Söyle Bir Film Çeksek!
İzmir’in tarihi var mı? Var.
Coğrafyası etkili mi? Büyüleyici.
Kültürel değerleri? Yeni bulguyla 8 bin 500 yıllık.
İnsan dokusu?
Akdeniz’in, Ege’nin hatta Avrasya’nın farklı toplumu.
Baş aktörleri?
Her gün karşınızda. TV’de, gazetelerde.
Aktörleri?
İstemediğiniz kadar.
Neden film çekmiyoruz?
(????)
* *
Uçuk, kaçık gelebilir ama bugüne kadar dillenmemiş öneridir.
Ünlü Tarihçi Herodot’un “ Gök kubbe altındaki en güzel iklimli yer” dediği İzmir’in tanıtım filmi.
Şöyle programlayalım:
Senaryosu ulusal, uluslar arası yarışmayla yazılsa…
Vali, “Herkes oynayacak” ivmesini verse, başta kendi soyunsa…
Belediye Başkanları, “Olur mu, olmaz mı? Rolüm iyi mi, kötü mü?” tartışmasına girmeden, hazır olduklarını bildirse…
Polis müdürü, defterdarı, eğitimcisi, sağlıkçısı, rektörleri, hocaları, oda başkanları, tüccarı, esnafı, emeklisi, öğrencisi biçilen role bürünse…
İzmir’in güzelliği tescilli bayanları, kızları eşlik etse…
Nasıl olur?
* *
Bu tanıtım filmi, bugüne kadar yerküre üzerinde çekilmiş ilk ve tek film olur.
İzmir’in adını yedi kıtaya duyurur.
Çekimlere başlanınca;
İzmir, köşe yazarlarına sürekli konu…
Toplumbilimcilere model…
Sosyologlara tez…
Ötesinde, ilginç örnek oluruz.
* *
Yaşam; nasılsa bir film.
Her gün onu oynuyoruz.
Severek-sevmeden, isteyerek-istemeden…
İnanarak, inanmadan…
Bir şekilde hepimiz sahnedeyiz.
* *
İzmir ne yapsa da dünyaya kendini tanıtsa arayışındayız.
Bir kez daha… Öneri uçuk, absürt gelebilir.
Denemeye değmez mi?
Zor değil… Sadece düşünün.
Aklınıza yattıysa kendinizi kurgulayın…
“Benim rolüm n’olur” diye.
* *
Kentin yönetimi, yaşayanları herkes filmde oynasın ki…
“İzmir birlik olamaz” uğultusundaki baykuşların…
Ağzına da kapak olsun!