Son Üç Kasetten Biri Bahçeli’nin mi?
Ülke TV'de Tevfik Diker'i tüylerim diken diken olarak seyrettim.
Yazıya başlamadan Tevfik Diker'in kim olduğundan biraz bahsedeyim. Öncelikle emekli hava yarbayı... DYP Manisa milletvekilliği ve parti genel sekreterliği yapmış, şimdilerde ise köşe yazarı ve Manisa'dan yayın yapan Uzay TV'nin sahibi.. (Hatam varsa lütfen düzeltin)
Ersoy Dede'nin programına konuk olan Tevfik Diker kaset olaylarını yazan ilk kişiymiş fakat bundan malumun ilamı olarak bahsediyor. Sebebi ise direkt MHP'lilerden aldığı bu bilginin Bahçeli tarafından biliyor olması. Daha ayrıntılı bilgi için Bağımsız Ülkücüler Platformu Sözcüsü eski MHP Milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu'nu adres gösteriyor.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlunun kadim dostu olduğunun altını çizerek kasetler için "ne okyanus ötesini suçlayın, ne de bir başkasını İstanbul'a bakın, kendi içinize bakın" diyor. Diker açık ve net olarak kasetleri yapan kişilerin MHP'nin bizzat içinde olan kişiler olduklarına dikkat çekiyor.
Geçtiğimiz Çarşamba Farklı Ülkücülük sitesinden isimleri yayınlanan altı yöneticinin istifa etmeyeceklerini açıkladıktan sonra bugün, yayınlanan isimler arasında bulunan Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici'nin videosu yayınladı. Sonra da istifa furyası başladı. Görüntüleri yayınlanan Mehmet Ekici'nin haricinde, sitenin istifa etmezlerse görüntülerini yayınlayacağını ileri sürdüğü diğer MHP yöneticileri de görevlerinden ayrıldı. MHP Genel Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Osman Çakır, Mehmet Ekici, Ümit Şafak ve Deniz Bölükbaşı ile MHP Başkanlık Divanı Üyesi Mehmet Taytak ve MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı görevlerinden istifa ederek milletvekili adaylıklarından da çekildi.
Diker'in MHP'li kaynaklardan edindiği istihbaratta toplam sekiz kasetten bahsedilmiş ve bir şekilde beşi ifşa olmuştu. Kalan üç kaset için bizim oralarda "eşeğin büyüğü ahırda" tabirini o "turpun büyüğü heybede" deyimi ile ifade etti.
Bu üç kasetten biri ses kasetiymiş ve duyulursa siyaseten büyük bir bomba niteliğindeymiş, anladığımız kadarıyla. Özellikle üzerinde durduğu bu olunca tahminime göre Devlet Bahçeli'ye ait kaset bu olmalı.
Diker'e göre Bahçeli şantajcılarla bir anlaşma yaptı. Peki anlaşma neydi? Nasıl bir şantaj vardı bu anlaşmanın arkasında? "Kalan üç kasetten biri senin, Bahçeli. Eğer bu adamları ayıklamazsan onu da yayınlayacağız" mıydı? Yoksa Devlet Bahçeli'nin de istifa etmesi için diğer kasetler de piyasaya sürülecek mi?
Hepsinde öte bu kirli siyaset nasıl temizlenecek? "Sorumlular bulunsun" sözlü ifadeleriyle yargı yürümüyor maalesef. Sonuçta bu bir kamu davası değil; bu sebeple suç duyurusunda bulunulması gerekiyor ki hukuki süreç işlesin. Ortadaki suç da çok açık "şantaj".
Baykal gibi Bahçeli de resmi suç duyurusunda bulunmadığı için dava açılamıyor anladığım kadarıyla. Hukukçu olan okuyucular varsa beni düzeltsinler.
Kirli siyasete birinin dur demesi gerekiyor fakat sanırım taşı atacak ilk temiz insanı bulamıyoruz. Ne yazık!
MHP genel başkan yardımcılığı görevinden istifa eden Mehmet Ekici'nin avukatı Süleyman Ayhan, bu görüntüleri çekmek için mağdurenin evine kamera sistemi yerleştirenler, görüntüyü kaydedenler, internet sitelerine servis yapanlar ve internet sitelerinin kurucuları ile sahipleri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını hatırlattı.
Adalet bakanlığı bunun üzerine ivedilikle gitmeli ve kişileri bulmalıdır. Yoksa insanların zihninde "ben yapmadım, ben temizim" şeklinde aklanmaları mümkün değil.
Mayıs 24th, 2011 at 09:00