Mesele günümüzdeki gibi sorumsuz düz kontak vatandaş olup bugüne kadar seçtikleri sevk ve idareciler gibi devleti ve insanları hem içte hem de dış dünyada güç durumda bırakmak değil.
Mesele sorumluluk bilinciyle yetişmiş vatandaşların seçecekleri sevk ve idarecilerle Türkiye Cumhuriyeti devletini ve insanlarını hem içte hem de dış dünyada parmakla gösterilir duruma getirmektir.

Şairimizin “Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır ”dediği gibi. Sorumluluk bilinciyle yetişmiş vatandaş olmak demek, öncelikle kendine ve devletine sahip çıkmak demektir.

Evet, saygıdeğer okurlar, sorumsuz vatandaşların oluşturduğu sahipsiz vatanın batması haktır, sorumlu vatandaş olarak sen, ben, biz siz ve onlar sahip çıkarsak bu vatan asla batmayacaktır.

Devletimiz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Türk milleti olarak daha çok demokrasi, özgürlük ve insan hakları istiyoruz diye bas bas bağırarak Devletimizin bu niteliklerinin devamından yana olduğumuzu hem kendi içimizde, hem de bütün dünya devletlerine karşı gerek sorumluluk bilinciyle yetişmiş vatandaşlar, gerekse sorumsuz yetişerek yaşamlarını öylece idame ettiren vatandaşlar olarak hep birlikte yıllardır öylesine haykırıyoruz.

Ama sorumsuz yetiştikleri ve yetiştirildikleri için kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen sorumsuz düz kontak vatandaşların sayıları sorumluluk bilinciyle yetişen ve yetiştirilen vatandaşlara oranla her geçen gün azalacağı yerde artarak çoğaldığı için sorumlu vatandaşların ne sesleri nede güçleri sorumluluk sahibi sevk ve idarecileri işbaşına getirmeye yetmemektedir.

Ortak amacımız Türkiye Cumhuriyeti devleti ve İnsanları olarak top yekûn refah ve kalkınmak olursa, akıl sahibi bütün insanlara düşen asli görev, sorumluluk bilinciyle donatılmış vatandaşların yetişmesine ve yetiştirilmesine katkı yapmamızdır.

Türk milleti olarak hepimizce malum olduğu üzere, Devlet kurum ve kuruluşlarıyla vardır ve bir bütündür. Devletin Kurum ve kuruluşlarının yıpranması bizlerin devletimize olan güvenini sarsar ve bundan devletimizle birlikte geçmişten günümüze o ve halen olduğu gibi millet olarak yine biz zarar gördük ve görmeye devam ediyoruz.

Devletimizin zaafa uğramasından kimlerin yararlandığı ve yaralanmaya çalışacağı hepimizce malumdur. Bu nedenle devleti devlet yapan bu yüce milletin her ferdi sorumluluk duygusuyla yetişip devletine ve milletine faydalı olmak durumundadır.

Bugün birer sorumlu vatandaş olarak devlet kurumlarına güven duymazsak, sorumlu vatandaşlık görevimizi yerine getirmezsek ülkemizin huzurlu insanımızın güvenli geleceğinden söz edemeyeceğimiz gibi bu konuda hiç birimizin ileri geri konuşma hakkı olmaz ve olmamalı.

Bizler sorumlu vatandaşlar olarak hem kendimize hem de devletimize karşı görevlerimizi kurallar çerçevesinde yerine getirdiğimiz sürece, devletimiz ve bütün kurumları güvenilirlik kazanır.

Devlet çarkı bugün olduğu gibi adamına göre değil, bütün sorumlu vatandaşlar için adaletli bir şekilde dönmeye devam eder.

Evet, saygıdeğer okurlar, Buraya kadar sorumlu vatandaşların kurum ve kuruluşlarıyla hem kendi, hem de dünya devletleri ve insanlarına güven veren sorumluluk sahibi vatandaşların oluşturduğu özlediğimiz güçlü ve adil Türkiye Cumhuriyeti devletinden söz ettik.

Bu düşüncelere sorumluluk sahibi bütün vatandaşların destek vereceğinden zerre kadar kuşkumuz yok. Ancak başta ifade ettiğim gibi, sorumlu vatandaş olmak demek, kendine ve devletine sahip çıkmak demektir.

