“Takke Düştü, Kel Göründü”:
DİN ADINA MİLLETİ KANDIRMALAR ZİLLETTİR Ağlama seanslarında; torbalara, kutulara, çuvallara bilezik, yüzük, saat, mark, dolar, para, senet, çek atılan yıllardan beri F.Gülen’i yakinen tanırım. Bursa/Beşevler Kuba mescidi odasında yapılan sohbetlerine, bizzat katılan, karşılıklı fikir teatisinde bulunan bir kimseyim. Gazetesinde, dergilerinde yazılarım yayınlandı. Babasultan isimli kitapçığım, gazete ile birlikte “Babasultan ihtifali”nde dağıtıldı. Çok sayıda etkinliklerine katıldım, ev sohbetlerinde bulundum, büro ve yayınevlerinde kitaplarım dağıtıldı. Daha neler neler maziden kalan güzel hatıralar ve izler arasındadır… Mustafa Yazgan, Fehmi Koru ile aynı tarihlerde, ZAMAN gazetesinde, zaman zaman benimde yazılarım yayınlandı, kitaplarımın tanıtımları yapıldı.
Tüm etkinliklerinde özel gayret ve çalışmalarım oldu. O tarihlerde İslami, maddi/manevi değerlere önem veren, korumak ve kollamak için hayatını sürdüren, banka ilan/reklamları yayınlamayan, Coca Cola için özel dosyalar açan bir gazete iken, bugün Ermeni yazarı bile bulunan, magazin haber ve resimlerini yayınlayan, her türlü kapıları açan, kapital uğruna ne gerekirse yapabilen bir gaye ve idealle elden ve ücretsiz dağıtımı sayesinde bir milyonu aşan tirajı ile bizleri hayrete düşüren, Müslümanları yaralayan, İslam’a derin oyuklar açan sözüm ona bir cemaat, gazetesi ve diğer kurum/ kuruluşları.
Sadece gazete değil, çok sayıda şirket, banka, televizyon, medya, yayınevleri, haber ajansı da bulunan bir cemaat ve Edille-i Şeri’yye dediğimiz İslam’ın dört temel değerlerine, beşincisi eklenen “Abiler”… Amerika piyonunda, oyununda, direktifinde, müsaadesinde çeşitli ülkelerde açılan okulları, özel okul ve dershaneleri, ASYA FİNANS iken, BANK ASYA olan bankası ile faize iyice gömülen, taviz üstüne taviz veren onların tabiriyle cemaatin lideri F.Gülen kabından taştı. Son olaylarda ve zaman içerisinde belli oldu ki; bunamış kişilerin dahi yapmalarından endişe edilen beyanat ve kükreyen arslan misali lânetleri bardağı değil, kovaları taşıran isyan, hata, ihanet haline geldi demek insafsızlık olmaz sanırım.
Zahire bakarak, gönülden bağlanan, varını/yoğunu veren, zamanını cemaatin hizmet ve gayretlerine ayıran samimi kimseleri ayrı tutmak gerekir. Din adına milleti kandırmanın zillet ve ihanet olduğu gerçeğini bilmemek, bilememek suç değildir. Sadece hatadır, su görününce teyemmümün bozulması gibi olmalıdır. Amerika’nın yedek lastik olarak kapalı kutuda sakladığı F. Gülen için hazırlanan yemekler dünyaya servis edilmektedir. Dünyanın baş belası Vatikan ve zihniyetinin bu olup/bitenlerden haberdar olmaması mümkün değildir.
Belki de özel ve gizli iğne ve haplarla yaşatılan ve ABD’nin istediği beyanatları, televizyon konuşmalarını vermeye mecbur edilen F.Gülen’in son çıkışları, bedduaları, çırpınışları hayra alamet ve doğru değildir.Bir din adamının, cemaat liderinin, bir dadaşın, siyaset postuna bürünerek, memleketi idare etmek istemesi, iktidarı itham etmesi, ayet ve hadisleri kullanması, din adına üzücü, düşündürücü ve acı verici bir olaydır, tarih yazacaktır.
Kelime kelime, cümle cümle, medyada yer alan bazı satırbaşlarını buraya almak istiyorum. • Allah adına yola çıktıklarına inandığımız, güven duyup teslim olduğumuz ve hiçbir fedakârlıktan çekinmeden; emrine amade olduğumuz kişi ve yakın çevresinin ihanet derecesindeki yanlışları karşısında şaşkınız.. Vatikan’da papazın huzurundan ayrılırken geri geri çekilerek, sevgi, hürmet ve saygı gösteren Fethullah Gülen; bugün bir milletin seçtiği Başbakana Firavun diyerek beddualar ediyor olmasını gerçekten anlamak mümkün değil. Bir akıl tutulması veya bir klinik vakamı? Bilenler söylesin biz de bilelim.(MEHMET KOCAK-kocak61mehmet@gmail.com-AKİT gazetesi yazarı) • 28 Ekim 1965’te Papa II.Paul’un onayı ile ilan edilen Dinler arası Diyalog misyonunun bir parçası olmak için 9 Şubat 1988 tarihinde papa II. Jean Paul’u ziyaretinde verdiği mektupta “Kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazi yardımlarımızı sunmak için size geldik” diyordu.
