Şu Soğuğun Yaptıklarına Bir Bakın
Soğuklar iyice kendini hissettirmeye başladı. Meteoroloji raporlarına göre önümüzdeki günlerde ve haftalarda havalar daha da soğuyacak. Artık poyraz mı olur, karayel mi, bilinmez, ama rüzgâr daha sert esecek. Ülkemizin bir çok yöresinde kar yağışı, buzlanma ve don görülecek. Hatta, dondurucu ‘Sibirya soğukları’nın gelmesi ihtimali bile var. Evi barkı, sobası, kaloriferi, odunu, kömürü… olanlar için önemli değil soğuklar, ama özellikle açık havada bulunmak, çalışmak zorunda olanları zor günler bekliyor. Askerler, balıkçılar, avcılar, çobanlar, dağcılar, sporcular… ve tabii köprü altında yaşayan evsizler, kimsesizler… soğuğun getirdiği tehlikelerle karşı karşıyalar.
Kış günlerinde, uzun süre soğukta kalmak zorunda olan herkesi etkileyebilecek önemli sağlık sorunlarından biri ‘’soğuk ısırması’’, diğeri de ‘’lokal donma’’lardır. Bunlar, vücudumuzun özellikle el ve ayaklar ile yüzümüzün yanak, burun, kulak gibi soğukla doğrudan temas halinde olan kısımlarında görülen rahatsızlıklardır.
Soğuk ısırması, bu reaksiyonların en hafifidir ve bazılarımızın da başına gelmiş olan bir durumdur. Soğuğa maruz kalan yerde ilk önce acıma ve yanma vardır, daha sonra karıncalanma, iğnelenme ve hissizlik, uyuşukluk ortaya çıkar. Deri beyazdır, ellendiğinde hafif derecede gergin hissedilir, ancak derialtı dokular, sıcak ve yumuşaktır. Uygun önlemler alındığında tamamen düzelen bir tablodur.
Lokal donmalar ise soğuk ısırmasının daha ileri ve tehlikeli şeklidir. Burada, derinin ve/veya derialtı dokuların donması ve hücrelerde hasar oluşumu söz konusudur.
Lokal donmaların yüzeyel olanlarında deri beyaz veya mavimsi bir renkte olup sertleşmiş ve donmuştur, ama derialtı dokularda henüz hasar yoktur.
Derin lokal donmalarda ise deriden başka derialtı dokunun da donması ölümle sonuçlanabilecek kadar ciddi ve acilen tedavisi gereken bir durumun işaretidir. Deri ve derialtı dokusu sertleşmiş ve soğumuştur. Deride lekeler ve kabarcıklar da görülebilir. Daha ağır durumlarda, kangren gelişebilir; derialtı dokusundan başka sinir, tendon, kas ve hatta kemikler bile hasar görebilir.
KİMLER RİSK ALTINDA
Soğuk ısırması ve lokal donmalar her yaştan ve her cinsten insanda görülebilir, ancak yaşlılar, küçük çocuklar, kalp ve dolaşım bozukluğu olanlar, şeker hastaları, alkolikler, beta-bloker sınıfı kalp ve tansiyon ilacı kullananlarda ve sıcak iklimlerde yaşayanlarda risk daha fazladır. Rüzgârlı havalar özellikle tehlikelidir.
Soğuğa maruz kalındığında vücuttan ısı kaybını önlemek için el, ayak, burun, yüz, kulak gibi doğrudan hava ile temas halinde olan derideki kan damarları büzülür. Bu vücut ısısısın korunması için olması gereken normal koruyucu bir mekanizmadır. Ancak, kan akımı ile ısıtılamayan hücreler ve dokular içindeki sıvı donmaya ve buz kristalleri oluşmaya başlar. Bu kristaller hücre içinde sıvıya göre daha fazla yer kaplarlar ve hücrenin yırtılmasına neden olurlar. Donan hücrelerin ani ısıtılması da hücre parçalanmasına neden olur.
Soğuk ayrıca damarları çevreleyen ve plazma denilen kan sıvısının damar dışına geçmesini engelleyen endotel hücrelerine de zarar verir. Plazma kaybı kanın damar içinde pıhtılaşmasına ve dolaşımın daha da yavaşlamasına ve tamamen durmasına neden olur.