Bugün ülke ve insanlar olarak çektiğimiz sıkıntının temelinde kendimize olan güvensizliğin yattığını kabul etmemiz ve bu nedenle sorumlu vatandaş olmak için azami gayreti göstermemiz gerekmektedir.

Buna dünden daha fazla bugün hem de acilen ihtiyacımız var. Sorumlu vatandaş olma bilinci, kişinin vatandaşlık haklarının ve sorumluluklarını farkında olarak hayatına devam etmesi demektir.

Toplumsal yaşamda insanlar, kendi duygu ve düşüncelerine göre bir takım gurupların üyesidirler. Doğal olarak her toplumsal gurubun mensubu bulunan üyelerine karşı olduğu gibi, her sorumluluk sahibi üyenin de gurubuna karşı görev ve sorumlulukları vardır.

Her insan, insani haklarını bilen, demokrasi ilkelerini benimsemiş, bilgili ve iyi bir vatandaş olarak yetişmekte yükümlüdür. Ama üzülerek ifade etmek gerekirse sorumluluk bilinciyle yetişmiş vatandaşımızın yok denecek kadar az olduğu için sıkıntı çekmekteyiz.

Ülke ve insanlar olarak, bugüne kadar ve halen sorumsuz vatandaşların seçtikleri sevk ve idarecilerin basiretsizlikleri yüzünden çektiğimiz ve çekmeye devam ettiğimiz sıkıntılardan bir an evvel kurtulmanın tez elden huzura ve güven ortamına kavuşmanın yolu, sorumlu vatandaşların sayılarının çığ gibi çoğalmasıyla mümkün olacaktır.

Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin ve milletimizin sağlıklı ve huzurlu bir şekilde dimdik ayakta durarak varlığını ilelebet sürdürmesini istiyorsak, buna Türk milleti olarak inanmışsak seni beni bir tarafa bırakıp bir yumruk halinde birbirimize sıkı sıkıya sarılarak, sorumluluk duygusuyla yetişmiş vatandaşlarımızın, sorumsuz düz kontak vatandaşlara oranla sayılarının artarak çoğalmasına ne pahasına olursa olsun destek verelim diyor, saygılar sunuyorum.

Mesele günümüzdeki gibi sorumsuz düz kontak vatandaş olup bugüne kadar seçtikleri sevk ve idareciler gibi devleti ve insanları hem içte hem de dış dünyada güç durumda bırakmak değil.

Mesele sorumluluk bilinciyle yetişmiş vatandaşların seçecekleri sevk ve idarecilerle Türkiye Cumhuriyeti devletini ve insanlarını hem içte hem de dış dünyada parmakla gösterilir duruma getirmektir.

Şairimizin “Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır ”dediği gibi. Sorumluluk bilinciyle yetişmiş vatandaş olmak demek, öncelikle kendine ve devletine sahip çıkmak demektir.

Evet, saygıdeğer okurlar, sorumsuz vatandaşların oluşturduğu sahipsiz vatanın batması haktır, sorumlu vatandaş olarak sen, ben, biz siz ve onlar sahip çıkarsak bu vatan asla batmayacaktır.

Devletimiz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Türk milleti olarak daha çok demokrasi, özgürlük ve insan hakları istiyoruz diye bas bas bağırarak Devletimizin bu niteliklerinin devamından yana olduğumuzu hem kendi içimizde, hem de bütün dünya devletlerine karşı gerek sorumluluk bilinciyle yetişmiş vatandaşlar, gerekse sorumsuz yetişerek yaşamlarını öylece idame ettiren vatandaşlar olarak hep birlikte yıllardır öylesine haykırıyoruz.

Ama sorumsuz yetiştikleri ve yetiştirildikleri için kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen sorumsuz düz kontak vatandaşların sayıları sorumluluk bilinciyle yetişen ve yetiştirilen vatandaşlara oranla her geçen gün azalacağı yerde artarak çoğaldığı için sorumlu vatandaşların ne sesleri nede güçleri sorumluluk sahibi sevk ve idarecileri işbaşına getirmeye yetmemektedir.

Ortak amacımız Türkiye Cumhuriyeti devleti ve İnsanları olarak top yekûn refah ve kalkınmak olursa, akıl sahibi bütün insanlara düşen asli görev, sorumluluk bilinciyle donatılmış vatandaşların yetişmesine ve yetiştirilmesine katkı yapmamızdır.

