content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

19 Tem

Sorgulamak

On yıldır, antiemperyalist ve Kemalist yazılar yazarım.
Aldığım eleştiriler hep Amerika üzerine olmuştur.

Önceleri, siz Amerika’dan başka bir şey bilmez misiniz, Amerika şöyle yaptı, böyle yaptı. Amerika aşağı, Amerika yukarı yazıyorsunuz. Şeklindeydi.

Daha sonraları, Amerika’nın da her işin içinde olduğu yavaş yavaş anlaşıldıkça, bu kez eleştiriler, “evet Amerika var ama her şeyi de Amerika’ya bağlamamak lazım” şekline dönüştü.

Amerika’nın Türkiye’deki varlığı anlaşıldıkça, ayrışma da hızlandı.

Okurlarımızla ve karşılaştığımız aydınlar ile yaptığımız sohbetlerde, biz de bir şeyi daha iyi anladık.

Amerika ülkenin içine öyle bir girmiş ki, biz bile yeterince bilincine varamamışımız sonucu çıktı.

Bunu, Amerika’nın yatak odalarımıza girmesinden sonra, ancak anlayabildik.

Bırakınız siyasetin içindeki Amerika’yı, Amerika yatak odanızın içinde…

Bilgisayarınızın içine girmiş.
Devletteki sicil dosyalarının içine girmiş.
Derneklerin içine girmiş.
Partilerin içine girmiş.
Girmiş Allah girmiş.
Batı ile bütünleşmiş düşünce tarzında, kişi iyi niyetli ve yurtsever bile olsa, Amerika’yı en yakın tehdit olarak algılamada zorlanmakta…
Evet, emperyalizm var ama bize karışmaz.
Böyle bir şey olabilir mi?
Emperyalizm, ülkelerin iç işlerine karışmasa, ona emperyalizm denebilir mi?
Emperyalizm ile stratejik ortaklık olmaz. Emperyalizme bağlılık olur.

İnönü’nün ifadesi ile söylersek; “büyük devlet ile birlikte olmak, ayı ile aynı yatakta olmaktır.” Demişti.

İşte ayı ile yattığımız o yataktan, bir türlü başımızı kaldırıp etrafımıza bakamıyoruz.

Amerika’yı gazeteye veya haber programlarına bakınca nasıl görürsünüz?

Sabah gazetenizi açarsınız, bir haber.
Etilerde, 26 Mayıs’ta sekiz kişinin yaralanması ile sonuçlanan olayda, İran Hizbullah’ının bu işi yaptığını yazılıdır. Gazetenin bu işi Hizbullah’ın yaptığını nasıl anladığı sorusunu, kendi kendinize sorarsanız, Amerika ve İsrail’i görürsünüz.
Eğer bu sorgulamayı yapmadan okur geçerseniz, aklınıza İran’daki yönetim gelir. Başlarsınız dini yönetimin getirdiği kötü düşünceleri aklınıza. Böyle düşündüğünüzde, CIA ve MOSAD işlerini başarmış demektir.
Her gün veya gün aşırı, CIA ve MOSAD’ın Türk aydınını yönlendirmeye çalışan haberleri ile karşılaşmanız mümkündür.

Ama şöyle düşünerek haberleri okursanız; acaba emperyalizm bu gün bizi nereden vuracak, bu haber kime hizmet etmek için böyle verilmiş, ya da böyle yorumlanış diye…

Sorgulayarak bakarsanız, muhakkak ilk gördüğünüzden farklı düşünmeye başlarsınız.

Haberleri sorgulamadan izlemek veya okumak, zokayı yutmak demektir.

Haber kendi içinde, ideolojisini size zerk eder.

Deprem oldu, sel geldi gibi haberlerin dışında, ideolojisiz haber olmaz.

Haber, başlı başına haber değildir. Amaçsız haber de olmaz.
Hele hele ideolojisi olmayan yorum hiç olmaz.

En çok benim bir ideolojim yok diye söze başlayandan korkmak gerekir.
Örnek, iç savaşın içinde şehit olan 13 askerimizin ölümünden, Türk Ordusunu sorumlu tutan, Ordunun bu ölümler içinde kastını arayan tüm yorumlar, CIA ile birlikte Türk Ordusu ile savaşmak demektir.

İyi niyetli ve yurtsever aydınımız için şunu söylemek mümkün. Atlantik ötesi medyadan yediğimiz propaganda ve kışkırtma öyle bir şekilde beynimize baskı yapıyor ki, düşman ile dost karışıyor.

Sorgulama yapmamak, saldırana teslim olmaktır.
18.7.2011, bulentesinoglu@gmail.com

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank