Sütunda Dilekçe
Türkiye’nin en küçük vilayeti olarak bilinse bile, tarihte yer alan “Birinci Medeniyet Merkezi” gerçeği ile Türkiye’nin en büyük vilayetidir Bayburt. DEVR-İ SABIK’TA yeterli zulmü görmüş, Ermeni/Rus çetelerinin işgalinde yakılıp/yıkılmış, İsmet İnönü’nün Bayburt’u ziyaret sırasında, polisler tarafından ehramlı kadınların başları zorla açılmış, meydan arena haline getirilmiştir. “Bu hökümeti istemezük, yaptıkları köprüden de geçmezük” tarihi tabiri bu zulümden meydana gelmiştir.
Uzun yıllar; önce Erzurum, sonra Gümüşhane’ye bağlı üvey bir ilçe muamelesi görmüş, yatırım yapılmamış, kendi haline terk edilmiş, rahmetli Adnan Menderes’in sözü ile uzun ve çetin bir mücadele maratonundan sonra, 1989 tarihinde hakkı olan vilayetliği kazanmıştır.
Bugün hâla sahipsiz ve na ehil yöneticiler tarafından istenilen noktaya gelinememiştir.
Aşağıdaki dilekçeyi bir Bayburt sevdalısı olarak hem faksla, hem de posta ile gönderdim, bugüne kadar cevap alamadım.
“Anlayana sivrisinek saz” misali, bu sefer dilekçemi sütunda yayınlıyorum.
Ali haydar Öner isimli bir validen sonra gelen valiler arattı demek mümkündür. Hasan İpek isimli yeni atanan vali ile belediye başkanı Hacı Ali Polat’tan Bayburt’a layık icraat ve gayretler bekliyoruz.
İL MAKAMINA
BAYBURT
BAYBURT’A SAHİP ÇIKMAK…
59 yıllık kelâm ve kalem sahipliği zaman dilimi içinde; benim için, hizmet, gayret ve eserlerin verilmesinde Bayburt ve değerlerinin önemli bir yeri vardır.
Bayburt’la ilgili çok sayıda eser, araştırma, inceleme, CD, DVD, makale, konferans, sempozyum, açık oturum, bayram, şölen ve etkinliklerde payımız oldu, boş kubbede hoş bir sedâ olabilecek izler bıraktık. Kabir kapısında uzatmaları oynadığımız şu dönemde, mesuliyet ve vebâl terazisinde okkamız ağır basar sanırım. Allah biliyor, kulların bilmesi/bilmemesi önemli değildir. Eli kalem tutan, dili konuşan bir Bayburtlu eğitimci, yazar, şair, araştırmacı olarak vicdanen rahatım, gözlerim arkada kalmadan, rahat öleceğim.
Bayburt’la ilgili bazı satır başlarını, yeniden buraya alalım:
• Dünyanın en büyük ve uzun ömürlü imparatorluğu Osmanlı’nın son kalesi, bölünmez bütünlüğü esas olan Anadolu’da Bayburt ve Bayburtlu olmak ayrı bir özellik ve güzellik taşır.
Çeşitli kaynak ve iddialara göre Türkiye ve Dünyanın çeşitli yerlerinde BEŞ MİLYON Bayburtlu vardır.Türkiye haricinde, Çin, Japonya, Avustralya, İran, özellikle Tebriz, Azerbaycan, Kafkasya, Mekke/Medine, Almanya Hollanda, Fransa ve diğer yerler…
• 571, 724, 1453 önemli tarihlerinin toplamı 13 rakamını meydana getirir. Bu tevafuk, 724 Bayburt fethi ile buluşur, birleşir.
Sahabe, Peygamber sancaktarı, Şark Komutanı Abdülvehhap Gazi (Vehap Sultan) Bayburt fetih kumandanıdır. Kabr-i Şerifleri Duduzar (Erenli) köyündedir.İstanbul’un mânevî fatihi Eyüp Sultan ile dâva ve gönül arkadaşıdır.
“EYÜPSULTAN, KARDEŞ VEHAP SULTAN,
BİRİ GARBA, BİRİ ŞARKA KOMUTAN.
İKRÂM-I FEYZİNİ ALIRLAR HAKTAN,
İSTANBUL İLE KARDEŞTİR BAYBURT’UM”
diyen Zihni, bu gerçeği dile getirir. Medine ışığını Anadolu’ya getiren gönül sultanlarından iki sultan…
• BAYBURT coğrafyasında 123 Sahabenin kabirleri vardır.
