content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

08 Nis

Suçlu Cezasını Çekmedikçe

Hayat dediğimiz süreç bize sunulan ömrü acı ya da tatlı yaşamaktır. Bu sürenin ne kadar olduğunu ve nasıl bir yaşam içinde olacağımızı da biz insanlar bilemeyiz. Bildiğimiz tek şey o süreyi huzur ve güzellikler içinde yaşama arzusudur. Yaşamak ise herkesin en doğal hakkıdır. Hiç kimsenin başka birinin yaşam hakkını kısıtlama ve ya rahatsız etme gibi bir hakkı ve lüksü olamaz.

Fakat pek çoğumuzun bu arzusu ya gerçekleşmez, ya da beklediği gibi olmaz. Yaşamak istediğimiz ve güzelliklerle dolu olmasını düşlediğimiz bu hayatı ya kendimiz bozarız ya da birileri tersine çevirir.

Umduklarımız ve beklediklerimiz olmayabilir, başkaları da bozabilir bu güzellikleri. Çünkü bu hayatta insan dediğimiz ama insan olmaktan çok uzakta olan, başkalarının sırtından geçinmeyi meslek edinmiş, ona buna çamur atmayı yiğitlik sanan, birilerinin emrinde köle olan, devlet ve millet mevhumu bilmeyen anlayışlar da mevcuttur.

Diyeceksiniz ki bu insanları bu hale kim getirdi? İşte asıl sorun burada.

Belki çok mutlu olan yoktur ama her şeye rağmen yaşamak en büyük mutluluktur. Her sabah kalktığımız da güneşin yeniden doğduğunu, dünyayı aydınlattığını ve bizi ısıttığını görürüz. Bunu gördükçe mutlulukların en güzelini özleriz. Bunu birilerine söyleyemesek bile en içten duygularımızla paylaşırız ve bu nimetleri bize sunan Allah’a şükrederiz.

Peki, bunu hepimiz yapabiliyor muyuz? Yoksa bunca güzel nimetleri bize sunan yaratıcının bile varlığına ters mi düşüyoruz. Maalesef içimizde bu durumda olan insanların sayısı az değil. Toplum düzenini bozan da bunlardır.

İsteriz ki bu mutluluğu bozan olmasın, her şey hayat dolu, her şey sevgi dolu olsun. İnsanlar tek başlarına yaşamayacağına göre bir arada yaşamak zorundayız. Bir birimizi anlamak zorundayız. Neden kendimizle ve çevremizle barışık olmayalım. Neden hep iyiyi güzeli paylaşmayalım.

Olmuyor maalesef bozuyor sürekli birileri. Ya bir kötü haber duyarız ya da olmaması gereken bir olay yaşarız. Kurduğumuz en güzel hayaller hüsrana dönüverir birden. Nedenini, niçinini ararız sanki bir bataklığa saplanmış gibi çıkış yolu ararız.

Sen kendi adına bozmak istemezsin hiçbir şeyin dengesini, herkesin yaşam hakkına saygı duyarsın, hatta insanların mutluluğu için özveride bile bulunursun. Fakat herkesin aynı şeyi düşünmediği sürece değişen bir şeyin olmadığını görürsün. O zaman isyan etmek gelir içinden. Bozuk düzene, insanlığı bilmeyen insanlara.

Her şeyin en güzelini yaparsın, kadir kıymet bilirsin. Bakarsın ki çok şey senin beklediğin gibi olmaz. Biz insanlara sunulan bunca nimetlerin kıymetini bilmeyenler, işi gücü şer olan insanlar olduğu sürece ve bunlar kendilerine yer bulduğu sürece de dürüst insanların huzuru, mutluluğu bozulacaktır hep.

Çünkü yaşadığımız şu düzende rağbet kötüye, yalancıya ve düzenbazadır. Onlar kendilerini haklı çıkarma yolunu kolay bulurlar, utanma bilmedikleri için her yol mubahtır onlara. Edep, hayâ, onur ve haysiyet dürüst insanların işidir. Dürüst olmanın maliyeti de ağırdır hep nedense.

Toplum kurallarına aykırı insanlar ya kendi kirli emellerini gerçekleştirmek için ve ya kendilerini himaye edenlerin gönlünü hoş etmek için toplum düzenini bozmakta ve kamu vicdanını yaralamak tadırlar. Kazançları nedir, neden yaparlar bu da ayrı bir konudur.

Suç işleyen suçlu cezasını çekmediği sürece bu yakınmalarımız devam edecektir. Gün geçmez ki bu haberleri duymayalım. Kapkaçından tutunda soygununa ve gaspına kadar. Her ağzı açılan, analar ağlamsın askerimiz polisimiz ölmesin der ama sadece sözde kalır.

Sonuçta eğitime bağlarız sorunun kaynağını. Acaba insanı eğiten eğitimcilerimizi mi iyi yetiştirmiyoruz yoksa eğitim sistemimizde mi bir bozukluk var. Bu sorunun cevabını kimden almalıyız? Yetişen nesle iyi şeyler bırakamıyoruz da ondan mı oluyor bunlar. Soruların arkası kesilmiyor ama hepimiz cevap vermekte zorlanıyoruz.

Biz insanlar nerde olursak olalım Allah’ın bize verdiği nimetlerin kıymetini bilip insanca yaşamak istiyoruz.

Kendinde bu özellikleri göremeyenlerin toplum huzurunu bozmamalarını istiyoruz. Bütün çabalara rağmen bu düzeni bozan şer odakları halen içimizde yaşıyorsa ve suç işlemekten çekinmiyorsa onların cezalarını çekmelerini istiyoruz. Kayseri de ki olay bunun bir örneğidir.

Bu insanlar korunmamalı, destek bulmamalı, birinin adamı olmamalı. Her kademedeki insan lanetlemeli bunları ki bir daha bu olaylar yaşanmamalı.

 

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank