Takdir Edilmek İçin Değil, Başarmak İçin Yola Çıkın…
Yeni bir şey yaptığında herkesin sizi takdir etmesini, 'çok güzel yapmışsınız' demesini beklersiniz çok beklersiniz.
Yada herkesin sizi eleştirdiğinde, ‘Allah kahretsin!’ diyeceksiniz de yeni bir şeye kalkışmayacaksınız.Alışılmış olan, bilindik olan her zaman kolaydır.
Zorluk istemez, kimsenin dikkatini çekmezsiniz ve sizi iyi bilenler iyi bilirler, kötü bilenlerde kötü.
Mücadele de istemez.
Kolaydır, var olanı sürdürmek...
Kendinize acıyarak, acındırarak hayatınıza devam etmek..
Ve tabi ki başkalarını suçlayarak...
Kolaydır sıradan olmak, çok büyük bedelleri de yoktur.
****
Yeni bir şey yapmaya kaltığınızda karşınıza ilk önce, hemen yanı-başınızdakiler karşı çıkarlar.
"Eski köye yeni adet getirme" diye...
Başlarlar, yeni şeyi yaptığınızda başınıza neler gelebileceği üzerine, felaket senaryoları anlatılmaya...
Yeni bir şey yaptığınızda, aynı alanda bulunanlardan sesler duymaya başlarsınız.
'Ne yapmaya çalışıyor, neden böyle birşey yaptı, kimden destek alıyorlar, arkalarında kimler var?' diyerek fitne ve kumpas başlayacaktır. Hasetlik diz boyudur.
Aynı sektörde faaliyet gösterdiklerinizden, sakın olan destek beklemeyin.
Ve bir zaman sonra, 'kimse köstek olmasın, destek olmasalar da olur' diyerek yolunuza devam edeceksiniz.
****
Yeni bir şey, yeni bir yol kolay yaratılmıyor.
Emek istiyor, kararlılık istiyor, zamanın ruhunu temsil etmesi gerekiyor, irade istiyor, alt yapısının çok iyi kurulması gerekiyor, deneyim istiyor, istiyorda istiyor...
Ama önce başlama iradesi istiyor.
Bir başlarsanız geri gelir, yeter ki pes etmeyin...
****
Ve dün İstanbul'da günlük bir yerel gazete projesinde bir ilki denedik.
16 sayfa renkli ve mesleğimizin iyi isimleri yola çıktık.
İyi bir ortaklık yapısı kurduk.
Önümüzdeki günlerde yeni arkadaşlarımızın katılımını da açık bir projeye dün itaberiyle start verdik.
Çok uzun süre düşünmedik... İnanın bir hafta bile sürmedi projeye start vermemiz...
İyi ki de, hayalini kurduğumuz projeyi hayata geçirdik.
İyi ki de, böyle bir hayal kurduk.
İyi ki, yola çıktık.
****
İlk gün çok büyük destek aldık.
Beğenenler, çok iyi bir gazete ortaya çıkardığımızı söyleyenler oldu.
Bize moral oldu.
Kimi dostlarımız, kimi okuyucularımız ilk günden fark edemediler...
Kimileri birgünlük zannetikleri için aramadılar.. Yada birkaç gün sonra vazgeçerler diye düşündükleri için...
****
Silivri'de yeni gazetemizden dolayı kimi okuyucularımız abonelikten ayrılmışlar.
Silivri haberlerini bulamıyorlar mış...
Onlar için tek sayfalık bülten yapacağız (!) Arka sayfası da olmayacak, bembayaz sayfa yapacağız.
Yorulmasınlar diye, Silivri dışında haber okumasınlar diye...
Halbuki, biz hiç Silivri'nin gazetesi olmadık.
Biz Silivri'nin de içinde olduğu 3. bölgenin bölge gazetesi olduk.
Bugüne kadar böyle yaptık.
Şimdi kısa bir süreliğine, bir aksilik olmaz ise eskisi gibi yine 3. bölgenin gazetesi olmaya devam edeceğiz.
Çünkü bizi biz yapan bu bölge...
