Süveydâ’ya Mektup (V)
Karun zengindi ama mutlu muydu? Maddiyâta ait değerler nefse hoş gelse de, asıl zenginlik âşıklara mahsusmuş. Sinesinde aşkı duyan bir gönle maddi zevkler beyhude görünür. Aşkın tesiriyle, aşığın gözü sevgili tarafından kör edilmiş ve âşık, ondan başka her şeye lâl olmuştur. İşte bendeki hâl bu sevgili. Saadetimde sensin, yaşama nedenim de...
Bu sabah, bad-ı saba ile dertleştik; seni dinledim ondan. İç dünyamdaki sıkıntılardan kurtulmam için seninle konuşmamı öğütledi. Nerde bende o cesaret. Seni gördüğüm an, aklım başımdan gidiyor ve kendimden geçiyorum.
Âhu zâr edişimden bihâber olsan da, gönlümdeki aksülemaller sana ulaşıyordur, biliyorum. Zamanı gelince, aşkımı sana açıklayacağım ama şimdilik aşk, bende kemâle ermek için büyümeyi bekleyen bir fidan gibi. Sadakatimin karşılığını alacağıma olan inancım tam.
Ey Hıtâ ülkesinin en güzel ceylânı! Üstünde semâvi bir nur taşıyan dilber, aşkınla hercümerç olmuş ruhum ışık istiyor.
Bir defa yüzüme gülsen, küçük bir bûse versen, zülfünden yayılan rayihayı bir koklayabilsem, gecelerim aydınlanır ve yüreğim bir serdengeçtinin kararlılığı ile çarpmaya başlar. Vakur bir edayla senden gelecek ışığı bekliyorum.
Mehmet Nuri PARMAKSIZ
Anka kuşunu gören var mı? Eflatun feyzini nerden almış, bilen var mı? Somut gibi görünenler aslında soyut mu? Hayat bir uyku haliyse, sen de rüyamdaki peri misin? İzin verirsen eğer, ellerinden tutmak ve gözlerinin derinliklerinde kaybolmak istiyorum. Söyle bana, sen gerçek misin yoksa hayal mi?
Zamanı durdurmanın imkânı yok ama âlemdeki tüm saatleri kırsam ve dört mevsimin adını sen koysam, zamanı durdurabilir miyim?
Herhalde çözüm, her gün doğan güneşte gizli. Bu muammayı anlayabilsem, ruhumdaki karanlıklar beyaza boyanacak ve ruşen tüm dünyama hâkim olacak.
Yazınızı okudum.
Ağustos 21st, 2010 at 17:27Tşk ederim.
Çapar Kanat
Çiftçi-Çiğ Süt Üreticisi