• BAYBURT: Anadolu kültür ağacının ilk çekirdeği, ilk beşik, birinci medeniyet merkezi, ikinci Hayber, İkinci Plevne’dir.
Hazreti Ali’nin oğlu Muhammed Hanefi Bayburt Korut (Koruk) düzünde küffarla savaşmış, Selvi ile evlenmesi; efsanelere, hikâyelere konu olmuş ve burada şehit düşmüştür. Mezarı Berne (Balca) köyündedir.
• "Paypert" eser ve araştırmalara göre; Ermenice de Yüksek Kale demektir. Bayburt’un tüm il, ilçe ve köy isimlerinin hiç birisinin Türkçe olmaması gibi.. "Pay-i Part" dan gelir, dilde yuvarlanarak bu formunu almıştır. Pay-i Part yani Part’ların yurdu.. Partlar; Perslerin kuzey kolu veya ikinci devre (Fars adına geçmeden evvelki) adıdır. Ayrıca Arşaklılar da denir Kuzey Persler olan Partlara. İlkokul düzeyindeki haritalarda dahi bu geçer. Arşak Ermenicedir. Zaten Ermenilerle Kürtler, Perslerin uzantısıdır. Bayburt da işgal yıllarında zulmeden generalin adı da Arşak’tır. Halk arasında ‘Kör Arşak’ derler. Pers-Part-Fars.. Üçü de aynı kelimenin değişmiş halidir. Törük, Türük, Türk meselesi gibi.. Anlamı da İranilerin kutsal hayvanı simgesi totemi olan Aslan dır. Dilimize ve diğer dillere anlamı daralarak sadece dağ kedisi yani Pars olarak geçmişse de asıl anlamı kedigiller ve genelde de aslandır. Nitekim Şah dönemi eski İran bayrağında Mecusi-Zerdüşti simgeler olarak Güneş vs. ve de Aslan vardı.
Bayburt tarihini; yabancı, özellikle Ermeni kaynaklarında değil, kendi tarihimizde okumak gerekir. PAİPERT ismi yanında: DARÜL CELAL (YÜCELER YURDU) DÂRÜN NECAT (KURTULUŞ DİYARI) isimleri boşuna verilmemiştir, neden kullanmayız?
•İPEK YOLU karargâhlarından biri Bayburt, konaklama yeri tarihi transit otelidir. Bayburt’ta konaklar, balmumu ve bal yüklü deve kervanları geçer. Seyyah Marco Polo hatıratında geniş bir şekilde anlatır.
• IV.Muradın Revan seferinde Bayburt GİV (Alınyurt-Gençosman) köyünden götürülen Genç Osman kelle koltuğunda savaşmış, şehit düşmüştür. Bugün Irakta Bayburtlu Genç Osman Caddesi vardır.
• Gönül erenlerinden Osman Efendi, 40 gün Çoruh Nehrini Hart Ovasına bağlayarak, Rus atlı askerlerinin işgalinin önüne geçmiş, Hart (Aydıntepe) ilçemizde şehit düşmüştür, kabri oradadır.
• Uydurma ve yalan söyleyen tarihin yalan sayfaları arasında bulunan HART İSYANI, Şeyh Eşref Olayı, Bayburt için bir lekedir, aslı/astarı yoktur.
Millî Mücadelede Afyon Kurtkaya Tepesinde arkadaşlarıyla birlikte şehit düşen Yüzbaşı Agâh Efendi şehitliği ile Kop Şehitleri ve diğer şehitlikleri ziyaret edenlere fatiha okunurken, kemikler sızlamakta, ruhlar rahatsız olmaktadır.
• Bayburt Kaymakamı şehit Nusret gıyabi uydurma bir kararla idama mahkum edilmiş kahraman bir vatan evladıdır.
• Devr-i Sabıkta Bayburt’a büyük zulümler yapılmış, ananın başından ehramlar zorla açılmış ve bugün tarihe geçen: “Madem biz Bayburtluyuz bu hükümeti istemezük ve İnönü’nün yaptırdığı köprüden de geçmezük” sözü ile Bayburt değerlerine ters düşen bir orkestra konserini Cumhuriyetin körpe yıllarında kapıları kapatarak Bayburt halkına zorla dinleten bir zihniyetin karşısında: “Bayburt Bayburt olalı böyle zulumat görmedi” sözünü tarihe çivilemiştir.