Ancak hedef İstanbul ve bunu yapabilirsek ardından Türkiye'nin tamamı..
****
Neden olmasın?
Yeter ki, pes etmeyelim, yeter ki çok çalışalım, yeter ki yayın politikamızdan taviz vermeyelim...
Yeter ki, kimsenin yandaşı olmayan, merkezde olan bir gazeteyi çıkarabilelim...
Yeter ki, ne iktidar merkezinin borazını nede muhalefetin borazanı olalım.
Yanlış kimin ise, kamuyu kim zarara uğratıyorsa onların karşısında, kim doğru yapıyorsa da onların yanında olalım..
Yeter ki, gazetecilik yapalım...
Bülten değil gazete çıkaralım...
Irkçılık yapan, inançları aşağılayan, faşist bir dili kullanan, ötekileştiren bir yayın politikasını değil, aksine demokratik bir zihniyetin gazetesini ortaya çıkaran, eski zamanın ruhunu çağıran değil, yeni zamanın ruhunu temsil eden, aynı zamanda kamunun çıkarlarını koruyan bir gazetecik yapacağız.
****
Birileri gider birileri gelir...
Birileri okumaya başlar, birileri okumayı bırakır.
Bu bir tercih...
Ama bilin ki, biz kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.
Öncelikle İstanbul 3. bölgenin en iddialı gazetesini çıkarıyoruz.
Bu dünde böyleydi, bugünde böyle olacak, bir aksilik olmaz ise yarında öyle olacak.
Dün dedik ya, çıtayı yükseltiyoruz, tüm meslektaşlarımız için yeni bir hedef koyu-yoruz.
Birleşin ve daha iyisini çıkartın.
Güçlerinizi bir araya getirin ve daha etkili gazeteler çıkartalım.
Yan yana gelelim; akıllarımızı, yürekleri-mizi, emeklerimizi ve deneyimlerimizi ortaklaştıralım...
Küçük adacıklarımızda etkisiz olacağımıza, büyük adalarda etkili olmayı becerelim...
İYGAD bugün Ankara da...
İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği ve meslektaşlarımızla beraber bugün Ankara’da görüşmeler yapacağız.
MHP, AK Parti ve CHP Gurup toplantılarını izleyeceğiz. Ardından Genel Başkanlar ve Basından sorumlu Genel Başkan Yardımcıları ile görüşeceğiz. Yerel basının sorunlarını anlatacak ve çözüm önerilerimizi sunacağız. Yerel basın mevzuatının oluşması için, siyasi parti temsilcilerine yasa önerisi hazırlanması için yazılı önerimizi sunacağız.
Uzun bir süreç bu... Bir ilki yapacağız...
Önemli olan başlangıç... İnanın öyle yada böyle yerel medyanın mevzuatı oluşmuş olacak.
Aynen radyo ve televizyonlarla ilgili olarak RTÜK gibi, aynen sarı basın kartlarında olduğu gibi Basın Enfarmosyan gibi...
****
İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği olarak, bir yılın sonunda birşeyleri hayata geçirmiş olacağız. İstanbul'un tamamında örgütlülüğününü sağlamış, hedeflerini büyütmüş ve olumlu bir algı yaratmış olacak. Sonrasında ise Nisan ayında yapılacak olağanüstü kongreyle, yönetimi yeni arkadaşlarımıza devredeceğiz. Bugünkü yönetimin yarım bıraktıklarını arkadaşlarımız tamamlamak için çabalar sarf edecekler.
Son söz: Hayalleriniz daim olsun.. Umudunuzu yitirmeyin; emek sarf ederseniz, başarısızlık karşısında moraliniz bozulsa da, yolunuza devam etmek için kararlılığınız olursa, hayallerinizi ve projelerinizi gerçekleştirirsiniz.
Büyük hayalleri gerçekleştirenlerin hayatlarına bakın, ne büyük hayal kırıklıkları ve umutsuzlar var. Ancak aynı zamanda başarı hikayeleri de var.. Hemde herkesin hayallerini süsleyen, besleyen hikayeler...