Sonuçların Tahlili…
Seçimler geçti, gitti. Sonuçlar, (dilerim CHP-MHP-HDP kendilerine verilen mesajları iyi değerlendirirler). Ülkemizi; demokrasiye, huzura ve istikrara kavuşturabilecek bir ortamı doğurdu. AKP; Meclis'teki
çoğunluğu, her istediğini yapma, baskı, zulüm ve haksızlıkları sürdürme imkanını kaybetti.
1- Seçimin en büyük mağlubu, Cumhurbaşkanı'dır. Zira, halkın yüzde 60'ı kendisini tasvip etmediğini deklare etmiştir. Aslında; demokratik bir tavırla, istifa etmesi gerekir. Bundan sonra; karizması çizilmiş, gücü büyük ölçüde gitmiştir. Tek adam olma hayali suya düşmüştür. Oyları; yüzde 52'den, yüzde 41'e inmiştir.
Eskisi gibi her istediğini yapması, herkese baskı kurması, kanunsuz emirlerini uygulatması, mümkün olmayacaktır. Kaldı ki; koltuk dostları ve çıkarcılar, kısa bir sürede etrafından kaçacaklar, yeni efendiler arayacaklardır. Her zaman olduğu gibi; yapılmış tüm hukuksuzluk, yolsuzluk ve haksızlıkları da onlar ihbar edeceklerdir.
Dış dünyada da (ülkem adına üzülerek belirtiyorum) muhatap bulamayacak, itibar görmeyecektir.
2- Seçim mücadelesi eşit şartlarda olmamıştır. AKP, kamunun bütün kaynaklarını, araçlarını ve (kaymakamı, valisi, emniyeti, eğitim kurumları dahil) personelini kullanmıştır. Her türlü baskıyı ve engellemeyi uygulamıştır. Emniyet teşkilatını amaçları doğrultusunda istismar etmiştir. Medyada, monopol kurmuştur.
Buna rağmen; çoğunluğu kaybetmişlerdir. Niçin? Halka, hiçbir şey vaad etmedikleri, sadece ve sadece tek adam sistemini savundukları için. Ve de, sırtlarında yolsuzluk, haksızlık, zulüm, hukuksuzluk vs. ile dolu bir kambur olduğu için.
Başbakan; hayal kırıklığı doğurmuş; Cumhurbaşkanı'nın (bağıran, çağıran devamlı tehdit ve hakaretler savuran) kötü bir kopyası olmuştur.
3- Halkımızın katılımı ve sandıklara sahip çıkması, takdire şayandır. Ne yazık ki, iptal oyları, çok yüksek olmuştur. Özellikle bağımsız adaylara yazık olmuştur.
4- MHP, millletvekili sayısını artırsa da, ciddi bir oy artışı sağlayamamıştır. (Şüphesiz, ittifakı içine alsa idi en az 20 fazlası olabilirdi.)
Şimdi; ciddi biçimde düşünmesi gerekmektedir. İktidar sorumluluğundan kaçar, muhalefet olmanın rahatlığını seçerse, bir dahaki seçimde çok ciddi kayba uğrayacaktır. Tabanının güvenini kaybedecektir.
5- CHP, mevcut durumunu ancak koruyabilmiştir. Zira, HDP'ye ciddi oy kaçışları yaşamıştır. Ortaya koyduğu ciddi projelerin karşılığını görememiştir.
6- En büyük sıçramayı HDP yapmıştır. AKP ve CHP'den ciddi oy kaymaları yaşanmıştır. Cumhurbaşkanı'nın hatalı davranışlarının meyvesini toplamıştır.
Kendilerinin de ifade ettiği gibi, bu oyların büyük bölümü emanettir. Bu açıdan; huzuru bozacak, terörle işbirliği anlamına gelecek davranışlardan sakınmalıdır.
7- Peki, bundan sonra yapılması gereken nedir? Şahsi inancım; CHP-MHP kosalisyonunun kurulması, HDP'nin dışarıdan destek vermesidir.
a) Çok detaylı bir koalisyon protokolü hazırlanmalıdır. Mevcut enkaz tablosu için bir resterasyon dönemine geçilmelidir.
b) Hukuk, yargı, anayasa, ekonomi, enerji,tarım, sanayi, madencilik, bütçe, vergi, çevre, eğitim, seçim sistemi vb. konularda detaylı reformlar gerçekleştirilmelidir. Ülkede; fikir, ifade, teşebbüs ve inanç hürriyetleri ortamı ile can, mal, namus güvenlikleri ortamı tekrar sağlanmalıdır.
C) Mağdur ve mazlumların tümünün hakları iade edilmelidir.
d) Cumhurbaşkanı'nın, illegal olarak kullandığı yetkiler, disiplin altına alınmalıdır. Örtülü ödenek, Cumhurbaşkanlığı bütçesi, köşkler, saraylar, uçaklar, helikopretler, sayısız lüks araçlar, koruma orduları, binlerce çalışan vb. israf ve saltanat araçları normale indirilmelidir.
e) Tek adamın emrine girmiş olan tüm kurumlar (mülki idare, maliye, emniyet, RTÜK, TRT, AA, Basın İlan Kurumu, TPAO, TKİ, BDDK, TMSF, HSYK, MİT, THY, TCDD, SGK, EPDK, Diyanet, kamu bankaları, Türk Telekom, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Özelleştirme İdaresi, İktisadi Kamu Teşkülleri, Sağlık Bakanlığı vs. vs.) rehabilite edilmeli; ehil insanların yönetimine verilmelidir.
f) Havuz medyası başta olmak üzere, tüm yandaşların hortumları, kesilmelidir.
g) 17-25 Aralık rezaletleri, özelleştirme ve ihale yolsuzlukları, yandaşlarına peşkeş çekilen ve tahsil edilmeyen banka kredileri, TURGEV, Deniz Feneri, Selâm Tevhid, arazi yağma ve rantları, kaçakçılıklar vb. çok sayıda dosya, tekrar açılmalıdır. Suçlular için; yüce divan ve yargı yollarına gidilmelidir.
h) Dış politika ciddiyete kavuşturulmalıdır. Mülteci konusuna çözüm bulunmalıdır.
i) İç istikrar ve itibarın tesisi için tedbirler alınmalıdır. Provakasyonlara geçit verilmemelidir.
j) KPSS dışı tayinler, VIP tayinler, torpil tayinleri iptal edilmelidir.
k) Tüm israf kapıları kapatılmalıdır.
Görülüyor ki, yapılacak çok iş vardır. Özellikle, CHP ve MHP'ye önemli görevler düşmektedir.
Başarı için çok gayret şarttır. Ancak, imkansız değildir. Bu tarihi fırsat değerlendirilmeli, 'erken seçim' lafı edilmemelidir.
Gün, politik atraksiyon yapma değil, ülkeye sahip çıkma günüdür...