Solun Sorununu Çözelim mi?
Çağlar AKAY
ÇAĞDAŞ BAKIŞ
Çözelim mi? Kolay değil, girme çıkamazsın, sen mi çözeceksin solun sorununu diyecekseniz.
Haklısınız. Zaten onun için çözüyorum demedim.
Çözelim dedim.
İlk adımımız kendi beyinlerimizdeki hataları arındırmak olsun.
Kabul ettiğimiz ilk doğru ise, sol görüşlerin hepsinin temelinin insandan geçtiğidir. Yani sol halkta, halk solda hayat bulur. Gerisi, fraksiyon farkıdır.
A&G firması bir araştırma yapmış. Yazılmayı bekleyen tüm konuları bırakıp biraz inceleyelim istedim.
Halka sormuşlar, sol ne demek diye…
%44,5 Herkese eşit muamele, %37,3 CHP, 36,1 Daha fazla hak ve özgürlük, %29,7 Dini-milli değerlere karşı durma demiş.
Buraya kadar her şey normal. Bana sorsalar ben de az çok böyle bir şey çıkar diye tahmin ederdim.
Bir sonraki oranlar işin vahametini ortaya koyuyor.
İlkokul mezunu vatandaşlarımız birici sırada eşitliği, ikinci sırada CHP’yi görürken, “Dini-milli değerlere karşı durma” şıkkını 3. sıraya yükseltmiş.
Burada 2 sonuç var:
1)İlkokul mezunu olan vatandaşlarımız “Sol” görüşü dinsizlik olarak görüyor.
2) Yine aynı vatandaşlarımız, daha fazla hak ve özgürlüğü önemsemiyor, sol görüşün temeli olan bu şıkkı es geçiyor. Ya soldan ümitleri kırılmış ya da böyle bir talepleri yok.
Üniversite mezunları ise eşitlik ve daha fazla hak ve özgürlük seçeneklerini ilk iki sıraya almış. Dini değerlere karşıtlık 5. sıraya gerilemiş. %20’lik oran kabul edilebilir bir oran.
Fakat AKP seçmeninin yarısı solu “Dini ve milli değere karşıtlık” olarak görüyor.
CHP’lilerde ise “Dini ve milli değer karşıtlığı” olarak gören kesim sadece %6…
Burada AKP ve CHP seçmeninin birbirinden ne kadar soyutlanmış olduğunu daha net görebiliyoruz. Birbirimizi hiç tanımıyoruz.
Devam edelim…
Solun proje üretmediği ve lider eksikliği herkesin birleşti nokta.
Ama öyle bir başlık var ki…
“Sol partiler zengin partisidir, fakire hitap etmiyor” başlığına verilen cevaplar, durumun vahametini sergiliyor.
AKP seçmeninin %75’i, MHP seçmeninin %60’ı “Sol” partileri “Elit” olarak görüyor.
CHP seçmeni ise %70 oranında kendisini halkın içinde görmekte.
Burada suçu kime bulmak gerek dersiniz?
Neyse… Sonraki başlığımız “Sol, dini ve manevi değerle önem veriyor mu?”
AKP seçmeninin %79’u “Sol” görüşün dine ve maneviyata önem vermediği görüşünde. CHP seçmeni ise aksine %78 oranında “Önem veriyor” diyor.
AKP zihniyetinin insanlarımızı nasıl kandırdığına, insanları dinsiz olarak gösterdiğine bakar mısınız?
Solun dine karşı olduğunu savunan oran, kırsal kesimlerde, şehirlere göre çok daha yüksek.
Ve son nokta…
Buraya dikkat. “Sol, iktidar olmak için ne yapmalı?”
AKP seçmeni diyor ki; dini ve manevi değerlere önem vermeli.
Yani sol, dini siyasete karıştırmalı.
Proje üretmese de olur, fakirleri savunmasa da olur, birlik olmasa da olur…
Yeter ki siyaseti dine, dini siyasete alet etsin.
Yeter ki laiklik ilkesini baltalasın.
Hayır, sadece AKP seçmeni olsa iyi, sözde laik MHP seçmeni de bunu istiyor.
Bu anketin üzerine yazmaya devam edeceğim. Söz konusu parti beni dinlemek isterse seve seve çıkarımlarımı paylaşabilirim.
Birilerinin halkını tanıma, birilerinin de halkı kandırmaktan vazgeçme zamanı geldi.
Seçim öncesi tokalaşma seanslarını geçip hep beraber fikir üretmeye ne dersiniz?
İyi çok güzel söylüyorsunuz da bu ankete dahil insanların perspektifinden hayata bakmayı hiç denediniz mi? Cevap hayırsa onlar adında çıkarımda bulunmakta akılcıl bir yaklaşım olmayacaktır. Bütün siyasi oluşumların manifestolarını incelesiniz hepsi de taktire şayandır; ama uygulama noktasında anlarsınız çarkı döndüren dişlilerinin nekadarının eksik nekadarının fazla olduğunu. Siyaset bir arz talep meselesidir, eğer seçmeniniz sizden daha fazla özgürlük istiyorsa bu sol görüş diye tabir ettiğiniz için söylüyorum, muhalefet başörtüsü sorununa köstek olmayıp destek olsun, daha fazla özgürlük istiyor çünkü halkın çoğunluğu ve bunu kamusal alanda da yaşamak, yaşamak isteyen herkezin en doğal hakkıdır sizde taktir edersinizki. Bunlar hukuksal gerçeklerdir. Bence uygulama ve temsiliyet anlamında solun tanımını tekrardan yapmak gerekiyor bu yüzyılda, saygılarımla...
Kasım 14th, 2008 at 02:37