STV (Samanyolu TV) Yöneticilerine Sesleniyorum
Samanyolu televizyonunun sayın yöneticileri,
Tanımasam bilmesem geçmişte kimi Türk filmlerinde yapıldığı gibi tamamen kasıtlı olarak tahkirle tahrik diyecektim. Çünkü çok etkili bir kanalın yine çok etkili dizileri oldukça hakikat dışı ve onur kırıcıdır.
Samanyolu televizyonunun dizilerinden söz ediyorum.
Bütün medya gücünüzle bu ülkenin kardeşliğini sağlamaya çalışırken öbür yandan da bir kardeşi (Kürtleri) aşağılık, haydutvari halkmış gibi göstererek kardeşliği sağlayacağınıza inanıyor musunuz? Eğer buna inanıyorsanız inanın çok yanlış düşünüyorsunuz.
Sayın yöneticiler, yönetmenler,
Tek Türkiye ve diğer dizilerinizden sonra yayınlamaya başladığınız Şefkat Tepe adlı diziniz bu ülkede yaşayan 73 milyonun % 30’unu oluşturan biz Kürtlerin tümünü yerin dibine batıran sahne ve repliklerle dolu. Bunu hangi akıl, hangi insaf, hangi bilgi ile hazırladınızı anlamakta güçlük çekiyorum.
Sayın yönetmen,
Dağda PKK’lilerin yanı sıra örgütle alakası olmayan Kürtleri de hiçbir değeri olmayan cani, cahil, “soysuz” gösterirken güvenlik güçlerini şefkatin zirvesinde, insanlık ailesinin numuneleri gibi göstermenizi hangi hak ve hakikat anlayışıyla bağdaştırdığınızı gerçekten çok merak ediyorum.
Doğru, PKK kimi zaman mayınlarla yurttaşlarımızı öldürdü. Ama şu anda yargı aşamasında olan ve dinlemeye takılan o “mayınlar bizim komutanım” diyen komutanın mayınlarını da mı PKK yerleştirdi?
Sayın yöneticiler,
Kızımız Serap PKK taraftarlarının otobüsü yakması neticesinde genç yaşta feci bir şekilde öldüğünü biliyoruz ve yüreğimiz beraberinde yandı. Ama Van’lı Nuro’yu bizim güvenlik güçlerimiz 50 metre mesafede öldürmediler mi? Nuro’ya da aynı şekilde yüreklerimiz yandı mı?
Askerleri çeşitli tarihlerde pusu kurarak vuranlar PKK’lilerdi kabul. Ama 12 yaşındaki Uğur KAYMAZ’a birkaç metre mesafede 13 kurşun saydıranlar da mı PKK’lilerdi? Yoksa bu cinayeti işleyenler sizce “vatanı koruma görevini” mi yerine getirdiler?
Vatandaşlarımızı yollarını keserek PKK öldürdü, ama Allah aşkına 4000 (dörtbin) köyün büyük bir kısmını yakanlar çok mu iyi iş yaptılar?
PKK’nin korucuları (yaptıkları işi tasvip etmesek de) ağaca asmalarını tabi ki kabul etmiyoruz, ama lütfen söyler misiniz evinden alınıp götürüldükten sonra cesetleri derelerde, bayırlarda bulunan Kürtleri öldüren JİTEM’imizin eylemlerinin kabul edilir hiçbir tarafı var mı?
Kaldı ki JİTEM denilen belanın üzerine en çok sizin gittiğini de görüyoruz ve takdir ediyruz.
Büyükşehirlerde bombalı eylemleri PKK yaptı ve üstlendi. Allah aşkınıza ömrünün başında tek “suçu” fakir ve koyun güden biri olan Lice’li Ceylan’ı PKK mı öldürdü?
Peşinen kabul ediyoruz ki PKK 26 yıldır –kimi zaman eylemsizlik kararı almakla beraber- silahlı bir örgüttür ve bunun için de çatışma ve diğer tür eylemlerle çok insanın ölümüne yol açtı;
Peki, faili meçhul binlerce insanın öldürülmesini kime fatura edeceğiz?
Uyuşturucu bağımlısı olarak gösterdiğiniz kimi PKK’lılar kötü de uyuşturucu trafiğini en yoğun şekilde kendi araçlarıyla sağlayan bazı güvenlik güçleri çok mu iyi?
Bu örnekleri sayfalar değil, ciltler dolusu çoğaltabiliriz.
Çünkü bu bölgede biz yaşıyoruz ve nelerin olup bittiğinin en canlı tanıklarıyız. Hala uykudan fırlayıp başımızı iki elimizin arasına alıp sabahladığımız geceler var. Yaramız taptaze, kan kaybından ölmüyorsak umutları kana dönüştürmemizdendir.
Bütün bunlara rağmen bu dizilerin ülkenin kardeşliğine, birlik ve beraberliğine, aydınlık ve özgür yarınlarına katacağı bir şeyin olmadığına inanan biri olarak soruyorum:
Sayın STV sorumluları,
Bu dizilerin senaristleri, yönetmenleri sizlerin ERGENEKON, demokrasi, darbeler konusunda verdiğiniz takdire şayan mücadelenizi en derinden baltaladığını nasıl görmüyorsunuz?
Bir yandan ülkenin refah ve özgürlük mücadelesinde en önemli rolü üstlenirken, öbür yandan bu dizilerle bütün yaptıklarınızı küle çevirdiğinizi nasıl görmüyorsunuz?
Eğer bu minvalde yayınladığınız ilk dizi olsaydı sizleri bu dehşet senaryodan (mazeret olmasa da) habersiz kabul edebilirdik. Ama bu üçüncü veya dördüncü dizide de kardeşliği ağır yaralılıktan sonra öldüren senaryoları gördükten sonra bütün samimiyetimle ifade ediyorum ki anlamakta, anlamlandırmakta güçlük çekiyorum. Hatta hiç anlamıyorum.
Sayın yöneticiler,
Sizlerden daha yapıcı, kardeşliğimizi essahlaştırıcı diziler beklemek en tabii hakkımız. Sizlerden sahip olduğunuz ortak değerlerimiz adına bu dizileri derhal yayından kaldırmanızı istirham ediyorum.
Yoksa bir yandan ülkenin esenliğine büyük katkılar sunarken diğer taraftan kardeşliğimizi ciddi bir şekilde yaralamayı da üstlenmiş olmanızın dayanılmaz çelişkisini ortaya koyduğunuzu bilmenizi istiyorum.
Sayın yöneticiler,
Unutmayın ki;
Bu ülkede eğer Kürtler dizilerde gösterdiğiniz türden acayip varlıklar ise o da bu ülkenin ve yönetiminin “vatandaşlarını eğitimsiz ve bilinçsiz bırakmalarından dolayı” kendi ayıbıdır.
Bu ayıpla nasıl yaşanılacağını da takdirlerinize sunuyorum.
HOCAM dorusu biz türküz ama bu film ve diziler bizi yanlıs yönledriyordu ama tanıyıca inanmıyruz artık. selamlar. salih can
Aralık 22nd, 2010 at 17:41bu proğramlra çok dikkat etmek lazım yoksa düşmanlık hergunddaha da artacak kaybedende herkes olur.
Aralık 25th, 2010 at 16:11