Susuzmusun, Uykusuzmusun?
Ev sahibinin birisine uzak yerden gelen biri misafir olmuş, misafirin karnı aç imiş. Ev sahibi hiç oralı olmuyor ve misafirin halini anlamazlıktan geliyormuş. En sonunda misafire sormuş.”susuz musun, uykusuz musun” Misafirde “gelirken çeşme başında uyudum” demiş. Yani aç olduğunu söylemek istemiş.
___________________________
Çok değerli okuyucularım, bu kıssadan çıkaracağımız çok şey var. Varlıklı olan aileler sofralarını tabiri caizse padişah sofraları gibi dizerken yoksul ailelerin bir kuru ekmeğe muhtaç olması bizleri düşündürmesi gerekir. Peygamber efendimiz “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” buyurmuştur. Öyle ise Allahın bizlere olan lütuf ve ihsanını bizlerde yoksullardan esirgemeyelim. Yine buyrulmuştur ki cennetin kapısını cömertler açar.
Öyle ise o kapıyı açan cömert biz olalım.
- Gözleri perdelenmiş, kalpleri nasırlılar
- Köşklüler, villalılar, yatlılar, kasırlılar
- Bir yatağı olmayan altları hasırlalar
- Oda yaşıyor elbet sende yaşıyorsun ya.
- Ey serveti bollular sanma ki servet senin
- O sizlerden önceki bırakıp da gidenin
- En hayırlı servet ki onu hayır edenin
- Hayır, yapmayan kişi vebal taşıyorsun ya.
- Şükrani’min sözleri muhatabını bulur
- Buda kıssadan hisse herkes payını alır
- Keser döner sap döner başka bir devran olur
- Sonu sonsuz dünyada hala koşuyorsun ya.
ŞÜKRANİ
E-Mail:stoprak_58@hotmail.com
AYRIK OTU
Ayrık otu diğer otların arasına misafir olmuş ve “Gardaşlar bana bir köklük yer verin” demiş. Otlar ayrık otunun bu haline acıyarak onu aralarına almışlar. Ancak, ayrık otu günden güne etrafa kök salmaya başlayıp diğer otlara haksızlık ediyor ve onların yerini daraltıyormuş. Bu duruma çok kızan diğer otlar.
“Gardaş hem sonradan geldin, hem de bizim yerimizi daraltıyorsun. N’ olacak senin bu halin ?” deyince, ayrık otu:
“Yeri dar gelen çeksin gitsin demiş.” (Bu kıssa dağdaki geldi bağdakini kovuyor atasözü ile örtüşmektedir.)Ancak ben diyorum ki.
_________________________________
Değerli okuyucularım, Dünya çok geniş, herkese yeter. Yeter ki gönlümüzü daraltmayalım. Şu üçgünlük Dünyada birbirimizi kırmadan, incitmeden, hak hukuk gözetip, haksızlık yapmadan sorumluluk duygusu içerisinde yaşayalım. Niye geldik, hangi amaçla buradayız düşünüp tefekkür edelim. Burası bir ekenektir, mahsulü bol kazanalım ki öbür âlemde sıkıntı çekmeyelim. Bizim gayemiz bu olsun, yoksa bir birimizi sudan bahanelerle, olmadık sebeplerle incitmeyelim. Hepimiz Âdem ata ile Havva anadan gelmedik mi,”ırklarımız, renklerimiz ayrı olsada, gözyaşlarımız hep aynı akmıyor mu.”öyle ise nedir senlik, benlik, şucu bucu, kendimize gelelim, biz kendimize gelmezsek birileri getirmeye çalışır, onunda bedeli ağır olur.
Benden söylemesi.
- İçinde yaşanan şu bomboş küre
- Konupta göçülen bir han yeridir
- Dolup boşalmıştır gör ki kaç kere
- Hasat sağladığın harman yeridir.
- Şükranim sözleri yabana atma
- Helal kazancına haramı katma
- Meyledip dünyaya nefsini satma
- Belki bir anlamsız devran yeridir.
ŞÜKRANİ