• Osmanlının ilk Şeyhülislamı Molla Fenari, Bayburt Yakutiye Medresesinde Şeyh Ekmelüddin’den icazet alarak Bursa’ya gönderilmiş, ahiliğin Anadolu’da ilk temsilcilerinden Emir Muhammed, ‘Şeriatın Göğsü’ olarak nitelendirilen Sadr-ü Şeria, Ahmed-i Zencani, Hüseyin Danişmendi, büyük şair Zihni, oğlu hattat Ahmet Revâyi, bilgi kişi Dedemkorkut, İrşâdiler, Celâli, Hicrâni, Seydi Yakup ve kırklar yediler, erenler Bayburt’u dünyaya tanıtmışlar, sayısız eserler bırakmışlardır.
• Dünyanın en büyük kalelerinden biri olan LÜLÜ tarafından yapılan BAYBURT KALESİ’nin adı ÇİN-Ü MAÇİN KALESİ, diğer bir adı (BURC-U SARI- ÜÇ HİSARLI kaledir. Kanuni zamanında 15 bin kişilik bir koloninin içerisinde iskân edildiği, çinilerinde biriken ışınların karanlık gecelerde Bayburt sokaklarını aydınlattığı bir kale… Bayburt kalesi ile Aydıntepe ilçesinde bulunan Yeraltı Şehrine bir yol gittiğini bilir misiniz? Hıristiyan dünyasının Protestan mezhebine mensup Hıristiyanlara zulmettiği yıllarda, kaçıp Aydıntepe (Hart) yer altı şehrini yaptıkları, orada yaşadıkları gerçeğini kaçımız biliriz?
• Bayburt Moskof ve Rus işgalini bütün şiddetiyle yaşamıştır. Ermeni çeteleri tarafından toplanan 380, bazı kaynaklarda 510 kişi taş mağazalara doldurularak, üzerlerine gazlı bezler atılmak suretiyle cayır cayır yakılmış, tarihi Açıkhava müzesi özelliğini taşıyan bu mekan bugün maalesef işhanı olmuştur.
• Beyböyrek Hikâyelerinin geçtiği Bayburt Koruk düzünden kaleye uçan Dengiboz (Bengiboz) isimli atın ayak işleri kale içindedir. Hikâyelerde kaleden de Duduzar Tepe’ye uçmuştur.
• Dedekorkut Kitabı’nın orijinal metinleri içinde Bayburt kalesinden bahsederken Beyreğin Hikâyesi bölümünde bir kaç yerde "Parasarın Bayburd Hisarı" lafzı geçer."Parasar" dediği Anadolu’nun Roma ve Helenistik dönemden önceki sahipleri yani Ermeni ve Kürtlerin de kök kavmi olan "Persler" dir.
Bayburt o tarihlerde Persler’in önemli kilit bir kalesi ve ticaret yolları üzerinde mühim bir yer idi. Dedemkorkut, ya da bu hikâyeleri ilk defa I. Murad devrinde kaleme alan meçhul kişi diline böyle kolay geldiği için Parasar demiştir. Parasar’ın Bayburt Hisarı demek; Pers’in Bayburt Kalesi demektir.
• Avrupa topraklarının tümü üzerinde 12 bin çeşit bitki/çiçek bulunurken, sadece Bayburt topraklarında on bin çeşit bitkinin/çiçeğin mevcut olduğu, bir zamanlar bu topraklar üzerinde 27 bin arı kovanının bulunduğu, kervanların buradan balmumu ihraç ettikleri, Marsilya ve Fransa’ya kadar götürüldüğü, İpekyolu güzergahı olduğu, seyyah Marco Polo’nun Bayburt’ta konakladığı, tarihi Çarşı Hamamında Yavuz Sultan Selim ile IV. Muradın yıkandıkları, takunyalarının yıllarca saklandığı tarihi kaynaklarda yer alır.
• Anadolu folkloru içerisinde Bayburt ve yöresinin değerleri saymakla bitmez. Hikâyeler, masallar, ninniler, maniler, âşıkları, şairleri, yazarları, yemekleri, barları, Bayburt ağzı, tekerlemeler, çocuk oyunları, ciridi, giyim/kuşamları, ehramcılığı, beyaz ve kırmızı taş sanayisi ayrı bir özellik ve güzellik taşır.
• Kaza kaymakamı Tunalı Hilmi Bey tarafından 1913 yılında kurulan MÜSLÜMAN DİLENDİRMEZLER DERNEĞİ, 12 maddelik tüzüğü ile enteresandır. Hayra yönelik, sosyal yapısı bulunan bu derneğin, bir ilk olarak tarihteki yerini aldığını görüyoruz.
