Suriye’de Mezhep Çatışmalarına Taraf Olmak
Suriye ile geçici bir süre iyi ilişkiler içinde olmamız, Amerika’nın isteği ile olmuştu. Suriye’yi İran’dan ve Rusya’dan koparma taktiği olarak işlemişti.
Komşular ile sıfır sorun sözü de buradan neşet etmişti. Aslında Amerikan planlarının göbeğinde yaşıyorduk.
Esad ülkesinin pazarlarını ve topraklarını çok uluslu şirketlere açmayınca, işler ters döndü. Zaten bir taktik idi. İşlemedi ve stratejinin ana planına geri dönüldü.
Yani kaos ve arkasından, rejimi ve sınırları yeniden yapma işi.
Daha öncede yazdım. Amerika bölge savaşlarını bölge askeri ile yapmak niyetindedir.
Türk vatandaşı, Arap kökenli, iyi Arapça yazar ve konuşur CIA ve MOSSAD ajanları Suriye’ye daldı. Sünni ve Şafi Arapları yönetime karşı provoke etti. Aslında kullanabilecekleri tek çelişki bu çelişki idi.
Tabi Türkiye’nin yardımı olmaksızın bunları yapmak hiç mümkün değildir. Mezhep ayrılıkları yolu ile Amerika Suriye’de epey yol aldı.
Bu gün itibari ile Suriye’den gelen Sünni Arap sayısı bin 500’ü buldu. Hatay’dan arkadaşlarımdan edindiğim habere göre; Gelen mülteciler ile Türk vatandaşlarının temasına izin verilmiyormuş.
NATO İkmal Limanı olan Sarıseki ilçesinin, Liman çevresinin de, niçin boşaltılmaya başlandığı böylece daha iyi anlaşılmaktadır. RTE’nin kapıları açtık demesi de, Büyük Ortadoğu Projesinin eşbaşkanın görev başında olduğunu gösteriyor.
Kapıları açmak, Suriye’deki mezhep kavgalarını desteklemek demektir. Suriye’nin iç işlerine bir anlamda karışmaktır. Bölücü
Kürt belasına bir de, Alevi Sünni sorunu ilave etmektir.
Bu yazdıklarımın birinci kanıtı; Amerikan eski Adalet Bakanı Ramsey Clark’dır. “Suriye’de güvenlik güçlerine karşı yapılan saldırının arkasında Amerika vardır” dedi.
Bir kanıt daha vereyim. London School of Economics yayınladığı raporda;” Türkiye Arap Baharında önemli rol oynayacak” diye yazdı. Suriye’deki mezhep kışkırtmalarının içinde, Hatay’daki Arapça bilen ajanlardan yararlandıkları muhakkaktır.
İngiltere ve Amerika, hiç yoktan Türkiye’nin başını belaya sokarak, kendi adlarına Suriye’de savaşacak unsurlar yaratmaya
çalışmaktadır. Suriye’nin karışması, Suriye’deki bir savaş, Türkiye’deki bir savaş demektir. Siyasi iktidar gene, İngiltere ve Amerika’ya yardım ve yataklık etmektedir.
Ülkemizin başı yeterince beladadır. Bir bela daha üzerimize almanın hiç gereği yoktur. Suriye’de büyüyecek Şii Sünni çatışmasının Türkiye’yi etkilemeyeceğini sanmak son derece yanlıştır.
Bu iş böyle giderse, kendimizi hiç istemediğimiz bir savaşın ortasında bulabiliriz. Amerika’nın asıl hedefinin İran olduğunu unutmamalıyız.