Suç İşleme Özgürlüğüne Sahip, Mutlu-Putlu Azınlık
Ülke sorunlarında, milli meselelerde bir araya gelmeyen, devlet ve millet birlik ve bütünlüğü konusunda, ortak değerler konusunda halkın temel sorunları konusunda bir araya gelemeyen partiler ve milletvekilleri ortak çıkarları olunca ortak karara imza atabiliyorlar.
Halk; eski genelkurmay başkanın tutuklanmasını konuşurken yine maaşlarına zam yaptılar. Utanmadan pişkinlikle, alay edercesine.
Vatandaş; 25 yıl çalışacak ancak emekli olabilecek ama iki yıl mecliste bulun, ömür boyu emekli maaşı al aynen milletvekili gibi sosyal haklardan yararlan.
Bunun adı demokrasi. Sevsinler sizin demokrasinizi.
Bakın; mecliste her türlü suç işleme isnadında olan milletvekili var. Dosyalar erteleniyor. Yani onlar dokunulmaz. Suç işleme özgürlüğüne sahipler.
Ya halk, onlar emeklerinin bir kısmına kendilerine diğer kısmını ise akbabalara tahsis etmek zorunda. Yani asalaklara.
Emeksiz emekli maaşı alanlar bunun hakka hukuka vicdana uygun olup olmadığını düşünüyorlar mı?
Düşünmezler. Çünkü emeğin alın terinin ne olduğunu bilmiyorlar. Gaflet dalat içindeler.
Sorsanız kimisi İslamcılık yapar kimi demokratlık taslar. Kimi emekçiyim der. Kimi halkçıyım der.
Derler ama dedikleri dırdırdan öteye geçmez.
Gazete sayfalarında yer alır sonra halk alışır. Yani alıştıra alıştıra halkı uyuştururlar. Halkın tepkisi cambaz bak misali soruşturmalarla davlarla, yada dış politikaya yönlendirilir.
Peki ya aydınlar. Onlara bir kemik yalama alanı tahsis edilir. Bazı kurumlara danışman yönetim kurulu üyesi yaptırılır susuturulur.ir.
Ya gazeteciler onlarda patronlarının talimatına göre hareket ettikleri için sınırlı yüzeysel konuyu gündeme getirirler, o kadar.
Emekli büyükelçiler, meclis başkanları, genel müdürler, Yargıtay-danıştay üyeleri, generaller, son maaşları ile emekli olurlar ve tahsis edilen lojmanlarda ölünceye kadar kalırlar.
Halk bunlarında maması için çalışır. Emeklerinin bölümünü bunların rahat yaşaması için harcar
O da milletin vekili
2 dönem vekilliğin ardından seçimi kazanamayan, iş de bulamayan Alman, temizlikçi oldu: Çalışmak ayıp değil.
Yalnızca 7 ay maaş aldı...
Almanya'da 2 dönem milletvekilliği yaptıktan sonra seçimi kaybeden Lilo Friedrich'in öyküsü, Türk vekilleri "korkutacak" türden 1998-2005 arasında parlamentoda bulunan Friedrich, koltuğu kaybedince, hayatında yeni bir sayfa açtı. Yasaya göre, vekillik yaptığı 7 yıla karşılık 7 maaş aldı. Bu süreçte hayatını nasıl kazanacağını düşündü.
'Ömür boyu vekil olamayız'
56 yaşında olduğu için iş bulması kolay olmadı. Hastanelere, huzurevlerine, modaevlerine, aklına gelen her yere 100'den fazla başvuru yaptı. Ancak sonuç alamadı. Bunun üzerine "temizlikçiliğe" soyundu ve küçük çaplı bir firma kurdu. Eşiyle bizzat temizlik de yapan Friedrich'e göre, "Alın teriyle para kazanmak ayıp değil". Lilo Friedrich, "Vekillik ömür boyu sürecek değil" görüşünü dile getiriyor.
Demokrasi diye yeni bir din icat edildi. Siyasetçilere, iş adamlarına, gazetecilere, yargı mensuplarına özel imtiyazlı yaşama hakkı. Halk kitlelerinden ayrıklaştırılan yeni sınıf var artık.
Hukuk tersyüz edilerek, bu ayrıklaştırılan sınıflara göre kurallar getirildi.
Dinci, halkçı, özgürlükçü aydınlar; sınıf yaratan, belli kesime ayrıcalıklar getiren bu sistemi neden ve niçin savunur anlamak olanaklı değil.
Oysa tarih boyunca insanoğlu eşitsizliklerin giderilmesi için mücadele etmiştir.
Yeni yüzyıl, bu mücadelenin yeni boyutlarını görecek, yaşayacak.
Günün Sözü: Eşitsizliğin olduğu yerde düzensizlik çatışmayı getirir.
