Suyun Kent ve Kentsel Düşün Üzerindeki Etkileri
Suyun / Sahilin Çok Kültürlülük ve Coğulcu / Kozmopolit Yaşam Üzerindeki Çizgisellik ve Sınır Etkisi
Üst başlıkta da dile getirdiğimiz gibi, sahil bandı, özellikle denize kıyı kentlerde denizaşırı toplumların uğrak ve geçiş yeri olduklarından en başta kullanılan dil açısından üretim ve tüketim ilişkileri bakımından, sosyal yaşam ve davranış kalıpları açısından, dünyalık işlerin yürütümü noktasında evrensel hukuk ve ulusal hukuk örgülenmeleri açısından çoğulculuğun koordinasyonu zorunluluğunu görmekteyiz. Gerek günümüz liman kentlerinde gerekse antik liman kentlerinde diğer kentlere göre kentin özgürleştirici iklimi, kentin kozmopolit kapısı derinlik veya dozaj olarak çok daha ileri boyuttadır. Kentlerin özgürleştirici iklimi, liman kentlerinden hinterlanda doğru geriledikçe tedrici olarak azalmaktadır.
Peki bu bağlamda, hangi toplumsal yapılar nasıl değişmektedir?
İlkin, hukuk, çok hukukululuktan / uluslar arası hukuktan ulusal hukuka doğru evrilecektir. Hukuk normları ve normlar hiyerarşisi açısından, kıyıya sahile yaklaştıkça alt hukuksal düzenlemelerdeki uluslararasılaşma eğilimi, üst hukuksal düzenlemelere doğru artacaktır. Öte yandan, Gelenek ve Görenekler sahil bandına doğru yaklaştıkça evrensel ahlak kurallarına veya objektif ETİK DEĞERLERE doğru evrilecektir. Ekonomik açıdan bakıldığında, hinterlanda devam eden tek para egemen tecimsel hayat, sahile doğru yaklaştıkça çoğulcu para birimlerine, kur işlemlerine ve hatta çoklu para birimlerinin kullanımına doğru değişecektir.
- Suyun / Sahilin Demografik Yoğunluk ve İhtiyaçlar Çeşitlenmesi Üzerindeki Doğrusal Etkisi
Bir kere, su / sahil kenarlarında demografik yoğuşma / yoğunlaşma kaçınılmızdır. Bu yoğuşma, en temelde ulaşım ve iletişim noktasında kaçınılmız bir durumdur. Böylesi durumda, nüfus arttıkça, nüfusun içeriği, alt kültürlerdeki çeşitlenmeler arttıkça, değer yargıları ve tüketim kalıpları da artacak bu da hinterlanda yeterince görülmeyen ihtiyaçlar çeşitlenmesini beraberinde getirecektir. Hinderlandda hiç kullanılmayan varlığından bile haberdar olunmayan alet, edavat, müştemilat, ürün veya tüketim maddeleri sahil bandında zorunlu ihtiyaç maddeleri haline çoktan gelmiş olabilmektedir.
2. Suyun Fizyolojik, Sosyolojik ve Psikolojik Açıdan Çözücülük Etkisi
Suyun kendine özgü halinden kaynaklı bir çok maddi varlık üzerindeki çözücü etkisi gerçeğinden hareketle, öncelikle katı iklim şartlarını yumuşatmakla başlayan, demografik yoğunluktan ve etkileşimden kaynaklanan tek kültürlülüğü bozan / çözen etkisi toplum bilimsel anlamda, İKAME faktörünü geliştirmekte ve değer yargılarındaki kesin çizgiler iklimin yumuşadığı gibi yumuşamaktadır.
Öte yandan, turizm faktörü, sahil, kumsal, güneş, plaj olguları sadece suyun fiziksel yapısından kaynaklı etkisini aşıp elbiselerin düğmelerinin çözülmesiyle başlayan, kozmopolitlik içinde toplumsal özgürlüğü de etkilemektedir. Binaenaleyh, toplumsal özgürlük ortamında bireylerin yaşam ve davranış kalıplarını / psikozunu, düşün sistemini oluşturan çerçeve de genişlemektedir.