• Bayburt’ta bilinen 29 şehitlik vardır. Türkiye’de en çok şehitliğin Bayburt’ta olduğunu söylemek mümkündür.
• BAYBURT ANLATMAKLA BİTMEZ. KÜLTÜR KÖKLERİMİZ ŞENOL BAYBURT, GEZ ANAYURDU/GÖR BAYBURDU, İKİNCİ MEDENİYET MERKEZİ isimli kitaplarımızda daha detaylı bilgileri alabilirsiniz.
BAYBURT BİR SEVDA, BAYBURT BİR VATANDIR.
ŞEHİT KANLARI, GÖNÜLDE YATANDIR,
GÖKLER ALEV ALEV, YER BAYRAK BAYRAK,
KIZARAN UFUK, ŞU DAĞLARA BİR BAK!
Şiirindeki mânalar yeter…
• İran -Türkiye arasında yapılan bir anlaşmaya göre: 1500 kişiyi istihdam edecek SAMAND ve SOREN marka otomobil fabrikası kurmak üzere, Türkiye’de yer aranıyor. Marmara Bölgesi Bayburt Dernekleri bu sahada çok sayıda kapıyı çalmış, dosya vermiş, fabrikaların Bayburt’ta yapılması için gayret gösteriyorlar.
Bayburt’un yukarıda bahsettiğim hususlar çerçevesinde, fabrikalar Bayburt’a kurulursa, İPEK YOLU yeniden açılır. Bayburt tarihi değerine yeniden kavuşur.
Bayburda sahip çıkmak gerek…Bayburt değerlerini yaşamak gerek..Ayıptır söylemesi Bayburtlu olmak bir ayrıcalıktır…
Bayburtlu kendini yönetenleri iyi bilir, değerler kalıbı içerisinde oyunu kullanır, seçtiği kişileri de oto kontrol etmesini layıkıyla değerlendirir.
Bayburt’ta hata yapan, Bayburtlunun gözüne baka baka yalan söyleyenleri, yan gelip yatanları, değerlerine ters hareket edenleri hiç affetmez, tokadı vurur, sepet havası verir. Bu haslette Bayburt ve Bayburtluya bahusus bir özellik ve güzelliktir.
Temelinde bizimde harcımız bulunan DEDEMKORKUT KÜLTÜR VE SANAT ŞÖLENLERİ yıllardan beri devam ediyor. Bakanlık, kurum/kuruluşlar ve hemşehriler tarafından desteklenen şölenin her geçen yıl esas çizgisinden çıktığını söylemek insafsızlık olmaz. Bol paralar harcanarak harcıalem geceler, programlar, birkaç türkücüye ödenekler ve daha çok midelere hitabeden ziyafetlerle geçiştirilen şölenlerin kültür değeri olmalı, her yıl ses getiren konular gündeme gelmelidir.
Bayburt Üniversitesi, henüz Bayburt ve değerlerine yabancı olup, değerlere sahip çıkanları da tanımamakta ısrar etmektedir. Üniversiteye layık bir ad verilmeli, Bayburt değerlerinden biri olmalıdır.
İlk gazi, Peygamber sancaktarı, Sahabe, Şark Komutanı, Bayburt Fetih Kumandanı Abdülvehhab Gazi’nin ismi neden verilmesin ki?... Bu zat hakkında sempozyumlar yapılmalı, basılan eserler yanında, yenileri basılmalı, araştırma yapanlara sahip çıkılmalı,başta üniversite, belediye, sivil toplum kuruluşları ve Bayburtlu bu önemli olayı “hayal” olarak görmemelidir. Bir zamanlar Trabzon, Erzurum, Erzincan, Gümüşhane, vs. illerden hacca giden kafilelerin Vehap Sultan’ın kabrini ziyaret etmeden, yola çıkmadıklarını bilir miyiz?
Bir grup Bayburt sevdâlısının öncülük ettiği, ilgili derneğin gayret gösterdiği ve bürokratların sahip çıkmadığı Abdülvehhab Gazi türbesi ve külliyesi projesinin, bir an önce hayata geçirilmesi, desteklenmesi, Bayburt için ekonomik kalkınmanın, turist çekmenin sadece bir kapısıdır.
Değerlere sahip çıkanları çok bekledik, bekliyoruz. Gelenler bir gün gider, yenileri gelir. Ömür kısa, bilim ve sanat uzundur. Eser bırakanlar, iz yapanlar asla unutulmaz.
Henüz bir yerde yayınlanmamış, BEN BAYBURTLUYAM! isimli şiirimi sizlere armağan ediyorum.
