Sömürgelerin İstihbarat Aracılığıyla Denetlenmesi!
Batı’nın Türkiye’deki istihbaratı; Batının isteklerinin harfiyen yapılacağı bir döneme kadar devam edecektir. Hatta sonra da devam edebilir.
Batı ve Amerika için istihbarat ekmek su kadar önemlidir. Petrol kadar enerji ve yarar sağlayan bir silahtır.
Siz NATO’ya, OECD’ye üye iseniz, Amerika ile gizli ikili anlaşmalarınız varsa, Batı sizi denetleyebilmek için, dinlemek dâhil istihbaratın her türlüsünü kullanacaktır.
“CIA altımızı oyuyor” sözü, uzun süre Cumhurbaşkanlığına vekâlet eden İhsan Sabri Çağlayangil tarafından söylenmiştir.
Hatta Ecevit Başbakan iken, öğrendiği bir rezalet var ki, ifade etmeye çalıştıklarımız ve Almanya’nın Türkiye’yi dinlemesi, bunların yanında hafif kalır.
Bir zamanlar CIA ile beraber çalışan, resmi Türk istihbaratçıların maaşlarının, CIA tarafından ödendiği ortaya çıkınca, herkes rezaletin farkına varmıştı.
Farkına vardı da ne oldu?
Amerika ile yapılan yeni istihbarat anlaşmalarıyla,(hiç biri Meclis Genel Kurullarından geçmedi) hem CIA’nın eleman sayısı artı. Bunun da ötesinde, CIA’nın gayretleri ile içerde CIA gibi çalışan Türkler/Kürtler oluştu.
Bizler bir NATO var, bir de NATO’dan daha içerde, bir NATO daha var dediğimizde, burun kıvırıyorlardı.
Batının Türkiye üzerinde yaptığı istihbarat, ya da ABD’nin Almanya’yı dinlemesi; büyük Amerikan tekellerinin, çıkar güvenliği ve varlık güvenliğini sağlamaya yöneliktir.
Herkes sanır ki, veya bizlere öyle öğretilmiştir ki, NATO bir güvenlik teşkilatıdır.
Kimin güvenliği?
Amerikan tekellerinin pazar güvenliği, ham madde tedarik güvenliği, sermaye pazarlama güvenliği, ürün satma güvenliği velhasıl, dünya zenginlerinin(%1’in) güvenliği…
Bu güvenliğin, ne Türk halkı ne de Yunanistan halkının güvenliği ile hiçbir ilgisi yoktur.
NATO bizi komünizme karşı falan korumamıştır. Türkiye’deki işbirlikçilerini ve ABD’nin çıkarlarını korumuştur.
NATO, ABD tekellerinin dünya egemenliğini genişletmede bir araç görevini yerine getirmiştir.
Amerika ve Avrupa ile ne kadar çok istihbarat anlaşması yapılırsa, o kadar çok iç işlerimize müdahale fırsatı verilmiş olur.
Suriye olayları başladıktan sonra, ABD ile Füzyon İstihbarat Anlaşması yapıldı. IŞİD inşası bu sayede gerçekleşti. Suriye ulus devleti harap edildi.
Milli devleti tasfiye etmek isteyen tekeller ve onların güvenliğini sağlayan birimler ile yapılan tüm anlaşmalar, milli devlete zarar veren anlaşmalardır.
Böyle düşünüldüğünde, milli olmayan istihbarat, milli devlet için bir tuzaktır.
İktidar istihbarat ilişkisi bakımından baktığımızda; Amerikan iktidarı tekellerin iktidarıdır. İstihbarat da iktidar için yapılır.
Almanya bizi dinleyince, niye bizi dinliyorsun, biz dost değil miyiz gibisinden ahlaki yaklaşımlar oldu.
İstihbaratta ahlak aramak, istihbaratı yapanların egemenliğini sorgulamaktır. İstihbarat; maddi veya siyasi çıkar sağlamanın bir başka yoludur.
NATO Genel Sekreteri Rasmussen’in NATO’yu yönettiğini söyleyen bir siyasinin dünyadan haberi yok demektir.
Çünkü NATO’nun gerçek patronları; uluslar arası tekellerdir. NATO da onların güvenliğini sağlar.
Yapılan istihbaratlar da, NATO’nun arkasındaki gerçek sahipleri için yapılır.
İstihbaratı garantiye almadan iktidar olunmaz. Dünyaya egemen olmak isteyenlerin istihbaratı zayıflarsa, iktidarları da zayıflar.
İstihbaratı garantiye almayan tüm Türk hükümetleri, Amerika’nın vesayetinde kalmışlardır.
Gerçek VESAYET Amerika ve Avrupa’nın vesayettir. Almanya’nın Türkiye’yi dinlemesi vesayetten pay almasıdır.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com