Türk milleti olarak hepimizce malum olduğu üzere, Devlet kurum ve kuruluşlarıyla vardır ve bir bütündür. Devletin Kurum ve kuruluşlarının yıpranması bizlerin devletimize olan güvenini sarsar ve bundan devletimizle birlikte geçmişten günümüze o ve halen olduğu gibi millet olarak yine biz zarar gördük ve görmeye devam ediyoruz.

Devletimizin zaafa uğramasından kimlerin yararlandığı ve yaralanmaya çalışacağı hepimizce malumdur. Bu nedenle devleti devlet yapan bu yüce milletin her ferdi sorumluluk duygusuyla yetişip devletine ve milletine faydalı olmak durumundadır.

Bugün birer sorumlu vatandaş olarak devlet kurumlarına güven duymazsak, sorumlu vatandaşlık görevimizi yerine getirmezsek ülkemizin huzurlu insanımızın güvenli geleceğinden söz edemeyeceğimiz gibi bu konuda hiç birimizin ileri geri konuşma hakkı olmaz ve olmamalı.

Bizler sorumlu vatandaşlar olarak hem kendimize hem de devletimize karşı görevlerimizi kurallar çerçevesinde yerine getirdiğimiz sürece, devletimiz ve bütün kurumları güvenilirlik kazanır.

Devlet çarkı bugün olduğu gibi adamına göre değil, bütün sorumlu vatandaşlar için adaletli bir şekilde dönmeye devam eder.

Evet, saygıdeğer okurlar, Buraya kadar sorumlu vatandaşların kurum ve kuruluşlarıyla hem kendi, hem de dünya devletleri ve insanlarına güven veren sorumluluk sahibi vatandaşların oluşturduğu özlediğimiz güçlü ve adil Türkiye Cumhuriyeti devletinden söz ettik.

Bu düşüncelere sorumluluk sahibi bütün vatandaşların destek vereceğinden zerre kadar kuşkumuz yok. Ancak başta ifade ettiğim gibi, sorumlu vatandaş olmak demek, kendine ve devletine sahip çıkmak demektir.

Bugün ülke ve insanlar olarak çektiğimiz sıkıntının temelinde kendimize olan güvensizliğin yattığını kabul etmemiz ve bu nedenle sorumlu vatandaş olmak için azami gayreti göstermemiz gerekmektedir.

Buna dünden daha fazla bugün hem de acilen ihtiyacımız var. Sorumlu vatandaş olma bilinci, kişinin vatandaşlık haklarının ve sorumluluklarını farkında olarak hayatına devam etmesi demektir.

Toplumsal yaşamda insanlar, kendi duygu ve düşüncelerine göre bir takım gurupların üyesidirler. Doğal olarak her toplumsal gurubun mensubu bulunan üyelerine karşı olduğu gibi, her sorumluluk sahibi üyenin de gurubuna karşı görev ve sorumlulukları vardır.

Her insan, insani haklarını bilen, demokrasi ilkelerini benimsemiş, bilgili ve iyi bir vatandaş olarak yetişmekte yükümlüdür. Ama üzülerek ifade etmek gerekirse sorumluluk bilinciyle yetişmiş vatandaşımızın yok denecek kadar az olduğu için sıkıntı çekmekteyiz.

Ülke ve insanlar olarak, bugüne kadar ve halen sorumsuz vatandaşların seçtikleri sevk ve idarecilerin basiretsizlikleri yüzünden çektiğimiz ve çekmeye devam ettiğimiz sıkıntılardan bir an evvel kurtulmanın tez elden huzura ve güven ortamına kavuşmanın yolu, sorumlu vatandaşların sayılarının çığ gibi çoğalmasıyla mümkün olacaktır.

Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin ve milletimizin sağlıklı ve huzurlu bir şekilde dimdik ayakta durarak varlığını ilelebet sürdürmesini istiyorsak, buna Türk milleti olarak inanmışsak seni beni bir tarafa bırakıp bir yumruk halinde birbirimize sıkı sıkıya sarılarak, sorumluluk duygusuyla yetişmiş vatandaşlarımızın, sorumsuz düz kontak vatandaşlara oranla sayılarının artarak çoğalmasına ne pahasına olursa olsun destek verelim diyor, saygılar sunuyorum.