Son Grip Belirtisi: Güvensizlik
Ne kürt açılımı.
Ne dağdan inen teröristler.
Ne de ıslak imzalı belgeler.
Tüm bunları gereksiz ve anlamsız bırakabilecek bir durumla yüzleşiyoruz ki o da sağlık.
Ama ne yazık ki bu hayati durum bile bizi birleştirmekten çok ayrıştırmaya götürebiliyor.
Her alan da olduğu gibi inanılmaz bir bilgi kirliliği var malum hastalıkla ilgili.
Ve vatandaş kafa karışıklığı içerisinde kime inanacağını bilemeden yaşamak zorunda bırakılıyor bu süreci.
Ne acıdır ki insanlar kendi hayatları üzerinden bir nevi kumar oynuyormuş izlenimi veriyor gelişmeler.
Başbakan bile kendi Sağlık Bakanı'na güvenemiyorken;
Özellikle böyle salgın hastalıklarda devletten başka güvencesi olmayan vatandaş kime güvensin.
Diğer konularda ki bütün yönetim zaafları bir şekilde telafi edilebilir belki ancak;
bu hastalık sürecini yönetememenin hiç bir telafisi olamaz.
***
Hastalık, Bakan'ın anlattığı şekilde mi gelişir?
Ya da diğer kesimin söylediği gibi abartılıyor mudur? Bilemem.
Aşı olmak yaralı mıdır yoksa zararlı mıdır? Bilemem.
Hastalık sadece kişisel önlemlerle atlatılabilir mi ya da zaten çökmekte olan sağlık sistemimiz bunun üstesinden gelebilir mi? Bilemem.
Ama benim tüm bu yaşananlardan gördüğüm; garip bir güven bunalımı içerisindeyiz, bırakın kişinin bir başka kişiye güvenmesini kendi devletimize bile güvenemeyecek bir konumdayız.
Yarın öbür gün yaz gelir salgın geçer ama bu mesele her zaman en temel ve genel problemimiz olacak.
Ve benzer durumlarda aklımızda her zaman aynı soru kalacak.
Acaba kime güvenebiliriz?
İşte aşılması gereken en önemli sorunumuz ve her geçen gün hızla yayılan, ilerleyen zamanda bize en çok zararı verebilecek olan salgın, güvenememe problemimiz.
Bu salgının doktoru olmasını beklediğimiz yöneticilerin ise yapacak daha önemli işleri var şüphesiz.
O yüzden vatandaş ellerini iyi yıka, temastan kaçın, bol bol sıvı al gerisi Allaha emanet başka kimin kaldı ki?