Sonunda Şeyhimi Uçurmayı Başardım!
BİLİMSEL bir araştırmaya göre bir insan hayatı boyunca ortalama 789 Milyar kez nefes alıp verirmiş. Bu sonuca ulaşmak için nasıl bir deney ya da hesaplama yaptılar gerçekten merak ediyorum. Ama merak ettiğim bir başka konu daha var...
Beynimizi işler kılmak için,aldığımız her nefesin hakkını ne kadar veriyoruz? Öyle ya nefes ile alınan oksijen olmazsa, beynimizde tıkır,tıkır çalışamaz...
Şimdi gelelim, beynimizi kullandırmayan kene sürülerini ifşa etme faslına,
Hepimiz biliriz ki, bu Dünya aslında geçici bir oyun sahnesi...Neden mi bu kadar kesin ve net konuşuyorum, çünkü öyle olmasaydı bu Dünya, Kanuni Sultan Süleyman'a bile kalırdı ve şimdi biz onun emri altında olurduk...
Demek ki bu Dünya'nın da bir sonu var. Ve her sondan sonra bir başlangıcı...
Ama yine de şükürler olsun, biz insanların önüne iki tane alternatif başlangıç konmuş...
Birisi CENNET, diğeri de CEHENNEM!
Yaşamın esnasında verdiğin kararlar gideceğin yolu belirleyecek!
Aman sakın kararsız kalma...Yol belli...Hatta seni koruması altına alacak kişilerde...
Şimdi sana soruyorum...
Cennet'e gerçekten gitmek istiyor musun? Bak arsan bile hazır!
Cevabın evet ise şimdi beni iyi dinle!
Allah'a teslim olmanın yolu, önce Şeyhinin eteğini öpmekten geçer... Yüce Şeyhin öyle söylüyor...Şeyhinin elini eteğini öpeceksin, ona koşulsuz teslim olacaksın önce... Onu her gördüğünde ağlayacaksın, ''Bu ne güzel bir Allah dostudur, yarabbi! Kurban olurum ben buna'' diyeceksin. Onu gözünde ilk başta liderleştirip daha sonra da ilahlaştıracaksın...
Ne derse yapacaksın! Onun dost dediklerini dost, düşman dediklerini düşman belleyeceksin...
Ona benzemeye çalışacaksın... Çünkü dediğine göre eğer ona benzersen, bu işin sevabı daha çokmuş ve Cennete gitme yolu kesinleşirmiş...
Sorgulamak mı?
Haşa! Asla sorgulamayacaksın... ''Yahu ben neden bu şebeğin arkasında hayatımı bir hiç uğruna heba ettim?''demeyeceksin... Çarpar vallaha... Ondan sonra ağzın burnun kaymış şekilde dolanırsın ortada... Onun gibi giyineceksin... Onun gibi konuşacak... Onun gibi yemek yiyecek...Onun gibi sevişeceksin... Kafanda ondan başkası olmayacak... Hayatta karşılaştığın her türlü soru işaretini ona soracaksın... Cevabını alacak ve rahatlayacaksın...
Ve sonra diyeceksin ki, EY! YÜCE RABBİM! BANA ŞEYHİMİN AKLINI BAĞIŞLADIĞIN İÇİN SANA ŞÜKÜRLER OLSUN! O OLMASA BEN NASIL DOĞRU YOLU BULURDUM!
Tabi ya... Çünkü Allah (haşa!)adil değil, sana beyin vermezken, şeyhine misliyle vermiş...
O yüzden sus ve saygı göster ve onu uçurmaya devam et! Ne de olsa ''Ben bilmem, BEYİM bilir...'' mantığı sizin tarikatta da halen popüler...
Bu arada dikkat et! Ahiret zamanı, melekler yanına geldiğinde, ''Aklını kullanarak, bu dünya'nın huzuru için ne yaptın?'' diye sorduklarında, kefeninin cebine eklediğin kopya kağıtlarıyla, Şeyhinin cevabını da yanına almayı unutma...
İhtiyacın olacak!