En derin sevgi ve muhabbetlerimle…
07.09.2011
İLHAN YARDIMCI
EĞİTİMCİ-MUHARRİR-ŞAİR
RADYO/TV PROGRAMCISI
İRTİBAT ADRESİ VE TEL:
Hacı İlyas mahallesi
Kıbrıs şehitleri caddesi, Ulu yol, Ulu çarşı
No: 172 Özel kütüphane –OSMANGAZİ/BURSA
0535 477 73 90. 0224-250 29 60
BAYBURTLUYAM BEN!
(Vali Hasan İpek’e )
BAĞ-I BAĞBAN ASLAN DAĞINDA,
GUKKİLER ÖTÜŞÜR MERÂM BAĞINDA,
ASLIMI SORARSAN,KÖYÜM VAĞINDA,
LEZZET-İ ŞÜKÜR VAR; BALI, YAĞINDA,
ERENLER OTAĞI BAYBURLUYAM BEN!
LEZZET SOFRASINDA, AYRAN AŞINDA,
HEYBET, AZÂMETİ HİLÂL KAŞINDA,
SELVİ BOYLUM, ONÜÇ, ONDÖRT YAŞINDA,
AL YAZMALIM BİZİM PAHAR BAŞINDA,
ŞÜHEDA YATAĞI BAYBURTLUYAM BEN!
KOPDAĞI GEÇİLMEZ, ŞÖHRETİ-İ ŞANI,
UNUTMA HER KARIŞ, ŞEHİT YATANI,
SERHAT-İ SINIRDA KALMIŞ ATANI,
EMÂNET-İ MÜBAREK CENNET VATANI,
MEHMEDİN BABASI BAYBURTLUYAM BEN!
“İKİNCİ PLEVNE” TARİH DİLİNDE,
ADI SÖYLENİR SEKSEN BİR İLİNDE,
ACEM KUŞAĞI VAR YAŞLI BELİNDE,
GELİNLER DÜĞÜNDE, KINA ELİNDE,
YİĞİTLERİN OBASI BAYBURTLUYAM BEN!
ŞEHİTOSMAN TEPESİ, MAÇİN KALESİ,
YÜKSEKLERDE AÇAR BEYAZ LÂLESİ,
SOLMAYACAK MERT YİĞİDİN HÂLESİ,
GENÇLER TAŞIYOR ÖNDER MEŞÂLESİ,
HARMANIN YABASI BAYBURTLUYAM BEN!
ÇORUH NEHRİ AKAR, COŞKUN ÖZÜNDEN,
EVLİYÂ YETİŞMİŞ; ATEŞ, KÖZÜNDEN,
MEYDANDA YİĞİTLER ÇIKMAZ SÖZÜNDEN,
KORUK DÜZÜ; BAHARINDAN, GÜZÜNDEN,
“DÂRÜL CELÂL” YURDU BAYBURTLUYAM BEN!
ŞEYH ŞÂMİL’İN SOYU, ÂSÎL SOYUNDA,
DEVR-İ SABIKTAKİ KİRLİ OYUNDA,
DADAŞ BAR BAŞINDA, ŞÖLEN, TOYUNDA,
DEDELER KAYBETMİŞ TUNA BOYUNDA,
KÖKLÜ TARİH KURDU BAYBURTLUYAM BEN!
BURC-U HİSARINDA ÇİNİ KALMADI,
DEDEKORKUT NÂMELERİ ALMADI,
ECDÂD, NÂMERT KAPISINI ÇALMADI,
BOYUN EĞMEDİ, KULA KUL OLMADI,
ÂŞIKLAR OCAĞI, BAYBURTLUYAM BEN!
GENÇOSMAN ALINMIŞ BAĞDAT’A GİTMİŞ,
FENÂRİ YAKUTİYE’DE YETİŞMİŞ,
EKMELÜDDİN BAYBURT NEFSİNDE HİÇMİŞ
MUHAMMED HANEFİ CENKTE YİĞİTMİŞ,
SANCAKTAR BUCAĞI BAYBURTLUYAM BEN!”
VEHÂP SULTAN DUDUZAR’DA YASLANIR,
GAZİLERDE KILIÇ KINDA PASLANIR,
SEVDÂLANMIŞ KARA GÖZLER PUSLANIR,
KEMÂLİ’DE DELİ GÖNÜL USLANIR,
SEVGİLER KUCAĞI, BAYBURTLUYAM BEN!
KEMÂLİ (İLHAN YARDIMCI)