Suriye Konusunda Güncel Bir Rapor ve Analiz (II)
1. SURİYE’NİN MUHALİF GURUPLARI
1-Suriye Ulusal Koalisyonu
2-ulusal Çalışma topluluğu
Şu Kişiler tarafından kurulmuştur
-Heysem Elmalih
-Kemal Labwani
-Walid Elbunni
-Marah Albikai
-Katrin Eltelli
-Usame Elmeluhi
Daha sonra bu kişiler Suriye Ulusal Cemiyeti oluşumunu kurmuş ve bu oluşuma
Suriye içinde bulunan kürt partileri temsilcileri hariç (Azadi,Yakiti ,Suriye de PKK’nın Başkanı salah suleyman ) bunlar Suriye yönetimi ile birlikte hareket etmektedirler ,Suriye yönetimi ise bu grupların her türlü ayrılıkçı söylemlerini desteklemekte ve Kürt bayraklarını kaldırmalarını desteklemektedir, yönetim aleyhine slogan atanlara ise hemen ateş açmaktadır.
3-Direnişçi Hareket
74 kişiden oluşan ve Direnişçi Hareketin Ulusal Konsey içinde temsilciliğini üstlenmektedir
4-sayıları 28’i bulan diğer küçük oluşumlar
Suriyenin Dostları Toplantısından birkaç gün önce Toplanan Suriye Ulusal Konseyinden Walid Elbunni Muhalefet ve Ulusal Konsey arasında bir komisyon kurulmasını ve bu komisyonun Suriye Ulusal Konseyi Yürütme Kurulu ve genel sekreterliğinin yeniden yapılandırılmasını hakkında ortak çalışma yürütmesini önerdi ve yaklaşık 3 hafta sonra ulusal konsey tekrar toplanacak ve bunu son bir karara bağlayacaktır.
Kürt Oluşumların Özellikleri :
1-Bağımsız akım (Seküler bir Oluşum)ülkenin bütünlüğünden yanadır.
2- Kürt gençlik hareketi
İkiye ayrılmıştır
· Milliyetçi ve ayrılıkçı
· Direniş hareketi ile beraber ve ülkenin bütünlüğünden yanadır
1. SURİYE TÜRKMEN TARİHİ
Suriye Türkleri, Suriye'de yaşayan Türk topluluğudur. Suriye Türkleri, Selçuklu Sultanı Alparslan'ın Malazgirt Savaşından önce belirli oranlarda Rakka ve Halep bölgesine yerleşmeye başlayan ardından Anadolu'nun fethiyle bölgeye genel anlamda yerleşmeye başlayan Haçlı seferlerine karşı önemle yerleştirilmiş Oğuz boylarıdır.
İslamiyet’in doğuşu ile birlikte tüm Arap yarımadasına hızla yayılan İslam dini, bugünkü Suriye topraklarına Hz. Ömer döneminde girmiştir. İslam’ın Suriye’de yayılması Emevi ve Abbasi’lerin Hilafet döneminde tüm hızıyla devam etmiştir. Türkmenlerin Suriye’ye gelişleri konusunda EL-BELAZİRİ …. Adlı kitabında (H. 107) yılında, Arap ticaret kafilelerinin Şam’a gelişlerinde Marak Türkmenlerine ait hanlarda konakladıklarından bahseder. Bu da Türkmenlerin o tarihten daha önce oralarda bulunduklarına delildir.. 11. Yüzyılda Türklerin İslamiyeti kabul etmesiyle birlikte Suriye’de Türkmenlerin sayısı artmaya başlamıştır. Türkmenlerin bölgeye geniş çaplı yerleşmeleri ise Büyük Selçuklu Devleti’nin Gazneliler’le yaptığı Dandanakan Savaşı sonrası olmuştur. Özellikle Halep, Lazkiye, Trablus şam, Hama, Humus ve Golan Konetera gibi şehirlere yerleşen Türkmenler, 1070 yılında Güney Suriye’yi tamamen ele geçirmiş, böylece, Suriye’de bin yıllık Türk hakimiyeti başlamıştır.
1078 yılında Selçuklu Hükümdarı Sultan Melikşah Suriye Selçuklu Devleti’ni kurma emrini vermiştir. Oğuzların Yıva Boyu, Bayat, Avşar, Beydilli, Döger ve Üçoklar Oymakları, Şam ve Halep şehrine yerleştirilmişlerdir. Bu bölgedeki Türk Boyları 1096 yılında Selahattin Eyyübi komutasındaki Müslümanlarla birleşerek Haçlılara karşı bölgeyi korumuşlardır. Selahattin Eyyubi’nin ölümünden sonra bölgeye bir başka Türk Devleti olan Memluklar hakim olmuştur. Bu dönemde Anadolu’ya hakim olan Anadolu Selçuklu Devleti 1243 yılında Moğollarla yaptığı Kösedağ Savaşı’nı kaybetmesi üzerine Moğol baskısı altında kalmış, Kayseri ve Sivas’ta yaşayan Türkmenler kitleler halinde Suriye’ye göçetmişlerdir.
