Suriye Siyasetini Bilen Var mı?
Suriye’deki olayların nereye varacağının belli olmadığı günlerde, AKP ve onun başındaki kişi, Suriye’ye girecekti. Emevi Camiinde namaz kılacaktı.
Aslında “Emevi Camiinde Cuma namazı” ifadesi bile, bir devlet olarak, bir işe nasıl başladığımızı, en açık bir şekilde ifade ediyordu. Savaş konuştuğunu bilmeyen, savaşçılarla bir yola çıkacaktık.
Tamam, Suriye’ye savaş açmadık ama Suriye’ye savaş açmaktan da daha kötü etkiler yaptık. Suriye’nin toprak bütünlüğüne herkesten çok bizim sahip çıkmamız gerekirken, terör ihraç ettik.
2011 yılının Mart ayından itibaren, Suriye içinde “kaos yaratma” örtülü savaşı başladı.
Uzatmayalım. Herkes bu süreci ezbere biliyor.
Biliyor bilmesine de, bu gün içinde yaşadığımız, durumdan nasıl çıkacağımızı kimse bize söylemiyor.
Olayları başlatanlar sadece Cuma namazı kılmayı planlamışlar ki, bu gün için bir politika açıklayamıyorlar.
Şimdi soru şu; Bizi bu çıkmazın içine sokanların, bizi bu çıkmazdan çıkaracak bir planları var mı?
Görünürde yok.
Bir taraftan Amerikancılar bastırıyor. Amerika birlikte hareket edelim, diye…
Öte taraftan, sözde İslam teorisyenleri mezhepçiler bastırıyor. Hala mezhep penceresinden bakarak, Esad gitmeli diyor.
Diyorlar da, bölgede de önemli gelişmeler oluyor.
Hemen şunu söylemeliyim. Batının söylediği yalanlara rağmen, her gecen gün, Suriye devleti teröristlere karşı mevzi kazanıyor. Halep’e yapılan saldırıyı tamamen püskürttü.
Öte yandan İran ve Rusya Suriye’nin arkasında zırh gibi duruyor.
Bizim, bir Suriye siyasetimiz olmadığından, bizim payımıza sadece Suriye’deki olumsuzlukları paylaşmak kalıyor. Bir siyaset üretmek yerine, bölgede Kürdistan kurma planı yapmış Amerika’nın ağzına bakıyoruz.
Bir gün şöyle yap diyor, onu yapıyoruz. Ertesi gün başka bir plan yapıyor, o plana dahil oluyoruz.
Bölge için, tek olumlu gelişme bizim dışımızda cereyan ediyor.
Amerika’nın İran’a karşı uyguladığı baskı ve yaptırımlar siyaseti çöktü.
Bu olumlu gelişmenin Rusya Amerika ilişkilerine de, yansımaları olacaktır.
Amerika ve Batı artık şunu anladı. Ya da anladı gibi görünüyor. Rusya ve Çin olmaksızın, Amerika istediği bir ambargo veya baskı siyasetini yürütemez.
Tek kutuplu dünyanın bitişi olarak; İran/5+1 ülkelerinin anlaşması milat olarak alabiliriz.
Tekrar Suriye meselesine dönersek. Suriye meselesi, hala Dünya için, en önemli mesele olarak durmaktadır.
Rusya Amerika’nın Ukrayna’daki ilerlemesini durdurmuştur. Suriye’de Rusya ve İran olmaksızın bir çözüm olamayacağı artık çok açıktır. Eğer Türkiye’de, İran ve Rusya’nın Suriye devletine verdiği desteği verirse, Suriye’de terör durur.
Suriye’de terör durunca, bizde, kendi içimizdeki terörü durdurmak için, Irak ve Suriye ile işbirliği yaparak çözebiliriz.
Bizim içimizdeki terörün, Amerika ile beraber çözülemeyeceği kesindir.
Koalisyonun kurulması, bir hükümetin olması veya erken seçim gibi olaylarının hiçbirisi, Suriye meselesi kadar önemli değildir.
Suriye bölünürse, Türkiye de bölünür. Bu kuru kuruya söylenmiş bir laf değildir. Yaşadığımız süreçtir.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com