Taksim’de Yaşanılan Taciz Ve Getirecekleri
Neredeyse artık her yılbaşı tekrarlanması nedeniyle, “Taksim yılbaşı klasikleri” olarak da adlandırılmaya başlanılan taciz olayları, giderek ne kadar tacizci bir güruhu içimizde barındırdığımızın kanıtı olarak ortaya çıkıyor.
Nasıl ki, dünyada yaşanılan her türlü olay, aynı gün ekranlarımızdan bizlerin odasına giriyorsa, bizde de yaşanılan bu son derece olumsuz görüntüler, tüm dünyanın gözünün önüne seriliyor.
İstanbul gibi dünya başkenti olduğu iddiasında olan bir kentin Taksim gibi en merkezi ve korunaklı yerinde yaşanılan böylesine bir skandal, dünya üzerindeki itibarımızı ne kadar yerlere düşürüyordur kim bilir?
Kudurmuş köpekler gibi ağızlarından salyaları akıta akıta, ortalarına aldıkları bir-iki genç kıza, hem de turistlere böylesine iğrenç bir saldırıda bulunanların, ne gibi bir zevk içerisinde olduklarını da anlamak mümkün değil.
Kameraların, tüm el ve yüz ifadelerini ve hareketlerini kare kare görüntülediği bu iğrenç saldırı karşısında, çaresiz kalan genç kızlar ve yanlarındaki erkek arkadaşlarının ellerinde herhangi bir silah olsa, eminim ki, hiç düşünmeden bu sapıklar sürüsüne hedef gözetmeden sıkacaklardır.
Böylesine cinsel açlığın zirvesinde dolaşan, ağızları salyalı insan denilemeyecek güruhun, Türkiye’nin imajını böylesine zedelemeye hakları var mı? Tabii ki yok.
Ancak, işin daha da vahim boyutu, yıllardır böylesine taciz olaylarının yaşandığı ve neredeyse bir klasik haline geldiği Taksim’deki yılbaşı kutlamaları ve benzeri toplantılarda, polisin neden bu kadar pasif davrandığının anlaşılamaması...
Kameraların gösterdiğine göre, taciz olayının yaşandığı yer ile polisin toplanma noktası arasında sadece 50 metre mesafe var. O kızın çığlıklarını duymamaları mümkün değil. O ağızları salyalar içerisindeki köpekler sürüsünün yaptığı görmemeleri hele hiç mi hiç mümkün değil.
Neden müdahale etme gereği duymadılar? Terör sadece patlamayla mı oluyor da, böylesine bir taciz olayını dikkate dahi almadılar.
Oysa ki, yapılan olaya anında müdahalede bulunmaları halinde bir sonraki sene hep beraber rahat edecek ve dünyaya da rezil olmaktan kurtulacaktır.
Anlaşılan, gizli bir el polisi frenleyerek, Türkiye’nin imajının daha da beter zedelenmesine imkan yarattı!..
İnşallah yanılan ben olurum...