıtım şirketi ‘Hedef Alliance’ ta ortaklığı vardı. Bu şirketin de yüzde 80’i yabancılara satıldı. İki satışla büyük bir sermaye birikimi oluştu ve biz yatırım yapacak alan aramaya başladık.
* Herhangi bir alan olabilirdi yani.
Bu kez, gayrimenkulün yanı sıra istihdam ve ihracat yaratacağımız bir sektörde faaliyet göstermek istedik. Biz, ‘sermayemiz var bankaya koyalım risksiz yaşayalım’ diye düşünen bir aile değiliz. Tabii sıkı araştırmalar yapıldı.
* Daha önce Volt Elektrik adını duymuş muydunuz?
İtiraf etmeliyim ki hayır. Volt’un iyi marka olduğunu ilgilenmeye başladıktan sonra duyduk. Aslında dosyası epey süre masamızda durdu. Çünkü konuya yabancıydık. Sanayiye yabancıydık, elektrik motoruna iyice yabancıydık.
Ancak dosyayı inceledikçe avantajları ortaya çıktı. 25 yıllık köklü bir firmayla ucu açık bir büyüme şansımız vardı. Şirketin yüzde 100 ünü 50 milyon TL’ye aldık. Ayrıca yine Ali Taner’e ait kalıp işi yapan Voltsan’ı da bir ortağımızla birlikte devraldık.
* Her şey yolunda gitmiş olacak ki hemen yatırım kararı verdiniz...
Önceleri ‘bize anlatılanlar doğru çıksın yeter’ diyorduk. Ancak beklentimizden daha iyi bir şirketle karşılaştık. Hatta sektörün önünün bu kadar açık olduğunu satın aldıktan sonra gördük.
* Şimdiki hedef nedir?
Türkiye pazarında dört ana üretici var. Volt ikinci üçüncü sırada. Volt, elektrik motoru sanayinin can damarı bir firma. Makina dediğiniz her şeyde elektrik motoru vardır.
* Sektörü henüz tanıyoruz diyorsunuz ama yatırımı da hemen başlattınız...
156 kişi olarak aldık bir yılda 269 kişiyiz. Belirli bir boyuta kadar, tek fazlı motor üretiyorduk. Çeşit bazında motorların, yarısını üretiyorduk. Gelir gelmez dikkatimizi bu çekti.
Mart ayında devraldık nisan ayında yatırım kararı aldık. Halen 25-30 milyonluk yatırım yapıyoruz. Şimdi farklı fazlarda elektrik motoru üretebileceğiz. Siemens, Arçelik gibi dünya devlerine de üretim yapabileceğiz. Bunların heyecanını duymaya başladık.
İhracat daralıyor
* Sektör iyi kazandırıyor o zaman ?
Daha çok şunun payı var, şirket ortaklarımızın ‘kazandığımız parayı kendimize alalım’ gibi bir derdi yok. Bir de gördük ki sanayiciliğe bir kere daldığınızda yatırımdan başka şansınız yok. 2010 yılında 220 bin adet üretmişken 2011’i 350 binle kapattık. Bu yıl hedef 500 bin adet. İki kat büyümüş olacağız.
* Pazarın nabzını nasıl görüyor sunuz?
Son zamanlarda sıkıntı daha çok ihracatta yaşanıyor. İhracat kanalları daralmaya başladı. Kriz bizi teğet geçse de ihracat yaptığımız ülkeleri geçmedi. İç piyasada ise çok büyük talep var.
* Bu alanda Çin bir risk değil mi ?
Ucuz işgücüyle tehdit ama yakaladığımız kaliteyle başa çıkamaları çok zor. Buraya geldikten sonra Türk insanın büyük bir yaratıcılığa ve ince işçiliğe sahip olduğunu yaşayarak gördük.
* Sanayiciliği sevmiş görünüyorsunuz...
Kaptırdık kendimizi ve şimdi ailenin bir sanayicilik serüveni daha başlıyor.
Çerkezköy’de ilaç üretim tesisimiz tamamlanmak üzere. Akla gelecek tüm ilaçları üretebileceğiz. Fabrika 108 dönüm arazi üzerine kurulu dört ayrı fazdan oluşuyor. Tamamen bitmesi halinde Türkiye’nin en büyük üretim tesisi olacak. En azından ilaç sektörü tanıdığımız bir sektör. Amcamlar gayrimenkulde hızlı yol aldı. Galiba şimdi sanayicilikte sıra bizde.
Amca ile yeğen daha rahat çalışıyor
Hamit Sancak’a “Siz İstanbul’a alışkınsınız ve babanız bu kentte büyük bir ilaç yatırımı yapıyor neden onunla çalışmadınız” diye sorunca ailenin bir prensibi de ortaya çıktı. Baba ve oğullar yerine amca ve yeğenlerin daha iyi çalıştığını gören Sancak Kardeşler bu çalışma şeklini artık prensip haline getirmiş.
Folkart Gruba uğurlu geldi
Kardeş şirketimiz dediği Folkart’ın gruba uğurlu geldiğine inanıyor Hamit Sancak. Gökdelenler Bölgesi’nde yapımı süren İkiz Kuleler’in yanı sıra AVM inşa etmek istiyorlar ve “Adeta proje teklifi yağıyor.” diyor.
Nargile tek keyfim
Hukuk eğitimini İstanbul’da alan Hamit Sancak hala İzmir’e alışmaya çalışsa da, her hafta sonunu yine İstanbul’da geçiriyor. “Bekar olunca istediğiniz gibi rahat davranabiliyorsunuz” diyen Sancak, bugünlerde Volt Elektirik’i satın almadan önce hobileri olsa da bırakamadığı tek hobisi nargileye ayda en azbir kez Kordon’da zaman ayırdığını dile getiriyor.