Daha sonra “Mavi Marmara” gemisinde Siyonistler tarafından katledilen 9 Türk vatandaşı ile, Irak, Afganistan, Suriye Mısır’da katledilen binlerce Müslüman için, bunları tenkit eden, lanetliyen bir beyanatı Gülen’den duymadık. Cami-Cemevi projesinin de bir Fethullah Gülen ve İzzettin Doğan projesi olduğunu öğrenince, şaşırmadık. (HASAN KATI-BURSA) • İşte bu yüzden, “Fethullah Hoca ile cemaatin samimi tabani”nı ayrı, “Cemaat içinde kilit mevkileri ele geçirmiş çıkarcılar ve hainler gürûhu”nu ayrı tutuyorum. ( FARUK KÖSE-farukkose@yeniakit.com.tr ) • Sabah Gazetesi köşe yazarlarından Sevilay Yükselir iki gün devam eden yazısında; Taktik hiç değişmiyor değil mi Ekrem Dumanlı başlıklı yazısında, tüyleri dikenlendiren iddia ve satırbaşı sorularda bulunuyor. Gülen ve cemaatinin İstanbul Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün arkasında oldukları, daha nice kasetlerin meydana çıkacağını yazıyor. Dumanlının kaleminden hükümeti yıpratma taktikleri başlığında, şu cümlelere yer veriliyor: 1-Yolsuzluk haberleriyle kamuoyu oluşturmak. 2- İstenmeyen politik sonuçlara yargı yoluyla gölge düşürmek. 3- Yoksulluk haberleriyle felaket tellallığı yapmak 4-Yandaş medya suçlamasıyla, ezber bozan medyayı sindirmek. 5- seçimin meşruiyetini tartışmaya açmak. 6- İstenmeyen partinin güçlü olduğu yerlerde rakiplere destek vermek. • Cumhuriyet Gazetesi yazarı Orhan Bursalı, bir yazısında, hükümet koalisyonunun bozulduğunu, Cemaat ile CHP’nin anlaşmış olabileceğini belirterek, durumun geri dönülmez bir noktaya geldiğini, cemaatin AK Partiye oy vermeyeceğini ifade etti. Türkiye üzerinde oynanan oyunları; “Siyasi Devrim ve Ekonomik Ambargo” olarak niteleyen Başbakan R.B Tayyip Erdoğan haklıdır, bu oyun ve tuzaklar zaman zaman gündeme gelmektedir. Yazımı, her zaman olduğu için anlayanlar için bir şiirimle noktalamak istiyorum: “Takkeler düştü, keller de göründü” Menfaatli siyasete büründü, Ahlak, fazilet yerlerde süründü, Din adına Kur’an, Sünnet örtüldü. BU MİLLETİ KANDIRDILAR, VATAN, MİLLET, BAYRAK DİYE, KÖŞELER DOLANDIRDILAR, ZENGİN OLMAK İÇİN YİYE. Din adına bu Ümmeti kandırmak, Diyalog, hoşgörüyle dolandırmak, Cahilin kafasını bulandırmak, “Ilımlı İslam” diye sulandırmak. BÜYÜKTEN BÜYÜK İLLETTİR, DUA, BEDDÛA NEDEN? TARİH YAZACAK ZİLLETTİR, HİKMETİ BİLİNMEZ NEDEN? Amerika dedi böylece oldu, ‘Sam Amca’mız din adamını buldu, Siyasi devrimde benizler soldu, Haramzâdeler bu milleti yoldu. CEMAAT HAKTA BULUŞAN, İNANAN BİR TOPLULUKTUR, ÂDİL ADALETLE OLUŞAN, HUZUR DOLU MUTLULUKTUR. Bu millet nice cahil, hain gördü, Ümmetin başına bin çorap ördü, Deve yüküyle malları götürdü, Neticede kendisini bitirdi. KEMÂLİ GERÇEKLERİ YAZDI, TAKKECİLER BAŞ ÇEVİRDİ, BU SATIRLAR BİR İKAZDI, BELKİ DE BİR ÇAM DEVİRDİ.