Özellikle Selçuklu ve Osmanlı döneminde kutsal bölgelere giden Hac kafilelerini korumak amacıyla Türkmenler Hac yolu üzerine yerleştirilmiştir.
Dolayısıyla, tarihsel anlamda bakıldığında, Suriye Türkleri çok büyük görevler üstlenmiştir. birincisi Haçlı ordularına karşı savaşmışlar, İkincisi işgal ve savaşlara rağmen Kutsal hac yolu koruyucuları ve kutsal bölgelere giden yolların savunucuları olmuşlardır.
1516 yılında Mercidabık Savaşı’nda Memlukları yenen Osmanlılar, Suriye topraklarını ele geçirmiştir ve 400 yıllık Osmanlı hakimiyeti başlamıştır..
Osmanlı cihan devletinin yıkılmasından sonra, özellikle Müslüman Türk tebaaya sahip çıkılmamış, milyonlarca insanımız Balkanlar'da, Kafkaslar'da ve Ortadoğu'da hayatını kaybetmiştir. Geriye kalanlar ise ya asimile olmuş ya da zulüm altında yaşamaya mahkum edilmiştir.
Cihan devleti yıkıldıktan sonra yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde Osmanlı Türk Devleti'nin mirası her anlamda reddedilmiş ve bugünkü sınırların dışında kalan Müslüman ve Türk tebaa kendi kaderine terk edilmiştir. Bugün Balkan katliamı ve göçü; Kafkas katliamı ve göçü, Kırım ve Ahıska Türklerinin tehciri ve Revan'da uygulanan katliam; Ortadoğu'da Irak ve Suriye Türklerinin katliamı, ne yazık ki bugün Türk insanı tarafından iyi bilinmemektedir.
30 Ekim 1918 Mondoros mütarekesi sonrası İngiliz ve Fransız işgaline uğramış ve yaklaşık (20) yıl Fransızların manda yönetimi ile yönetilmiş ve bu sürede Fransızlar, Ermeniler ve Nusayriler hâkim olmuştur. Osmanlı devrindeki huzur ve müreffeh hayatın yerini, anarşi ve sefalet almıştır. Osmanlının bu topraklardan çekilmesi ile Suriye Türkmenleri Türkiye'den uzak olmayı ve Fransa işgalini kabullenemeyerek, işgale karşı Türkmen Çeteleri oluşturulmuş ve büyük kahramanlık gösterilmiştir, Halep'te Nüveyran OĞUZ ve silah arkadaşı Kargen Tirken POLAT DİŞŞO, Lazkiya da ise Noraz Sohta Ağa komutasında Türkmen çeteleri oluşturulmuş ve Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün takdirini kazanmış kahramanlardır.
Suriye 17 Nisan 1946 yılında Fransız denetiminde bağımsız bir devlet haline gelmiştir ve Arap milliyetçilerinin iktidar olması ile başlayan Türk düşmanlığı ve asimilasyon, özelikle Baas ve Esad dönemlerinde devletin resmi politikası haline gelmiş ve Suriye Türkmenlerinin Yüzde Altmışı gibi büyük bir kısmı Araplaşmıştır.. Bu ülkede asli unsurlardan biri olan Suriye Türkmenleri azınlık bile kabul edilmemektedirler .
Suriye bu gün boy yapısını koruyan bazı Türkmen boy ve kolları, Beydilli (kadirli, Araplı, Begmişli, Ulaşlı, Karaşıhlı, Güneçbayraktar, Gazlı), Elbeyli (Gavurıllı, Şahveli, Tırıklı, Tavlı, Ferizli, Kara Taşlı, Doğanlı), Barak ( Tabur, Kasımlı, Torun, İsallı, Tiryaki, Gökbakan, Mahmutlu ), Bayat, Bayındırlı, Budak, Karkin, Karamanlı, Sallur , İsabeğli,Karakeçili, Musabeğli, , Avşar, Bayındır, Berilli, Torun, Yörük, Şark Evli, Gızıklı, Boz geyikli Dede, Karakoyunlu., Sincar gibi Türkmen boyları yaşamaktadır. Bu Türkmen boyları ile Anadolu'daki uzantıları olan Türk boyları arasında inançlar, gelenekler ve folklorik pratikler bakımından çok önemli benzerlikler bulunmaktadır.
Suriye'de yaşayan Türkmenler'in nüfusu 2010 verilerine göre 3.500.000 olup nüfusun 1.5 milyonu anadili olan Türkçeyi rahatça kullanmaktadır . 2 Milyonu ise aslını bilmekle birlikte ana dilini unutmuş durumdadır ve çoğunlukla büyük şehirlerde ( Şam, Lazkiye, Halep, Humus, Hama ve Rakka’da) yaşamaktadırlar.
Arap sosyalizmi sebebiyle birçok haktan mahrum bir şekilde yaşamaktadırlar. Kültürlerini dillerini yaşatma çabası içindedirler.
Not:
Suriye Turkmenlerinin durumunu diğer yazımıza konu edecegiz. Bu bolumlerin hazırlanmasında guncel bilgi desteklerini esirgemeyen SURİYE TURKMEN KİTLESİ YETKİLİSİ DOSTLARIMA ozellıkle tesekkur ederim.